GAZZÂLÎ MALATYALI OLSAYDI!

Bin yılın tohumunu eken, söz ve eserleri ile çağları aşarak tüm zamanlara seslenen Ebû Hamid Muhammed el-Gazzâlî'nin bilinmezliği devam ediyor.

Tus şehrinde Miladi 1111 yılında dünyaya gelen Gazzâlî; fıkıh, kelam, mantık, felsefe, ahlak alanlarında sivrilerek İslam medeniyetinin en önemli isimlerinden biri olmuştur.

“Her medeniyetin simgesi haline gelen bir düşünürü olduğu gibi İslam medeniyetinin simgesi ve temsilcisi de Gazzâlî olmuştur.” sözünü yabana atmayalım.

Oryantalist Montgomery Watt; “Gazzâlî’nin hem Müslümanlar hem de Avrupalı alimler tarafından ‘Hz. Muhammed’den sonra en büyük Müslüman’ olarak kabul edildiğini ve sonra gelenlerin hepsinin üzerinde tesirinin olduğunu” belirtmiştir.

Adını, dost-düşman herkesin konuştuğu, fikirleri ve etkisiyle adından söz ettirmeyi başardığı güneş gibi aşikârdır.

Belki de parmak ucundan saç teline kadar ‘beyin’ diyebileceğimiz bir isimdir.  

İfadenin üzerine biraz kabartma tozu serpiştirdiğimiz düşünülebilir. Bunun ispatı için Gazzâlî’nin eserleri ortadadır.

Şüphe eden için araştırma yolları çoktur… Buyursunlar efendim!

Zaten Gazzâlî şöyle demedi mi?

 “Şüphe gerçeğe ulaşmanın tek yoludur. Zira şüphe etmeyen düşünemez; düşünemeyen gerçeği göremez, gerçeği göremeyen de körlük ve dalâlete saplanıp kalır.” (Mîzânü’l-ʿamel sy. 215-216)

BURASI NERESİ?

Türkiye Selçukluları döneminde “Dâru’r Rifa” (üstünlük ve asalet şehri) ünvanıyla anılan Malatya bunu hak etmiyor mu?

Malatya, tarih boyunca Müslüman ve gayr-i Müslim pek çok âlim, hekim ve tarihçi yetiştirmiştir. Muhammed b. Gâzî el-Malatyavî, Mevlâna Şemduddîn-i Malatî, Sadrettin Konevî, Şemmas el- Hekim el-Malatî gibi isimleri sayabiliriz.

Ruh bu topraklarda volkan gibi hala canlıdır.

Sivas’ın bağrından kopup gelen şair-yazar Yavuz Bülent Bakiler, Kayseri’de İsmet Özel, Kahraman Maraş’ta Necip Fazıl Kısakürek ve Rasim Özdenören, Diyarbakır’da da Sezai Karakoç gibi birinci sınıf beyinler bunun en büyük şahididir.

SORU VARSA SORUN VARDIR

Bugün şu soruları sormalıyız?

Peki Malatya bugün ilim şehri midir?

Malatya’nın entelektüel açıdan kaç tane ilmi müessesi var.?

Bugün Malatyalı kaç tane ilim ve fikir adamını gösterebiliriz?

Malatya’mızın zenginlerinin fonladığı kaç tane önümüzü açacak ilim ve hikmet yuvası var?

Malatya’mızın ev derdi var, fakat köşesinde ilim yuvası olmayan yerler harabe adını almaya layıktır.

Zenginlerimiz piyasa da yok, gönlü zenginlerimiz nerede?

Maddi anlamda zengin olduğu kadar manevî anlamda da zengin olan adanmış adamlar nerede?

O kadar uzaktalar ki onları göremiyoruz.

Onları görmememiz için dürbün mü yoksa teleskop mu kullanmalıyız?

Stadı olup ilim merkezleri olmayan yerlere ne denir?

Belediyelerimiz ilmî, fikrî ve kültürel anlamda neler yapıyor?

Malatya, dünyevileşmenin ve hazcılığın başkenti olmamalıdır.

Çünkü bu toprakların suyu da insanı da gerçekten güzel.

GAZÂLÎ MALATYA'DA DOĞSAYDI NE OLURDU?

Malatya ilim yuvası haline gelirdi, çağı tanıyan tefsir, kelam, fıkıh, felsefe, mantık ve İslâm düşüncesi alanında ön açacak öncü kuşaklar yetişirdi.

Bu ülkenin kreması olacak üç beş genç buradan çıkardı.

Büyük sorunları göğüsleyerek güçlü reçeteler sunan güzel insanlar dal budak salardı.

Bugün şehrimizde Gazâlî, İbn Haldun, Ahmet Cevdet Paşa, Said Halim Paşa, Elmalılı Hamdi Yazır, Nurettin Topçu, Cemil Meriç, Sezai Karakoç, Rasim Özdenören ayarında bilginleri çıkaramadığımız her saniye büyük bir vebal altındayız.

Gençlere ufuk vermek şurada kalsın, akıl tutulmasına neden olana bazı mektep, medrese ve İmam-Hatiplerin bizi farklı dünyalara sıçratamayacağı açıktır.

Eğitime önem verilmediği takdirde Malatya'da manevi toprak kaybı yaşanacak!

Yolların yapımına önem verildiği kadar ilim yollarına önem verilmediği takdirde 7.5, 7.6 büyüklüğünde manevi depremlere maruz kalırız.

Daha ölmeden cenaze marşımızı kendi ellerimizle yazarız!

İLİM VE İRFAN YOKSUNLUĞU, İLKELLİĞE ÇIKARILAN DAVETİYEDİR

Her yıkım yeni bir yükselişin hikâyesidir. Malatya yeni bir yükselişin hikâyesini yazacaktır. Buna can-ı gönülden inanmamız gerekiyor.

Evler yapılırken gelecek endişesi taşımayan gençlerin eğitim gördüğü yeni Ashabı suffe modellerinin inşa edilmesi zorunludur.

Okuyacak, yazacak, üretecek ve yaşayacak gençlere ekmek ve su kadar ihtiyacımız var.

Malatya'da önemli kafalar yetişirse Gazâlî de İbn Haldun da Elmalı da buralı olacaktır.

O halde bu isimleri okutacak kurumların açılması için elimizi taşın altına koymalıyız.

Malatya'yı ilim şehri hâline getirmeden, ilim şehri denilince akla Malatya gelmedikçe, bu memleketin ileri gelenlerinin nefes alıp vermediğine inanabiliriz.

Sevgili Okur!

Ben bu memleketin ve ülkenin nasıl düzeleceğini biliyorum, sen de biliyorsun.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar İbrahim Celil ÖZENDİ -


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Malatya Markaları

Sonsöz Gazetesi, Malatya ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.

+90 (422) 323 52 92
Reklam bilgi

Anket Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı İçin Kime Oy Vereceksiniz?