SEÇİME ÇEYREK KALA GLADYATÖRÜN DÖNÜŞÜ

Gündem Devlet Bahçelinin Öcalan’a yaptığı çağrı ile sarsılmıştı. Esenyurt belediye başkanının tutuklanması ve Esenyurt belediyesine kayyum atanması ile kamuoyu asıl gündem ekonomiden saptırıldı.

Ve başta İstanbul ve Ankara belediyeleri olmak üzere başka belediyelere kayyum ataması bekleniyor.

 Tarihi bilmeyen tekrar yaşamaya mahkumdur derler ya işte öyle bir durumdayız. Devlet Bahçeli’nin siyasi hayatı film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Hayat zorluğu içerisindeki kitleler kararlılığa dair bir parıltı ile Bahçeli’nin başında olduğu MHP’ye oy vererek Bahçeli’yi ikinci adam olarak meclise taşımıştı.

Öcalan’ın yakalanıp getirilmesi ve yargılanmasında aktif bir şekilde yer almıştı. Ancak DSP-MHP-ANAP koalisyonu içerisinde Öcalan’ın idamına engel olan idamın kaldırılmasında atılan imzalardan biride başbakan yardımcısı sıfatı ile Bahçeli’ye aitti. 2001 finansal krizi sonrasında ülke ve devlet koalisyon iktidarında yaşanan anlaşmazlık sonucu 2003 erken seçimine giderek tasfiye olmuştu.

 Bahçeli mensubu olduğu koalisyonu erken seçim ile parçalamış sonrasında meclis dışı kalmıştı. Ülkemizde yaşanan çözüm tiyatrosuna en sert tepkiyi de Bahçeli göstermişti. Seçim otobüslerinin üstünde Habur’dan giriş yapan PKK’lılar, çadır mahkemeleri o dönemin akılda kalan görüntüleri. Sonrasında bugünkü dışişleri o zaman ki MİT müsteşarı Hakan Fidan Oslo’da PKK’lı yöneticiler ile görüşmüş görüşme ortaya çıkınca gündem sarsılmıştı.

Erdoğan Fidan’a görüşmek için yetkiyi kendisinin verdiğini belirtmişti. Bu duruma en sert tepkiyi Bahçeli göstermiş bu durumu ihanet olarak ilan etmişti.

 Sonrasında Gülen örgütü ile iktidar yol ayrımına girmiş örgüt o durumda MHP’yi ele geçirmek için muhalifler üzerinden harekete geçmişti.

Bahçeli Akşener için Gülen’in adamı demişti. Ve iktidar ile resmi olmayan koalisyon kurmuşlardı.

Gülen örgütüne yönelik tüm mücadeleye etkin destek olmuşlardı. Başarısız darbe girişimi sonrasında MHP mecliste azınlığa düşmüştü.

 HDP’li vekillerden Ahmet Türk’ün tahliye edilmesinde Bahçeli kamuoyunu ikna etmişti. Kılıçdaroğlu Sayın Bahçeli’yi ülkücülerden ayrı tutuyorum demişti. Muhalifler şu anda ana muhalefet partisine yönelik bir operasyonun başlatılmış durumda olduğuna inanıyorlar.

 İktidarın hedefinin CHP’yi seçmenin gözünde terör işbirlikçisi olarak göstermek olduğuna inanıyorlar.

Daha da ileriye giderek Cumhurbaşkanı adaylarının İmamoğlu olmaması için İmamoğlu’na siyasi yasak getirileceğini düşünüyorlar.

İmamoğlu’nun Erdoğan’ı yenecek tek aday olduğunu savunuyorlar. CHP İmamoğlu’nu aday ilan etmeden İmamoğlu’na yasak getirileceğini düşünüyorlar. Ancak bu varsayım olasılıkları hala Bahçelinin çıkışını açıklamıyor.

 Şu bir gerçek ki erken seçim sürecine girmiş bulunuyoruz!

Saadet, Gelecek, Deva partileri ortak bir yapı kurma konusunda anlaştılar. İktidar ve muhalefet konserler aracılığı ile ünlülerden ikna desteği sağlamaya çalışıyorlar.

Erdoğan kendisinin imkânlar el verdiğince hizmete devam edeceğini belirterek buradayım dedi.

Ancak bu anlattıklarımız ışığında Bahçelinin çıkışını bir yere koyamıyorum. Hangi mantık ile Öcalan’a örgütü tasfiye et gel mecliste otur dedi.

Örgüt Amerikan desteği ile hiç olmadığı kadar tarihinde bu kadar güçlü olduğu halde Bahçeli hangi mantık ile bu çağrıyı yaptı.

Olaylar bir sonuç vermiyorsa farklı bir bakış açısı ile olayları değerlendirmek gerekir. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek ahmaklık değilse ne?

Bahçeli’nin koalisyon iktidarında seçim çağrısı hükümetin tasfiyesi ile sonuçlanmıştı.

 Ve şimdi Öcalan çıkışı!

Acaba cumhurbaşkanlığı adaylığına bu defa Erdoğan değil de Bahçeli mi aday olacak? Bahçeli’nin sosyal medya paylaşımları vücut dili bu yönde işaretler sergiliyor.

Eski Roma’da gladyatörler aldıkları emir ile kolezyumda halkı kazanmak için arenalarda kısasa kısas kanlarının son damlasına kadar savaşırlardı.

Bahçeli’ye 2003 Kasımın da her şeyini kaybetme pahasına seçim kararı aldıranlar Erdoğan’ı getirmişlerdi.

Tarih tekerrür ediyor aynı güç arenaya sürülen gladyatör misali tekrar Bahçeli’yi her şeyini kaybetme olasılığına rağmen arenaya sürüyor.

 Ancak bu defa hedefte AKP iktidarı var!

Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ikinci adam olduğu bir siyasi yapımı isteniyor? Yoksa bu güç komplo teoricilerinin iddia ettiği gibi devletin derinimi?

Vesselam..