KONAK, HORATA

Geçtiğimiz gün Horata’ya doğru uzun bir yürüyüş yaptık. Cemal Gürsel’den Aşağıbağlar’a oradan da Horata’ya doğru yol aldık. Horata’ya çocukluğumuzda bazen gelirdik. Şimdi belediyenin düzenlediği mesire alanı o zamanlar doğaldı. Yere kilimi serip piknik yapardık. Suya kafamızı koyar, içine girer, türbeyi ziyaret eder, vaktimizi güzelce geçirir, eğlenirdik. Şimdi içeriye girdiğimde rahatsız edici bir müzik sesi eşliğinde eski günleri yad etmeye çalışırken, gözüm yavaşça süzülen bir kediye takıldı. Mesire yerinden dışarı çıktık. Türbenin önünde su almak için sıraya girmiş kalabalık vardı. Oraya doğru hiç uğramadan yukarıya doğru yürüyerek uzaklaştık. Yemyeşil bu mekanda Niyazi Mısrî hazretlerini anımsamamak olmazdı. Vakfa ait bir binada zaten karşımıza çıkınca bu bahsi derinleştirdik. Niyazi Mısrî’nin Malatya’da geçirdiği günleri, sonrasında yaşadığı zorlu hayatı, sürgün günlerini konuşup, O’nu hayırla muhabbetimizin misafiri ettik.
20 yıl şehirde yaşayan Niyazi Mısrî hazretlerinin doğum yeri Wikipedia gibi bilgi kaynaklarında ‘Soğanlı’ olarak gösterilse de Malatya’da böyle bir yer yok. Muhtemel ki hazret Konak civarında bulundu. 17. Yüzyılda Malatya’da hareketli bir yaşam olduğunu da onun hayat hikayesinden öğrenebiliyoruz. Çünkü burada Niyazi Mısrî babasının şeyhinden eğitim alıyor.

Mısrî’nin Malatya’da başlayıp Limni’de son bulan hayat hikayesi oldukça etkileyici.

 ‘’ Allah'ın adın yadet, can ile dili şadet
Bülbül gibi feryat et yalvar güzel Allah'a

Gel imdi Niyaziyle Allah'a niyaz eyle
Hacatı dıraz eyle yalvar güzel Allah'a  ‘’

Niyazi Mısri hazretleri hoş bir sada bıraktı. Mekanı cennet olsun.

Konak ve Horata da depremden etkilendi. Yıkılan yapılar, metruk binalar, konteynerlar eskiden kasaba olan bu şirin mahallede karşınıza çıkıyor.

Yemyeşil elma ağaçlarının hoş rayihasının gölgesinde kurulan evlerden de ağır hasarlı olan çoktu.

Uzun süre etrafı izleyip tefekkür edilecek bir yer.

Konak Cami'nin  minaresinin sağ kalan gövdesi mahsun bir şekilde duruyordu. Bu kadim cami ve minaresi de maalesef depremde ağır hasar aldı.

Malatya’da 6 Şubat’tan sonra pek çok kadim yapı tamamen yıkıldı. Eski Malatya’da bu durumun daha az olması içimi bir nebze ferahlatmıştı. Tarihi yapıların pek çoğu ayaktaydı.

Konak’ta da depremin ağır hasarını hüzünle temaşa edip ayrılmak için otobüs durağına adımladık. Dönüşte yürüyecek halimiz kalmamıştı. 10 dakikadan uzun bir süre bekledikten sonra gelen otobüse binerek merkeze geldik.

Toz dumanları içinde merkezde yürürken kadim şehri tahayyül ettim. Depremden sonra Malatya bütünüyle değişti. Merkezin hali her çarşıya gideni üzüyor. Bu yüzden çarşıya çıkmak istemeyenler var. Söğütlü Camî ve civarı, Yeni Camî, Akpınar… Baktığı her yerde bir anısını  görüp üzülüyor şehrin insanı.

Kışla Cadde'sinde LC Waikiki binasından yukarı çıkana kadar bir nebze eskiyi görmek mümkün.

Merkezde olmanın bir zorluğu da sağlam bir Cami bulup namaz kılmak. Söğütlü ya da Yeni Cami'den biri kısa sürede yapılırsa bu sorun çözülmüş olur.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Tahir Sağır -


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Malatya Markaları

Sonsöz Gazetesi, Malatya ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.

+90 (422) 323 52 92
Reklam bilgi

Anket Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı İçin Kime Oy Vereceksiniz?