Kaza mı, Suikast mı Yoksa Büyük Savaşın Fitili mi?

Bunca yaşanmış acının ve kederin bir bedeli olacaktı elbet. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindeki dışişleri bakanının helikopter kazasında hayatlarını kaybetmeleri de en büyük bedel oldu. Bu bedel de en evvel İran’a kesildi...

Bedel ödenmesi için henüz bize sıra gelmedi ve belli ki bu sıradan bir helikopter kazasıyla kalmayacak. Büyük bir savaşın da fitilini ateşleyecek gibi görünüyor...

İşin garibi yetmişlerden kalma ABD yapımı bir helikopter ile koca İran Cumhurbaşkanını taşımaları da facianın sıradan bir kaza mı yoksa bir suikast mi olduğunu bize sorgulatıyor...

O helikopter ile birlikte iki eskort helikopter de beraberinde havalanmıştı. Cumhurbaşkanını taşıyan helikopter düşüyor, diğer iki helikopterin haberi olmuyor. Ve gündüz düşen helikopter gece yarısına kadar bulunamıyor. Bu yüzden Türkiye’den yardım isteniyor ve Akıncı İHA enkaza ulaşıyor...

Senaryo o kadar iyi işleniyor ki, eminim bunu anlamakta güçlük çeken ve kazanın mantıklı olmadığını düşünen bir çok insan bunu sıradan bir kaza olmadığı sonucuna varacaktır. Yoksa İran’ın Ruhani lideri Ali Hamaney’in halefi olarak bilinen Reisi’nin bu kadar basit yollarla ucuz bir kaza ile ölmesini kimse kolay açıklayamaz...

Reisi, İran’da sıkı tedbirler ve katı kurallara sahip gelenekçi bir lider olarak biliniyordu ve belki bu yüzden Hamaney’den sonraki ruhani lider gözüyle bakılıyordu...

Helikopterin düşmesi İran içindeki iç çatışma ve iktidar kavgaları nedeniyle mi yoksa ABD ve İsrail’in bir planı mı bunu şimdilik anlamak zor...

Gazze hadisesi de bu olayın bir nedeni sayılabilir. Dünya bu acıya sessiz kalmayıp protestolar düzenlerken İran’ın sessiz kalması ve danışıklı dövüş gibi İsrail ile sadece söz kavgasına girmesi büyük bedel ödemesine neden olmuş olabilir. Tabi bu semavi bir bedel mi bilmiyoruz...

İran'ın koca Cumhurbaşkanı ve dışişleri bakanı ölmüş, elbette basit bir olay değil. Bu kaza daha büyük savaşlara ve çatışmalara sebebiyet de verebilir. İnsan düşünmüyor değil, Afganistan, Irak ve Suriye’den sonra sıra İran’da mı acaba diye!!!

Tabi bu çokça dile getirilen İsrail’in dünyaya hakim olma arzusuna dair teorilerden biri olarak da görülebilir. Yani tamamıyla ABD ve İsrail’in bir planı da olabilir. Bunu onlar istediyse öldürmeyecekleri insan ve lider yoktur...

Zira Arap Baharı’nda bir çok liderin bir çırpıda nasıl iktidardan indirilip öldürüldüklerini de gördük. Buna en bariz örnek Libya ve Mısır liderleri Kaddafi ve Mursi gösterilebilir...

İran’da rejim değişecek mi, yoksa daha katı bir rejim mi gelecek iktidara bilinmez. Ama İran’ın çok fazla güç ve itibar kaybettiği açık...

Yaşanan kaza acı ve büyük bir olay. Henüz nedenleri ve sonuçları belli değil. İlerleyen günlerde her şey daha da berrak olacaktır. O zaman belki bu konudaki fikirler değişebilir. Şimdilik olayı bu şekliyle anlamak yeterli olacaktır vesselam...