Sevmesini bilmeyenler, sevilmenin önemini de bilmezler.
Kendini hatalarını yeraltına, kazdıkları tünellerde kendilerini saklayarak yaşayan köstebekler gibi hatalarını saklarlar; başkalarının kusurlarını da hazine gibi görürler, kurcalarlar, söyleyecekleri hata ve kusurlarını da arkalarından söylerler.
Hatalarıyla yüzleşemeyenler; akıl denilen muhteşem bir olanağı kullanmadıkları için, hatalarını ve eksiklerini göremezler. Kendilerini vicdani hesaba çekmedikleri, kendileriyle hesaplaşmadıkları ve yüzleşmedikleri için, insanları birbirine düşürürler, zarar verirler.
Uzak durulması gereken karakterlerdir. Allah'a karşı sorumlu olduklarını bilen, ama bilerek “insan” olmamak için çaba harcayan bu tipler, yaşadıkları ortamda haksızlık, adaletsizlik yapmaktan çekinmezler ve kendi hatalarını sahiplenmek yerine başkalarına yüklerler.
Sabit fikirli, kendi kusurlarına sırtını dönen itici tiplerdir. Kendi yanlışlarını görmezler, başkalarının yaptıklarını düzeltmeye kalkarlar. Yaptıkları hataları, başkalarına ve topluma verdikleri zararları kabul etmezler, kendi suçlarını suçsuz olanların üzerine yüklerler.
Kendilerini hep haklı ve yaptıklarını görmek istedikleri gibi görürler. “Ben bilirim” derler, kendi hayatlarına bakmadıkları gibi müdahale de etmezler. Empati de, öz eleştiri de yapıp davranışlarını düzeltmedikleri için, karşısındakileri hem yorarlar, hem yıpratırlar, hatta eksiltirler.
Kendi kendilerine ayna olmadıkları için, çuvaldızı başkasına rahatça batırırlar; iğneyi kendilerine batırmakta korkarlar. Kendileri ile yüzleşmedikleri gibi, kendi yanlışlarını doğru gibi anlatırlar; başkalarının doğrularını da yanlış gibi gösterirler.
Eksikliklerini, hatalarını gidermesi, yanlışlarını düzeltmesi gerekirken, yanlış hayat yaşamayı seçerek, hatalarına, eksikliklerine ve yanlışlarına saplanırlar. Yaptıkları hatalarla hem kendilerine kaybettirirler, hem içinde bulundukları topluma zarar verirler.
Yaptıkları hatalarla başkalarının hayatını ciddi biçimde etkilerler; bencillik ve egoları hatalarını kabul etmelerine engel olduğu için, hatalı olduklarını düşünmezler. Kendilerini haklı görürler. Çevresindeki doğrulara ve haklılara kaybettirirler.
Kendi içlerine bakmazlar. Bencilliğe mahkum oldukları için yaptıklarından meydana gelen duyması, görmesi gereken zararları ne bilirler, ne de kendilerini suçlu görüp hesaba çekerler. İnsanların arkasından konuşmayı, yanlışlarını söylemeyi severler.
Kişilikleri bozuk olduğu için kendi hataları ile yüzleşmezler. Bütün insani değerleri yok sayarlar ve kişisel sorumluluklardan kaçarlar. Kendi davranışlarını kolay ve basit bir şekilde kapatırlar ve hatalarını görmezler, görseler de görmemezlikten gelirler.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.