Afiliye Hastaneler

Bildiğiniz gibi tıp fakülteleri kendi bünyelerinde hastane kuramadıkları zaman veya kendi hastanelerini maddi açıdan idare edemedikleri zaman devlet hastaneleri veya şehir hastaneleri ile afiliye olup bu hastanelerde sağlık hizmeti vermeye başlıyorlar. Bu uygulama tıp fakültesi eksikliğine kısa zamanda bir çözüm olduğundan ülkemizde çok yaygın olarak rastlanmaktadır. Buraya kadar olan kısımda dışarıdan bir sorun görünmeyebilir.

Tıp fakülteleri hastanelerinin birinci amacı tıp öğrencilerinin eğitimidir. Buradaki sağlık hizmetinin amacı öğrenciye eğitim vermek içindir. Hâlbuki devlet hastanelerinin birinci amacı sağlık hizmetidir. Görüldüğü gibi bir taraftan önceliği sağlık hizmeti olan görüşle; diğer taraftan önceliği tıp eğitimi olan görüş birleştirilmeye çalışıldığı zaman sonuç tahmin ettiğiniz gibi çok vahim olmaktadır.

İşin sahibi devlet ve şehir hastaneleri yönetimleri, kısa sürede çok hasta bakılması ve hastane cirosunun artırılması ve daha çok kâr edilmesi üzerine kurulmuş yapılardır. Bu hastanelerde tıp fakültesi öğrencilerinin eğitimi doğal olarak göz ardı edilmektedir. Çünkü asıl amaç hastanenin kazancıdır. Türkiye’nin en başarılı öğrencilerinin seçtiği tıp fakültelerinin bünyesindeki hastanelerin afiliye olması bu öğrencilerin yeterince eğitim almasının önünde ciddi bir engeldir.

Afiliye hastanede çalışan öğretim üyeleri açısından değerlendirildiğinde; burada çalıştıkları süre boyunca, devlet hastanesindeki uzman hekimler kadar; hatta tercih edilme nedeniyle, belki daha da fazla hasta bakmak zorunda kalmaktadırlar. Bu arada tıp fakültesi derslerine girmeleri, akademik kurul toplantıları yapmaları, bilimsel araştırma ve yayın yapmaları beklenmektedir. Mevcut maaş ödeme sisteminde döner sermaye ödemelerinin artırılması için puan getirici hasta bakmak ve ameliyat yapmak gibi eğitim dışı hizmetlere ağırlık vermesi yanlış tabir olmazsa eğitim faaliyetlerini ekonomik gerekçelerle ikinci plana atması söz konusudur. Özellikle yeni kurulan afiliye şehir hastanelerinde bu durum daha çok hissedilmektedir.

Tıp eğitimi ile ilgilenen tıp fakültesi dekanlar konseyinin en önemli görevi, tıp eğitimi ile ilgili sorun olan konularda komisyonlar kurup bu konuda çözümler sunmasıdır. Aklıma gelen ilk çözüm; benzer şekilde tıp fakültesi dekanlar konseyinin afiliye hastane konusunda da bir komisyon kurarak bu konu üzerinde görüş bildirmesidir.
Diğer bir çözüm; Yükseköğretim Kurulunun tıp fakültesi hastanelerinin afiliye hastane olmaması konusunda çaba göstermesi ve çözümler üretmesi olabilir.
Sonuçta şuna karar vermeliyiz: tıp fakültesi hastaneleri eğitim ağırlıklı mı olmalı yoksa ticari kaygı mı gütmeli? Bu konuda atacağımız adımlar Türkiye’nin en başarılı öğrencilerine karşı bir sorumluluğumuzdur.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Mehmet Cengiz Yakıncı -


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Malatya Markaları

Sonsöz Gazetesi, Malatya ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.

+90 (422) 323 52 92
Reklam bilgi

Anket Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı İçin Kime Oy Vereceksiniz?