Porsiyonlar evlerde azaltıldı, sıra devlet görevlilerinin tasarruf tedbirlerine uymasında …
KAPİTALİST SİSTEM, fakirlerin yaptığı tasarrufla zenginlerin daha zengin olduğu ya da yapıldığı bir sistemdir
Tasarruf, ileride daha iyi bir hayat standardı yakalayabilmek için bugünkü gelirin tüketilmeyip biriktirilen kısmıdır. Zengin kendi parasını sarf etme derdindedir.
Zenginin "ileride daha iyi hayat yaşamak" gibi bir derdi yoktur.
Bugün, devletin yönetim kadrolarında görev yapanların mütevazılığa ve tasarrufa önem veren Almanya'nın 'ebedi şansölyesi' olarak anılan Angela Merkel örneğini paylaşmak istiyorum.
Avrupa Birliği’ nin lokomotif görevi gören en önemli ülkesi Almanya’ nın önceki Başbakanı Angela Merkel, on sekiz yıllık iktidarı boyunca: ülkesini Avrupa’nın en güçlü, en sözü geçer ülkesine haline getirdiği halde, yaptıklarıyla bir kez bile övünmedi. Elde ettiği başarıları çalışma arkadaşlarıyla sürekli paylaştı, halkına da, öyle anlattı. Yaptığı atamalarda partisinde ya da özel yakın çevresinde bulunan hiç kimseyi kayırmadı. Kendisi gibi düşünsün, düşünmesin, herkesi dinledi.
On sekiz yıllık iktidarı boyunca; Ne özel uçaklarla seyahat etti, ne yatları oldu ne saraylarda oturdu, ne öyle sözü edilecek bir varlığa sahip, "orta halli" bir yurttaş... Başbakan olmadan önce hangi evde oturuyorsa, on sekiz yıllık Başbakanlığı döneminde de, aynı evde oturdu. Berlin’de kocasıyla birlikte 120 m2 bir apartman dairesinde yaşıyor. Ne çevresinde seksen, yüz koruma... Kendisi alış verişe gidiyor.
"Makam arabası" sıradan bir araba markete yanında tek bir korumayla gitti, Başbakanlığa veya toplantılara da… Evinde yemeği kendisi pişirdi, her zamanki gibi… Yaşamında onu halktan ayıran en küçük bir lüks yok. Sadelik... Tevazu…
"Eski bir Doğu Alman" olarak, geldiği, yetiştiği yeri, koşulları, o yıllarda zaman zaman karşılaştığı yoklukları, darlıkları hiç bir zaman unutmadı. O nedenle lüksten, şatafattan, ihtişamdan, israftan alabildiğine kaçıyor. Yaşamı ve Başbakanlık dönemi bu özelliklerini yeteri kadar, bütün açıklığı ile gösterdi- gösteriyor.
Bir basın toplantısında kadın bir gazeteci Merkel’e soruyor:
"Bizler dikkat ediyoruz, siz genellikle aynı elbiseleri giyiyorsunuz, sizin başka elbiseniz yok mu?"
Merkel gayet sakin, gülerek:
"Ben bir kamu çalışanıyım... Top model değil!"
Bir başka gazeteci söz alıyor:
"Sizin evinizde evi temizleyen, yemekleri hazırlayan, ev işlerine bakan bir yardımcınız var mı?"
Merkel aynı gülümsemeyle:
"Yok... Zaten öyle bir yardımcıya ihtiyacım da yok. Eşim ve ben, evde kendi işimizi kendimiz görüyoruz".
Böyle bir Başbakanı siz de alkışlamaz mısınız?
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.