Bizi dünyaya bir kez gönderen ve kendisine kulluk yapmamız için yaratan Yüce Allah’a karşı maalesef hakkıyla kul olamıyoruz. O’nun yarattığı dünyada O’nun kutlu kelamından uzak yaşıyor, O’nun razı olmadığı sistemlerin sömürüsü altında eziliyoruz. O’nun rızasından başka şeylere tevessül ediyor, bir tek O’ndan korkmamız gerekirken dünyalık korkuların pençesinde sürükleniyoruz.
Faizi, şayet bizi yaratan ve yaşatan Allah-u Teâlâ haram kıldıysa hiçbir şekilde, hiçbir nedenle olmasına razı olamayız, olmayız diyebiliyor muyuz? Yoksa ‘’çağın gerekleri, dünya şartları ‘’ gibi zırvalıklarla kendimizi oyalamaya mı çalışıyoruz? Allah’ın haram kıldığını, razı olmadığını açıkça ifade edebiliyor muyuz? Yoksa sekülerlerin tepkisinden çekinip, ‘ıh mıh’ mı ediyoruz?
Faizin yasak olduğu apaçık bir hüküm değil mi?
23 Ağustos 2019 Cuma günü camîlerde okunan hutbeden bir alıntı:
‘’ Değerli Müslümanlar!
Dinimizin bütün ikazlarına rağmen faizi terk etmeyenlerin karşılaşacağı hüsran, Kur’an-ı Kerim’de şöyle haber verilir: “Faiz yiyenler, kabirlerinden şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların ‘Alışveriş de faiz gibidir’ demelerinden dolayıdır…”
O halde, tarih boyunca ekonomik hayatın en büyük sömürü ve zulüm araçlarından biri olan faiz felaketinden uzak duralım. Faizle elde edilen maldan hayır gelmeyeceğinin idrakinde olalım. Şu geçici dünya hayatımızda daha çok kazanmaktan ziyade, helalinden kazanıp helal yolda harcamaya gayret edelim. ‘’ ( diyanet.gov.tr Cuma Hutbesi “Faizin Toplumsal Zararları” )
Gelin kendimizi sorguya çekelim. Gelin bir muhasebe yapalım…
Kabirde tek başımıza olacağız. Ahirette Allah’a hesap vereceğiz. Orada bize ne kadar seküler kaldığımız, küresel endişeler, çağın gerekleri değil, İslamî tavrımız sorulacak. Kulluğumuz, şuurumuz, söylediklerimiz, söylemediklerimiz ölçüsünde hesap vereceğiz.
Bankaların cazip kredi imkanlarına rağmen kiracılığın senelerce kahrını çekmemiz, araba sahibi olmayıp otobüsleri, trambüsleri tercih etmemiz, Allah için vazgeçişlerimizin muhakkak Hak katında karşılığı olacak.
Bir tek Allah’ın kuluyuz.
Bir tek İslam’a göre yaşamak zorundayız. İslam toplumu kendi ekonomik strüktürünü oluşturmadıkça Batı’ya bağlı, sömürü düzenlerine boyun eğerek yaşamak zorunda kalacak.
Faizden kurtuluş beklemek, ipe un sermek gibidir. Hatta ipe un sermek daha akıllı bir iştir. Çünkü faizin bereketi kaçıracağı, refah değil sefalet getireceği şüphesiz bir gerçektir.
Tv’deki reklamlarda faiz övgüleri yapılması beni hayrete düşürürdü hep. Ama bu reklamlarda 70-80 yaşındaki amcaları faiz kuyruğuna sokanların tavrı daha bir midemi bulandırıyor.
Müslümanın faizle mücadelesi kıyamete kadar sürecektir. Faizle mücadele faizi ekonominin ahvaline göre azaltıp arttırmak değil, tamamen Müslüman toplumdan kaldırmakla mümkündür.
Prof. Dr Orhan Çeker ‘Fetvalarım’ kitabında şöyle der:
‘’ Faizin mubah olması için zaruret ölçüsünü tesbit için domuz etini esas alabiliriz. Domuz eti hangi durumda yenebiliyorsa faiz de ancak o halde alınabilir. ‘’ ( Damla Ofset – sayfa 242)
Hoca noktayı koymuş…
Ben faizin yükselmesine, alçalmasına değil bütünüyle kendisine bakarak bu mefhumun topluma verdiği zararları irdeleyerek bu yazıyı kaleme aldım.
Yüce Allah’ın yasakladığı ve Resulullah’ın (sav) men ettiği bir fiile iliklerime kadar düşmanım!
Kıyısından, köşesinden faizin girmediği bir hayat yaşamaya azmediyorum. İstiyorum ki bu ülkenin Müslümanlarına bu konuda kolaylık tanınsın hayatın her alanında.
Çok mu zor?
İbni Mes'ûd radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem faiz alana da verene de lânet etti. (Müslim, Müsâkât 105-106; Tirmizî, Büyû’ 2)
Faizsiz hayat mutluluktur, bereketlidir.
Selam ve dua ile…
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
(1)Nihat - Kalemine düşüncene yüreğine sağlık,kardeşim rabbim ufkunu açık etsin senin gibi yazarların artarak çoğalmasını rabbim nasip etsin.ben faize karşıyım demekle faize karşı olunmuyor faizi kaldırıyorum diyeceksin nas mas hikaye?
Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.