BIÇAĞIN İKİ YÜZÜ

Çağ ne kadar değişse de insan pek fazla değişmiyor. Düzeltmeye kendisinden değil de çevresinden başlıyor.

Batı medyası adeta İslam ile yatıp kalkıyor. İslam’a bakışları ise insanın değişmediğini kanıtlıyor. Sizde çok iyi biliyorsunuz Peygamber (a.s) Kuranı tebliğ ettiği zaman kendisi için pagan Araplar bunları ehli kitaptan öğreniyor dediler.

Bunları Yahudi ve Hristiyanlardan öğrendi dediler. Dediğim gibi insan pek değişmiyor. Batıda masum halka bizi anlatırken yalan yanlış şeyler sunuyorlar.

Örneğin History Channel’da Kuran için Kutsal Kitabın değiştirilmiş şekli diyorlar.

Aldı dinimizi değiştirdi kendine yeni bir din kurdu diyorlar. Ancak İslam’ın kendi dinlerinden tamamıyla farklı olduğunu da görmezden gelmeyi tercih ediyorlar.

Örneğin genesis kısmında Tanrının altı günde her şeyi yarattığını ve yorulup yedinci gün dinlenmeye çekildiği belirtiliyor.

Pazar günü o yüzden onlarda tatil. Ancak İslam’da ise Allah’ın her şeyi altı günde yarattığı ve yorulmadığı tebliğ ediliyor.

Mesela şeytanın düşmüş bir melek olduğuna inanıyorlar. Ancak İslam’da şeytanın melek olduğuna inanılmaz.

 Ona dair bilinen bir şey varsa insana secde emri geldiğinde meleklerin içerisindeymiş. Ancak melek olduğu bilinmemekle birlikte ateşten yaratılan ilk cin olduğu bilinmektedir. İslam’da melekler günahsızdır ve düşmezler.

Bir başka gerçekte peygamberlerle ilgili kısım mesela Kutsal kitapta Lut peygamberin kendi kızlarıyla birlikte olduğu ifade edilir.

 İslam’da ise peygamberler günahtan korunmuştur.  Hele de böyle bir iftiranın asla yeri yok. Bir başka husus onlarda Deborah ismi verilen kadın bir peygamber var.

Ancak İslam’da yalnızca erkekler peygamber olmuştur. Ancak onlarda olabiliyor.

Hz Davut ve Süleyman peygamberleri kral olarak kabul ediyorlar.

Ancak bu büyükler Kuranda Hükümdar peygamberlerdir. Bununla beraber onlarda Daniel, Hezekiel, İşaya, Tsefenya, Haggay gibi peygamberlerden bahsedilir.

Ancak İslam’da böyle peygamberler yoktur. İslam’da bahsedilen Üzeyir, Elyasa, Salih, İsmail, gibi peygamberlerde onlarda yoktur.

Bir başka mesele kutsal kitapta Tanrının Mısırın küçük çocuklarını öldürdüğünden bahsedilmektedir.

 Ancak Kuran ise küçük çocukların İsrail halkının çocukları olduğunu ve öldürenin ise Firavunun olduğu belirtilmektedir.

Kutsal kitapta Kâbe yok. Ancak kuranda var. İslam’da Cuma günü, Ramazan ayı bulunmaktadır.

Onlarda ise yoktur.

Bundan başka Kuranda cennet, cehennem, kıyamet detaylı hiçbir yerde bahsedilmemiş şekilde nakledilirken kutsal kitapta böyle olmadığını görüyoruz.

 Bu anlattıklarım haricinde en büyük ve önemli fark ise Hz İsa…

Kuran’ da Hz İsa bir nebi resul olduğu vurgulanırken Kitabı Mukaddes’te Tanrının oğlu diye anlatılmaktadır. İslam’da Allah varlığıyla bir ve bütün parçalanmamış bir yere ayrılmamıştır. Ancak Hristiyanlıkta varlığı bölünmüş bir kadının rahmine yerleşmiş ve bir çocuk olarak doğmuştur.

Ancak İslam’da Allah varlığıyla bir ve bütün hiçbir zaman bir insan olarak tecelli etmemiştir. Ayrıca hiç kimseyle soy bağı asla yoktur.

Tüm bu muazzam farklar varken hala nasıl oluyor da türetilmiş din diyebiliyorsunuz ?

Bu inanç beraberinde oryantalizmin doğuşuna sebep oldu.

Aslına bakarsanız kendi yanlışlarına kendileri de inanmıyor.

Vesselam..!