BAŞLANGIÇ İKİLEMİ

Öteki gündemde çatışmalar hız kaybetmeden tüm hızı ile devam ediyor. Tanrı tanımazlar tüm güçleri ile başlangıcı ört bas çabası içerisindeler.

 Amaç gelinen bilimsel düzeyi tüm süreçleri ile manipüle etmek. Yalan, düzmece kanıtlar, taraflı akademisyenler!

 İddialar çok ciddi!

 Geldiğimiz bilimsel düzeyi insanın emeğine, aklına, deney ve gözleme borçlu olduğunu iddia ediyorlar. Doğru olup olmadığını anlayabilmek için başlangıca doğru bir seyir yapalım. Ekonomi, tıp, sanat bu üç dalı örnek kabul edelim.

 Kendi uğraş alanım olan iktisat; Kurucusu Adam Smith bir İskoç Yahudi’si!

Ancak bilinenin aksine Smith çok dindar bir Yahudi. İktisadın babası lakabı ona ait. Yahudi inancına göre Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. Ve Tanrı kendi suretinde yarattığı insana zatı ile tecelli edecekti.

Bu nedenle insanlara müdahale Tanrının tecellisine engel olmaktı. Kesinlikle toplumsal hayata devlet müdahalesi olmamalıydı. 

Smith bu düşünceden hareketle piyasada gizli bir elin olduğunu iddia etmiştir. Bu gizli el aslında Tanrının eliydi. Ve hükümetler piyasaya müdahale etmez Tanrının izin verdiği gibi serbestlik tanırlarsa piyasa her konuda dengeye gelecekti.

Enflasyon, faiz, işsizlik gibi bütün ekonomilerin ana problemleri piyasadaki Tanrının gizli el müdahalesi ile çözülecekti.

Bu sebeple Smith liberalizmin temeli olan piyasa serbestisini tanımlarken şöyle demiştir; Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler. Uzunca bir süre dünya klasik ekonomi yönetimi altında yönetildi.

1929 ekonomik buhranı ile artan işsizlik, enflasyon, faiz küresel finansal krize sebep olmuştu. Sahnede bu defa John Mynard Keynes vardı.

Keynes’te Smith gibi bir Yahudi idi. Keynes Tanrının insanı yaratmasındaki amacın kendi sıfat ve fiillerinin tecelli yeri olması için yaratılmış olduğunu savundu. Keynes Tanrıya çöpçülük, mühendislik, öğretmenlik yaptırmayın.

 Tanrı kimsenin hizmetkarı değil. Tanrı bunları yapalım diye bizi yarattı. Şu hâlde piyasada gizli bir el veya mekanizma yoktur. Bu sebeple piyasaya devlet müdahalesi şiddetle gereklidir demişti. Böylelikle o günden sonra devletler kur, faiz, enflasyon, işsizlik politikaları geliştirmeye başladılar. Bu noktadan hareketle Adolf Hitler kavgam isimli kitapta Yahudileri iktisadı kullanarak dünyayı sömürmek ile suçluyordu. Gerçekten de bilinen en ünlü iktisatçılar Yahudi asıllı! Bir diğer alan tıp!

Çok ünlü bir hadisi kutsi var. Hadis şöyle Allah buyuruyor ki: Onların kanlarının dolaştığı her yerde dolaşacak göğüslerinde yuvalanacaksın. Tabi Müslümanlar gerçekten çok zekidir.

 Bu hadisi kutside geçen "onların kanlarının dolaştığı her yerde dolaşacaksın" bu ifadede kanın vücutta dolaştığını o anda anlıyorlar.

Ve şöyle diyorlar; demek ki kan vücutta dolaşıyor. Ve böylelikle insan oğlu kan dolaşımını keşfediyor.

Modern tıp kan dolaşımını keşfedene kadar ne kadar insanı öldürdü?

Bu gerçek 17 yy. sonlarına doğru anlaşıldı. Bir başka din kaynaklı mucize müzik!

Kendi adıma günlük bir miktar dinlemezsem rahat olamıyor bir eksiklik hissediyorum. Müzik her yerde!

Hayat müzik ile daha iyi. Ancak sizler Müziğin Kur’an kaynaklı olduğunu biliyor muydunuz?

 Haçlı seferleri ile İslam dünyasına gelen batılılar Kur’an’ın okunuşuna tanık oluyorlar. O zamana kadar müzik var ancak sözsüz müzik egemen. İnsanlar sözlü müziği bilmiyorlar.

 Kur’an okunurken med, cezm, ötre, esre gibi harekeler ile sözcükleri uzun, kısa, kalın veya ince okunduğunu görüyorlar.

Ve ahenkli, melodik ritim düzeni olan müzik notalarının keşfedilmesine sebep oluyor. Harekeler sözlü müzik için türetilen notaların keşfedilmesinin başlangıcı oluyor.

 Ve böyle daha bir sürü örnek! Kökenini insan aklı, mantığı, zekası zannettiğimiz daha bir çok keşfin temeli bilim değil dindir.

Yani vahiydir, ilhamdır, varidattır. Vesselam…