KİM NE YAPARSA KENDİNE YAPAR

Elleriyle yaparlar, dilleriyle söylerler sonra, ya sevinirler ya da ağlarlar, yıllarca çalışırlar, çabalarlar, biriktirirler ve bir anlık hatalarıyla ettiklerini bulurlar.  

İnsanlar davranışlarının karşılığını mutlaka alırlar. İyi insan olmak, sevgi vermek ve almak, temiz bir kalple yaşamak zor değil. Akılını kullanan ne başkalarının canını yakacak ne de kendilerini utandıracak işler yapmaz, yaparsa da yaptıkları yanına kalmaz. 

İnsanlar nefislerine yenilip, yanlış adımlar attıkları için, hem kendilerine, hem de çevresindekilere zarar verirler. Maddi ve manevi olarak hem kaybederler, hem kaybettirirler. İyi veya kötü yaptıkları her türlü davranışın karşılığını da mutlaka alırlar.

İnsanlar aklıyla hareket edip iyilik yaptıkları zaman karşılığın da mutlaka iyilik olarak görürler. Eğer insanlara karşı kötülük düşünürlerse, düşündüklerini de yaparlarsa zararını da er veya geç mutlaka çekerler ve yaptıklarının karşılığını da bulurlar.

Mevkilerinin, makamlarının ve paralarının gücünü aklını kullanmak, akıl ile hareket etmek yerine insanlıktan çıkarak kötüye kullananlar, hem kendilerinin, hem de başkalarının acı çekmesine sebep olacakları işler yaparlar.

İnsanlar kendi kaderlerini kendi çalışmalarıyla belirlerler. Başkalarına kötü davranır, kin ve nefret tohumu ekerlerse hem kendilerini hem de karşısındakileri ateşe atarlar. Başkalarına verdikleri zararların da, karların da karşılığıyla karşılaşırlar.

Ellerindeki güçle insanlara zulüm veya iyilik ederlerse yaptıklarının karşılığını fazlasıyla alırlar. İnsanların kendilerine biat etmeleri için baskı kurarlarsa, kayırmacılık yaparlarsa ve gelecekleriyle oynarlarsa, ellerindeki gücü, kuvveti kaybettikleri zaman sudan çıkmış balık gibi olurlar.

İnsan aklıyla, duygusuyla ve mantığıyla iyi ya da kötü şeyleri üretebilen bir canlıdır. Yaptıkları davranışlarla hayatı kolaylaştırmanın da kendi elinde, zorlaştırmanın da kendi elinde olduğunu bilirler ve ona göre yaşarlar.

Tüm yaptıklarının yanında, neyi yaptıklarını da, neden yaptıklarını da bilirler. Hatalarını kabul etmezler de, hatta üstüne hata yapmaya devam ederlerse hem kendilerini, hem de karşısındakileri üzerler. İyilikler yaparlarsa hayatı yaşanabilir hale getirirler ve dostlarını artırırlar.

İnsanlar ne ekerlerse onu biçerler. Karı da zararı da iyi düşünerek ve karını hesap ederek yaşarlarsa, iyilik, hayır ve güzelliklerle karşılaşırlar, iyi, güzel ve hayırlı insan olurlar. Aldatırlarsa aldanırlar, ettiklerini bulurlar.

Kötü insan olurlarsa, kötü işler yaparlar, kötülükleri sözleriyle ve davranışlarıyla davet edenler, düşmanlık yapanlar düşmanlarını artırırlar. İyilik yapanlar, severler, sevilirler, iyilik düşünürler başkalarına zarar veremezler. Suçsuz ve günahsız olarak yaşarlar.

Hayatta hiçbir şey karşılıksız kalma ve herkes yaptıklarının karşılığını bir gün umulmadık bir yerde ve umulmadık bir anda mutlaka iyi veya kötü olarak görürler. Üzülmek istemeyenler, kimseyi üzmezler. İyilik dileyenler ve iyilik edenler yaptıkları iyiliklerin karşılığında iyilik bulurlar.

Başkalarına sevgi, saygı, gösterirler, merhametle, güzel ahlakla, doğrulukla, nezaketle, cömert ve adil davranırlar. Hak yemezler, sır tutarlar hayatı cennete çevirirler. Aynaya gülerek bakarlar, gülen bir yüzle karşılaşırlar.

İnsanlar yaptıkları hareketlerin, attıkları adımların sonunu düşünerek hareket etmeliler. Karşısındaki insanlara kin, nefret, haset, kıskançlık, bencillik, öfke, dedikodu, bölücülük, düşmanlık ve kötülük yaparak hayatlarını cehenneme çevirmemeliler. Seçtikleri yaşama biçimiyle yaptıklarının sonuçlarını kendilerinin yaşayacağını unutmamalılar.

Bilmeliyiz ki iyilikte kötülük de kalıcıdır, onun için, insanlar ne yaparlarsa kendilerine yakışanı yapmalılar. Hata yaptıklarında hatalarının farkına varıp düzeltmeliler, iyiliklerinden mutlu olanların ve faydalananların sayısını artırmaya çalışmalılar.