Günümüzde insanları çirkinleştiren görgüsüz davranışlar çoğalıyor. İnsanların en büyük ihtiyacı olan sevgi ve saygı azalıyor. İnsanları zehirleyen sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlar, lükse düşkünlükler ve kavgalar artıyor. Her şeye sahip olan kimseler, herkesten daha fazla kavga ediyor.
Görgüsüzler, dünyadaki en büyük ve en değerli şeyin sevgi olduğunu, samimi, içten, sımsıcak bir sevgi olduğunu bilmezler. Sevgiyle, düşmanlarının dost olduklarına inanmazlar. Paran, makamın varsa, herkesin kendilerine dost olduklarını düşünürler. Parayla ve benzerleriyle alınan sevgilerin, güzelliklerin geçici ve yıkıcı olduğunu bilmezler.
Toplumun kendine ait kültür değerlerini hiçe sayıp başkalarına özenerek ve arada kalarak yaşarlar. Kendileriyle değil sahip oldukları şeylerle övünerek düşüncesiz, kaba ve bilgisizce davranışlar sergilerler. “Ben yaptım oldu.” tarzı ile yaşarlar. Nerede, nasıl davranacaklarını bilemezler. Sürekli kendilerinden, sahip olduklarından bahsederler.
Gösteriş delisidirler, karşısındakileri küçük görürler. Ön yargılı, kendilerini beğenmiş, kendilerini dünyanın merkezi sanan boş tiplerdir. Herkese karşı aynı tavırda olmazlar ve adamına göre davranırlar. Hayatlarını kendileri için değil, başkalarına gösteriş için yaşarlar, bunun için de hiçbir zaman gerçek mutluluğu ve huzuru elde edemezler.
Gönüllerinin zararlı işleri yapabilmesine izin veren, kişilikleri oturmamış kimselerdir. Konuşmaları, tavırları ve davranışlarıyla değerli ve yetenekli insanların yaptıklarını hem görmezlikten gelirler hem küçümserler. Her şeyi kendilerinin en iyi bildiklerini zannederler. Sadece kendilerini en başarılı ve en iyi olduklarını düşünürler.
Ben üstünüm, ben bilirim havasında olurlar. Azla yetinmezler. Dünyayı yalnızca kendileri için yaratılmış olarak görürler. Sahip olduklarını hak ederek kazanmayı ve etrafındaki insanların da haklarına saygı duymayı düşünmezler. Ahlâk kurallarının hiçbir değerini önemsemezler ve kibar olmaya çalışmazlar. Kendilerinden bahsetmeyi de bahsedilmeyi de severler.
Başkalarının kötü taraflarını, eksiklerini, yanlışlıklarını bulmaya, görmeye ve onları küçük düşürmeye çalışırlar. Kendilerinin daha iyi ve daha büyük bir insan olduklarını düşünürler. Nerede ne yapacaklarını bilmeden yaşadıkları ve toplumun ahlâk kurallarını bozdukları için çevresindekilerden saygı da görmezler.
Yaşamayı para kazanmak, yemek içmek, uyumak olarak görürler. Başkalarından banane, benim keyfim yerinde, diyerek yaşarlar. Tüketmeyi severler, gördükleri her şeye sahip olmak isterler, olunca da hevesleri çabuk geçenlerdir. Bugün şunu yarın ötekini beğenirler. İş yaşamlarında giriştikleri her işte verimli çalışmazlar ve mutlu yaşayamazlar. Eleştirilmeyi de sevmezler.
Bende olsun başkasında olmasın, derler. Başka insanların başarılarını takdir etmezler, hafife alırlar, onlara alaycı ve kırıcı davranırlar. Hatta kendi başarılarının dışında, kimsenin başarılı olmasını istemezler. Karşısındakilerin başarılarını kıskanırlar, onları övmezler. Başkalarından da kendilerine yönelik övgüler beklerler.
Görmemişlik, bilgi sahibi olmadan yorum sahibi olan insanların davranışlarındandır. Bu tipler ne savunduklarını ne konuştuklarını ne istediklerini bile bilmezler. Ne konuşmayı ne oturmayı ne kalkmayı ne yürümeyi ne bir toplantıda nasıl hareket edeceklerini bilirler.
İnatçı ve dik başlıdırlar. Samimiyetle, hiçbir şeye kafasını takmamayı ve her konuda şaka yapmayı, sevimlilikle, şımarıklıkları birbirine karıştırırlar. Üstlerine düşmeyen her şeye kendi akıllarına göre, bilip bilmeden her şeye karışmayı hata olarak görmezler.
Sonradan görmedirler; düşünce dünyalarında maddiyattan başka bir değer olmayan kimselerdir. Sözlerine “Ben” diye başlarlar sözlerini “Ben” diye bitirirler. Başkalarının kusurlarını aramaktan zevk alırlar. Bilmedikleri yaşam tarzlarına özenerek ve eski dostlarını unutarak yaşarlar. Toplumun sorunları ile ilgilenmezler ve yaşama sanatını bilmezler.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.