Profesör Doktor Orhan Türkdoğan

“Dil bir köprüdür, tarih bir köprüdür, kültür bir köprüdür”, derdi. Atalarına asla söz söyletmez; hatta daha ilerisine gider, günümüze kadar varlığını devam ettiren Türk milletine ve Türk büyüklerine bağlılığını ifade ederdi.

En zor şartlarda bile düşüncelerinden hiç taviz vermeden gözünü kırpmadan, hayati tehlikeler de dahil olmak üzere her türlü riski göze alarak düşüncelerini söyleyen, yiğit, cesur ve büyük bir insandı. Karakteri, dürüstlük, yiğitlik, bilgelik, inanç ve örnek alınacak bir insandı.

O, bizim atamızdan, büyüklerimizden, önderimizdi. O, sözlerine Gaspıralı İsmail’in "dilde birlik, işte birlik, fikirde birlik" ilkesine; aynı zamanda Atatürk'ün "Türk birliğine inanıyorum ve görüyorum" ilkesine, aynı zamanda "Ne Mutlu Türk'üm Diyene" ilkesine yürekten inanıyordu. Son derece mütevazı, ağabey, baba, ata, çok önemli bir aksakal, Dede Korkut'tu.

Hocamızın yeri dolmaz, ama ümitsiz olamayız; tesellimiz Yunus Emre’nin sözlerindedir: "Ölürse ten ölür, canlar ölesi değil."

İlim sahibinin "Allah’ın istediği gibi insan" olmasını isterdi. "Hırslı, adaletsiz ve ikiyüzlü" olan kim olursa olsun, sevmezdi. İlim sahipleri bozulunca kültür değerlerinin, yönetici bozulunca devlet idaresinin, halk bozulunca ahlak değerlerinin yok olacağına inandığı için "insanların ahlaken bozulmaması" için eserler yazan, konferanslar veren bir bilim insanıydı.

Orhan Türkdoğan, 18 Ekim 1926 yılında Malatya’da doğmuştur. İlk, orta ve lise öğrenimini Malatya’da tamamlamıştır. 1946-1947 öğretim yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Eti ve Sümer Dili ile Felsefe Bölümlerine aynı anda kayıt yaptırmıştır. Eti dilini öğrenmiş, ancak o dönemde yaygın olan tüberküloz hastalığına yakalandığından, öğrenimine beş yıl ara vermek zorunda kalmıştır. 1951 yılında ikinci kez üniversiteye başladığında Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Felsefe, Sosyoloji, Pedagoji ve Bilim tarihinde eğitimini tamamlamış ve 1955 yılında mezun olmuştur.

Orhan Türkdoğan, bugün Türkiye’de doktor, doçent ve profesör olmuş birçok bilim insanının jürisinde yer almış; “Ele aldığı bir kitap, bir makale ya da bir tez Türk sosyolojisine, Türk düşünce tarihine ne kazandırıyor?” şeklindeki bakış tarzı ile eserin olumlu yönlerini ortaya koyup, varsa eksikliklerini tamamlaması yönünde yapıcı eleştiriler getirerek birçok adayı bilim camiasına kazandırmıştır.

Profesör Doktor Orhan Türkdoğan; kendi kendimizi aydınlatabilmemizi, kendimizi daha iyi anlayabilmemizi sağlamak için çalışan bir insandır. Her yerde ve şartta Türkiye’nin çözüm bekleyen meseleleri üzerine konuşmak, tartışmak ve gençlere yol göstermek için yaşamış bir insandır.

Profesör Doktor Orhan Türkdoğan; insanların doğruları anlamalarını, bilmelerini ve eleştirel bakış açılarını geliştirmelerini sağlamak için çalışmış, bir bilim insanıdır. Çok okuyan, her duyguyu en ince noktasına kadar araştıran ve eserler ortaya koyan bir insandır.

Profesör Doktor Orhan Türkdoğan; Türk milletinin kültürü ile ilgili endişe duyan, alçak gönüllü ve aynı zamanda cesaret sahibi, ülkenin meselelerinin çözümü için araştırma hevesiyle Türkiye’nin her yerine istekle giden, her düzeydeki insanının çektiği dert ile dertlenen olgun bir kişiliğe sahip bir Türk milliyetçisidir.

Profesör Doktor Orhan Türkdoğan; insanların insan olma bilincine ulaşmalarını, sistemli, doğru, önyargısız ve karşısındakilere saygı duyarak düşünmeleri ve öğrenmeleri için en küçük bir bilgiyi bile değerlendirmeye çalışan bir bilim insanıdır.

Profesör Doktor Orhan Türkdoğan; Türk insanının daha iyi şartlarda acı ve yokluk çekmeden yaşam şartlarına kavuşması için araştırmalar ve incelemeler yapan, yapanlara da önayak olan bir ilim adamıdır.

Profesör Doktor Orhan Türkdoğan; çalışmalarının tamamında sosyal olay ve olguların sebeplerini ve tarihi geçmişlerini derinlemesine inceleyip yorumlayarak, geçmiş ve günümüz olayları arasında bağ kurarak, toplumdaki gerginliklere, çürümüşlüklere akılcı ve ilmi çözümler getirmek için çalışmıştır.

Profesör Doktor Orhan Türkdoğan; Binlerce sayfa eser bırakan, uzman olduğu alanda binlerce dinleyiciye bilgi vermek için, binlerce saat bilgilendirici konuşmalar yapan,  Türk milletinin dertleriyle dertlenen, yüz binlerce sayfa bilimsel eser, dergilerde makaleler yazan, okuyan bu güzel insanı anlatmak zor. Tanrı mekanını cennet eylesin.