OSMANLI DEVLETİNDE DENİZ SANAYİ - 1

İlk Osmanlı savaş tersanesi Yıldırım Beyazıd idaresinde Gelibolu’da inşa edilmiştir. Bu erken dönemde Osmanlılar; Marmara, Ege ve Karadeniz’de de gemiler inşa etmişlerdir. Bu sınırlı imkânlarla küçük bir filo kurulmuş ve 2. Mehmed zamanında bu filo otuz kalyona ulaşmıştır. Yavuz Sultan Selim dönemine gelindiğinde gemi sanayinde ciddi bir büyüme meydana gelmiştir. Haliç, Gelibolu, İzmit, Gemlik, Sinop, Varna, Selçuk, Bodrum, Antalya, Rodos, Yalova, Birecik ve diğer bölgelere yayılmış 110 deniz üssü ve tersane vardı. 1565 yılında Birecik’te 250 savaş gemisi suya indirildi ve on yedinci yüzyıl Osmanlı yazarı Kâtip Çelebi’ye göre 1567’de 550 gemiden oluşan bir filo başkentten denize açıldı. İstanbul’daki merkez tersanelerde çok büyük faaliyetler vardı. 17. yüzyılda Haliç Tersanesi’nde yaklaşık altmış bin kişi çalışırken, Kasımpaşa’da yüz bin kişi çalışmaktaydı.

Osmanlılar çektiriden kalyona geçiş konusunda son derece yavaş kaldılar. Bununla birlikte, ancak 1682 yılından sonra Sadrazam Kara Mustafa Paşa donanmanın çektirilerden ziyade kalyonlardan oluşacağı prensibini kabul etti. Şunu da akılda tutmak önemlidir, kalyonlar on altıncı yüzyılın ortaları itibariyle kürek gücüyle çalışan çektirilere hemen üstünlük sağlayamamıştır. On yedinci yüzyıl içerisinde çektiriler Akdeniz için en iyi gemiler olabilirdi. Neticede, on yedinci yüzyılın ortalarından Louis’in aynı yüzyılın sonlarına doğru kendi çektiri filosunu Avrupa’da en büyük filo haline getirmesine kadar, İspanya en büyük çektiri gücü olarak durumunu muhafaza etti. Hatta 18. yüzyılda bile, çektiriler Rusların Baltık denizinde İsveçlilere karşı yaptığı akınlarda etkisini göstermiştir.

Türklerin kalyonları benimsemedeki isteksizliğini açıklamak için görünen tek izahat, malzeme ile ilgili endişelerindeki engellerden dolayı Osmanlılar, kalas imkânlarının azalması sebebiyle denizde kalyonlar yerine çektiri filosunu tercih etmişlerdir.

3. Selim’in denizcilik ile ilgili reformları yerli üretimin hala kayda değer ölçüde olduğunu göstermiştir. 1784 yılında Osmanlı donanması 22 yelkenli kalyon ve on beş firketeden oluşmaktaydı. 1784-88 yılları arasında Osmanlı donanmasında yirmi beş gemi vardı ve bunlar altmıştan fazla top taşımaktaydılar. Bunlardan Fransız mühendisler tarafından inşa edilmiş olan birinde yetmiş dört topçu bulunmaktaydı. 1789-1798 yılları arasında devlete ait tersanelerde kırk beş kadar modern savaş gemisi inşa edildi ve denize indirildi.

Bunlar arasında bulunan üç tanesi Osmanlı donanmasının şimdiye kadar sahip olduğu en geniş gemilerdi: Selimiye (122 top), Bedia Nusret (82 top) ve Tavus-u Bahrî (82 top). 1806 yılı itibariyle donanmada toplam 2156 top taşıyan yirmi yelkenli kalyon ve yirmi beş firkateyn vardı. İlaveten tersanelerdeki gemi yapım işi Avrupa’daki tersanelere göre yeniden düzenlendi. İki eski ahşap kuru havuzun yerine üç adet sabit taş havuz yapıldı, beş yeni gemi yapım formu inşa edildi ve Tulon modeli esas alınarak yeni bir tane kuru havuz yapıldı.

Not: Osmanlı Deniz Sanayisi konusunun devamı, Cuma günkü sayıda yer verilecektir.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Özkan Karaca -


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Malatya Markaları

Sonsöz Gazetesi, Malatya ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.

+90 (422) 323 52 92
Reklam bilgi

Anket Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı İçin Kime Oy Vereceksiniz?