DARENDE’DE BİR GÜN

Sıcakların mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği bir Ağustos sabahında Darende’ye geldik. Hem Somuncu Baba’nın hem de Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi’nin kabri şeriflerini ziyaret edip, Tohma kıyısında kurulan bu manevi mekanı gezdik. Hem kültürel anlamda hem de manevi olarak Darende’nin en önemli mekanı olan ‘’Somuncu Baba’’, verdiği huzurla da insana iyi gelen bir yer. Müzede önemli nesneler var ancak müzenin çok fazla amacına hizmet ettiğini söylemek mümkün değil. Pek tatmin edici bulmadım. Alakasız şeyler de çok fazla belki nicel anlamda görüntü oluştursun diye konulmuş. Ama ne gerek var. Sadelik ve aslına uygunluk her zaman daha güzeldir. Balıkların gezindiği nehrin görseli ise ayrı bir güzeldi. Kayaların içinden bile su fışkırıyor. Allah’ın sonsuz rahmetini görmek isteyene baktığı her şey tefekkür ettiriyor. Namaz kılmak için camiye girdiğinizde ferah bir mescitte huşu ile namaz kılıyorsunuz. Camiî hem sadeliği ile hem de maneviyatı ile kalbe ferah bir esinti veriyor.

Çilehane ise sizi bu çağdan alıp farklı bir zaman dilimine götürüyor. İsimsiz bir dervişin kabri ile baş başa gecelerini ibadetle geçiren Osman Hulusi Efendi’yi tahayyül edip gıpta ile düşüncelere dalıyorsunuz.

Çeşmeler kısa mesafede sizi yalnız bırakmıyor ve her bir hayratın sahibine dua ederek birkaç yudum su içip hatırı kalmasın diye düşünerek ilerliyorsunuz.

İnsanlar, ellerinde telefonla fotoğraf ve video çekmek ile meşgulken siz temaşa etmeye gayret edin ve vaktin tadını çıkarın.

 Darende’nin merkezini yıllardır görmemiştim. 90’lı yılların sonunda geldiğim bu ilçeye yaklaşık 25 yıl sonra yeniden geldiğimde daha gelişmiş bir ilçe hayal ediyordum ancak bu konuda da sukût-u hayale uğradım. Böylesi kültürel varlığa sahip olan bir ilçenin merkezinin daha fazla gelişmesi gerekirdi benim fikrimce.

Darende, Malatya merkezine uzak bir ilçe olması sebebiyle kültürel ve sosyal olarak Malatya’nın diğer ilçelerinden biraz daha farklı bir görünüm arz ediyor.

Merkezden gelirken Darende’ye yaklaştığımızda plastik bardakta bir bardak çay içtik ve tanesinin 10 TL olmasına da hayli üzüldük!

Darende’nin çarşısında araçların park sorunu yaşadığını da gözlemleyip not aldım.

Hava sıcak olunca haliyle fazla gezesi de gelmiyor insanın. İlçe merkezinde bir serin mekan bulup cam bardakta 5 TL’ ye yoldakinden görece daha güzel bir çay içtik.  

Malatya merkezine göre deprem daha az zarar vermiş ilçe merkezine. Hayat nispeten daha hareketli.

Darende’den ayrılırken saat 14’ü geçiyordu. Gürün’e oradan da Kayseri’ye doğru seyr-u sefer eyledik. Kayseri’den ise Yozgat’a gelip akşamı burada geçirdik. Diyanet’e ait bir eğitim merkezinde kaldık. Kursiyerler olmadığı için ne yemek ne çay vardı. Oda da sıcaktı. Ücretli misafirliğimizi sabahın erken saatlerinde noktalayıp Yozgat’tan ayrıldık.

İç Anadolu’nun bozkırında önce Kırıkkale sonra Ankara’ya oradan da Eskişehir’e geldik.

İnsan bir yolcu, yeryüzü bir yol. Seyahat etmek psikolojiye olumlu te’sir ediyor.

Ancak sıcaklardan ve dimağınızdaki acılardan kurtulmanız ne mümkün!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Tahir Sağır -


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Malatya Markaları

Sonsöz Gazetesi, Malatya ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.

+90 (422) 323 52 92
Reklam bilgi

Anket Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı İçin Kime Oy Vereceksiniz?