CUMHURİYET DEMEK

Geçmişin muhasebesini iyi yapan ATATÜRK ve silah arkadaşları 101 yıl önce Cumhuriyetin ilan edilmesine giden yolun temellerini, çökmek üzere olan bir imparatorluğun ve işgal edilmiş bir ülkenin halkının, kendi kaderlerini tayin ettiği destansı bir mücadele ile döşedi.

Milli Mücadele 1919 yılında Samsun’da başladı. Erzurum ve Sivas Kongrelerini takiben 23 Nisan 1920’de, milli iradeye dayanan Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı ve bütün dünyaya “egemenliğin kayıtsız şartsız Türk milletine ait olduğunu” ve “Büyük Millet Meclisinin üzerinde hiçbir makam bulunmadığını” ilân etti. Milli Mücadele’nin ve Kurtuluş Savaşı’nın zaferle bitişini Lozan Antlaşması’yla bağımsızlığımızın bütün devletlerce onaylanması takip etti. Sırada fiilen uygulamaya geçse de ismi konmamış olan yeni rejimin ilan edilmesi vardı ve 29 Ekim 1923 günü yapılan anayasa değişikliği ile Cumhuriyet ilan edildi.

Bugün 101 yılı geriden bırakan Cumhuriyetimiz, Türk Milletinin bağımsızlık, eşitlik ve özgürlük idealleri için başlattığı büyük dönüşümün teminatıdır ve bu fikre inananların ortak eseridir.

Cumhuriyet demek

Hürriyet, eşitlik ve milli dayanışma ve adalet anlayışının olduğu, insan haklarının korunduğu “ Egemenlik Kayıtsız Şartsız Millette olduğu ” milli egemenlik demektir.

Egemenliğin kaynağının millete ait olduğunu kabul eden demokratik, laik ve sosyal hukuk devletidir. Yönetiminin özelliği, seçim esasına dayanan bir yönetim oluşudur. Seçimin gerek seçme gerekse seçilme hakkı açısından belli bir kişiye, belli bir gruba, belli bir sınıfa ait olmayıp; bütünüyle millete ait olmasıdır.

Cumhuriyet rejimi, her şeyden önce kamu yararını ön planda tutan, kamu yararına dayanan bir yönetim şeklidir. Rejimin gücünü, geniş halk kitlesinin bütününden, millet iradesinden almasıdır.

Cumhuriyet rejimi, devlet yaşantımıza, siyasi yaşantımıza egemenliğin bir kişiye, bir gruba, bir sınıfa değil, doğrudan millete ait olduğu gerçeğini kazandırmıştır.

Cumhuriyet rejimi, bütün vatandaşları yasa önünde eşit sayar, onlar arasında hiçbir ayrıcalık tanımaz, onların devlet yönetimine eşit olarak katılımını sağlar. Vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini devlet teminatı altına alır.

Cumhuriyet akla, mantığa, bilime, toplumun gereklerine ve ihtiyaçlarını gidermeye en uygun ve insana değer veren bir devlet yönetim biçimidir. “Cumhuriyet, fikir serbestliği taraftarıdır.” İnsanın, dolayısıyla toplumun gelişme ortamını hazırlayan, koruyan en iyi yönetim biçimidir.

Cumhuriyet

Cumhuriyet; kimsenin kökeni, inancı, mezhebi, kültürü ve kılık kıyafeti üzerinden ötekileştirilmesine izin vermez. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ün ifadesiyle “Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir”. Bu yönüyle Yunus Emre gibi yaratılanı Yaratandan’ dan ötürü seven “milli kültürümüzün özüne en uygun yönetim biçimidir.

Cumhuriyet; Anadolu insanının Büyük Atatürk önderliğinde verdiği emsalsiz mücadelenin, onurlu duruşunun, vatan sevgisinin, egemenliğine sahip çıkma ve bağımsız yaşama iradesinin ortaya çıkardığı bir eserdir. Cumhuriyet, birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğimizde, olmaz denilenleri başardığımızın en büyük ispatıdır.

İleri demokrasisi, köklü tarihi geçmişi, zengin kültürü ve jeopolitik konumuyla bölgemizin ve dünyanın parlayan yıldızı olan güçlü Türkiye Cumhuriyeti, aralıklarla ve karanlık güçlerin girişimleriyle içerden ve dışardan çökertilme girişimlerine maruz kalmasına rağmen her defasında, milletçe bu girişimlerin üstesinden gelmiş, aradan geçen 101 yılda başta demokrasi, insan hakları, eğitim, sağlık, bilim, ulaştırma olmak üzere tüm alanlarda önemli mesafeler katetmiştir.

Bugün Türkiye Cumhuriyeti; artık her alanda dev atılımlar gerçekleştirmiş bölgesinde en gelişmiş ülke, hatırı sayılır bir güç ve istikrar unsuru olan bir dünya devletidir. Ülkelerarası rekabetin yaşandığı bu dönemde, ülkemiz bilgiye önem vererek, teknoloji ve ekonomi alanında önemli başarılara imza atmıştır.

29 Ekim 1923 tarihi, sadece Cumhuriyetin ilanını ifade etmez, aynı zamanda bizlere umut veren bir diriliş destanında milletimizin küllerinden doğuşunu anlatır. İstiklal Marşı’ mızda ifadesini bulduğu gibi “ Hayasızca bir akın” la milletimizi esaret altına almaya kastedenlere karşı kendisini siper eden bir ecdadın torunları olarak, dün oluğu gibi bugün de “ Hakk’ a tapan milletimizin” dersler çıkarması gereken gündür.

Cumhuriyetimiz kurulurken, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, milletimizin gönlünde ölümsüzleşen silah arkadaşları ile canlarını vatan uğrunda feda eden bu ülkenin dört bir yanından çıkıp vatanın bağımsızlığı uğruna cephede can veren şehitlerimiz gibi bugün de cumhuriyet uğruna, vatan uğruna her türlü terörle mücadele ederken canlarını feda eden şehitlerimizi de istiklal savaşında şehit düşen şehitlerimiz gibidir.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Bilal Gürer -


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Malatya Markaları

Sonsöz Gazetesi, Malatya ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.

+90 (422) 323 52 92
Reklam bilgi

Anket Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı İçin Kime Oy Vereceksiniz?