Tatlı Dil İle Konuşanlar

“Tatlı dili, “her derde deva olan ilaç, kapanmış kapıları açtıran bir kuvvet olarak görürler.

 “Tatlı dil ile konuşanlar yılanı deliğinden çıkardıkları gibi, yine aynı dil ile o yılanı kaçırmayı bile başarırlar.”

 İnsanlar yaşadıkları toplumun daha iyi olmasını sağlamak için okuma alışkanlığını kazanmalarını sağlarlar. İyilik yapmak için zaman ve sebep beklemezler, kişi aramazlar. İkili ilişkilerinde karşılıksız iyilik yapmayı ve insan kalabilmeyi severler ve çevresine de öğretirler.

 İnsanların birbirlerine karşı iyi ve güzel davranış içinde olmaları, dayanışma, kaynaşma ve yardımlaşma içinde bulunmaları, güzel konuşmaları, saygılı davranmaları için, kalplerindeki duygu, aklındaki düşüncelerini, isteklerini güzel ve yapıcı konuşmayla iletmeliler ve anlatırlar.

Güzel ve gönül alıcı sözlerle, düşmanı bile dost yapan yumuşak dil ile söylerler. Hayatı güzel yaşamak için, gereksiz şeyler konuşmaktan kaçınırlar. Faydalı ve iyi sözlerle herkesi kucaklayan, kimseyi dışarıda bırakmayan, ayrıştırıcı ve bölücü olmayan sözlerle konuşurlar.

Konuşurlarken başkalarını kötülemezler ve kendi yaptıklarıyla övünmezler. “adil” davranışlarla ve sözlerle karşınızdakilerin sözünü kesmeden konuşurlar. Gönül kıran, sert sözler söylemezler, ters davranmazlar ve azarlamazlar.

Konuştukları kişilere önem verirler, söylediklerine saygı gösterirler ve onları sabırla dinlerler. Boş ve gönül kıran sözlerle konuşmazlar. Düşünerek ve güçlü fikirlerle, sağlam ve gönül alan sözlerle kendisini dinleyenlerin anlayacağı şekilde konuşurlar.

Güzel ahlak sahibi olarak, gönülleri kazanmak, toplumun örf ve adetlerine ve ahlaki terbiye kurallarına uyarak konuşurlar. İnsanların birbirleriyle anlaşma ve dayanışma içinde yaşamalarını sağlamak, onlara faydalı ve yardımcı olmak için tatlı dille konuşmaya çalışırlar.

Bal gibi tatlı olan sözlerine zehir katıp etraflarındakilerin gönüllerini kirletmezler. Dilini diken eyleyip tehlikeli sözler söyleyip bir hançer ve akrep gibi dostlukları bitirmesine sebep olmazlar. Yumuşak sözlerle taş gibi olan yürekleri merhametli hale getirirler. 

Çalışmanın ekmek, tembelliğin kıtlık getirdiğini, tatlı dilin de her kapıyı açtığını bilirler.  Barış içinde yaşamak için, nezaket kurallarına uyarak, gönül alıcı, hoşa giden, kırıcı olmayan sözlerle ve tatlı dil ile konuşarak gönül dünyalarına girerler.

Tatlı dil ve güler yüz ile düşünerek konuşanlar, insanların yüreklerinin acıma duygusuyla dolmasını ve merhametli olmalarını sağlarlar. Faydalı ve iyi olan işlerin yapılması için, yapıcı ve tatlı dil ile acı da olsa gerçekleri söyleyerek kırılmış olan kalpleri imar ederler.

Gönülleri hoş yapan sözlerle etraflarına huzur verirler. Yalanı üstün tutup hak söz söyleyenleri bir kenara atmazlar, yol bilmeyen kılavuzun sözüne uyup peşlerinden gitmezler. Gönül alıcı sözler söyleyerek en zorlu düşmanları bile doğru yola getirirler.

Tatlı dille, insanları birbirine yakınlaştırırlar, birbirlerine daha kolay güvenmelerini ve zor kullanarak yapamayacakları her şeyi güzel sözlerle kolayca yapmayı sağlarlar. Her insanın mutlu olarak yaşamalarını sağlamak, gönüllerden nefreti ve kini silmek için kötü söz söylemezler.

Acı ve kırıcı sözlerin, dostu düşman yaptığını, tatlı ve düşünülerek söylenen sözün, düşmanı bile dost yaptığını bilirler bunun için de, ağzından çıkan sözlerin bal gibi tatlı olmasına, duyanların yüzlerinin gülüp mutlu olmalarını isterler.

Tatlı dille insanların gönüllerine umut ekerler, ömürlerini uzatırlar, güzel, sıcak, sevimli ve cana yakın olmalarını sağlarlar. Diline, eline ve beline sahip olmalarının, dürüstlükten dönmemelerinin ve yalan söylememelerinin faydalarını görürler.

İnsanlar, ikili ilişkilerinde, ailesinde ve toplumda huzurlu yaşamak, yaşadığı hayatı güzel kılmak ve güzeli daha güzel yapmak için, söyleyeceklerini güzel söz ve tatlı dil ile söylerler.