SÖZÜ İNCİTME GÖNÜL!

Bir kitabın orta sayfasında “söz israfı, kağıt israfı kadar önemsenmiyor” sözü, gelişigüzel söylenen sözlerin, kağıt israfı kadar dikkat çekmediğini anlatıyordu.

İnsanların en çok önemsemesi gereken söz, en çok yanlış kullanılan araçtır.

Söz öyle insanların elinde öyle hale bürünüyor ki, söyleyene değil…

Söze ve dinleyenlere acıyası geliyor insanın. Sözün sahibi sözü yoruyor, çiğniyor, habire sözü tüketme peşinde koşuyor.

Laf salatası yapan nice konuşmacı, geyik muhabbetinin şövalyeleri, sözü incitmede kimseye papuç bırakmıyorlar.

Konuşmak için konuşanlar, maksat hoş beş olsun diyenler…

Tarihe sözü incitenler olarak geçmelisiniz!

Tarih, söz ustası Cicero’yu yazdığı gibi böyle sözü incitmede profesyonel olanları da kayıt altına alsaydı ne olurdu?

Herhalde boş konuşanlar isimlerini tarih sayfalarında görmemek için sözlerine sahip çıkarlardı.

SÖZ; İNSANIN ASIL KİMLİĞİ

Reyting (izlenme) kırma amacını taşıyan, haber adı altında piyasaya yanlış bilgiler servis eden ve dostlar pazarda görsün alışkanlığına tutulanlara sesleniyoruz:

“Lütfen sözü incitmeyin!”

Çünkü söz namustur, söz kişinin kimliğidir. Söz gönlün ilacıdır.

“Adam adından değil, sözünden tanınır” sözünü tarihe kazıyoruz.

Öyleyse bize şifa olacak ve gönlümüze su serpecek sözleri söyleyelim!

Demek ki, mesele söz söylemek ya da konuşalım cam, çerçeve kırılsın değil, hayırlıysa konuşalım yoksa susalım.

Öyle buyurmadı mı ulu önderimiz?

“Allah'a ve âhiret gününe inanan ya hayır konuşsun ya da sussun.” (Buharî, “Edeb”, 31; Müslim, “İman”, 74)

GECEMİZİ AYDINLAYACAK SÖZLERİ SÖYLEMEK

Anlamlı olmayan, yaralarımızı sarmayan, bize yeni bir soluk aldırmayan, gündüzümüzün güneşi, gecemizin ayı olmayan sözlere ihtiyacımız yoktur.

Boş konuşmaktan, sözle ölü eti yemekten, başkasının gönlünü kırmaktan bıkmadık mı?

Öyleyse sözü incitmeyelim ve incitenlerle de aynı masayı paylaşarak zamanımızı öldürmeyelim ki söz ahirette terletmesin bizi.

Sözün güzelini söyleyelim, çünkü sözün güzelini söylememizi kitabımız istemektedir

“…İnsanlara güzel söz söyleyin…” (Bakara, 2:83), “…Kullarıma söyle: sözün en güzelini söylesinler...”  (İsra, 17:53)

Güzel bir söz, yüzde tebessüm bırakır. Kimilerinin hayatında ise yeni bir sayfa açabilir.  Hatta sadakadan daha hayırlı olabilir.

Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Bir tatlı dil ve kusurları bağışlamak, arkasından eza ve gönül bulantısı gelecek bir sadakadan daha hayırlıdır.” (Bakara, 2:263)

“Sözün en güzeline uymak, akıllı kimselerin özelliğidir.”

“Sözü dinleyip de sözün en güzeline uyanlar var ya, işte onlar Allah’ın hidayete erdirdiği kimselerdir. İşte onlar akıl sahiplerinin ta kendileridir.” (Zümer, 39:18)

SÖZÜ YERE DÜŞÜRMEMEK

İnsanların puanını sözlerine ve davranışlarına bakarak veririz. Çünkü bu toplum için göz ne kadar önemliyse söz de o kadar önemlidir.

Bundan dolayı söz verip sözünden duranları över, sözünü çiğneyenleri kınarız.

Söz verenlere güvenir, sözü güzellere meylederiz.

Sözü uzatanlardan hazzetmez, sözü yere düşürmeyenleri değerli biliriz.

Hatta gönüllere dokunan bir sözü çerçeveletip duvara asmaktan hoşnut oluruz.

Sözlerini tribündekilerin beğenisi için söyleyenleri samimiyetsiz, sözü hakikate göre söyleyenleri samimi biliriz.

Sevgili Okur!

Sözü güzellerden ve özü sözü bir olanlardan mısın?

Peki özü sözü bir olmayan, ama dostum dediğin biri var mı?

Cevabın evet ise, bize anlatır mısın celladına âşık olmak nasıl bir duygudur?