Büyük bir harbin içine girmiş gibiyiz. Öyle bir harp ki, belalar, depremler, felaketler fitneler, krizler, kaoslar bitip tükenmiyor...
Daha bir yıl üstünden geçti ama onun acısı ve kederi hiç dinmedi. 53 bin canımızı beton yığınlarının altında bıraktık...
Peki suçlu kimdi. Bu kadar insan neden öldü, neden evsiz kaldı. Bir yıldır hala bu sorunun peşini ardın sıra kovalıyoruz...
Evet büyük bir toparlanma oldu tabiki. Bunu da devletin hızlı hareket mekanizması sayesinde elde ettik. Dünyada benzeri görülmemiş büyük bir inşa çalışması yapıldı...
Hem de 11 ilde. Aynı anda. Durmaksızın. Ama hala bazı soruların cevaplanması gerekiyor...
Çünkü aynı acıları bir kez daha yaşayamayız. Böyle büyük bir felâketi bir kez daha atlatamayabiliriz...
Buna zaman da imkan da yetmeyebilir. Bu kadar büyük bir organizasyonu bir kez daha yapamayabiliriz...
İyisi mi bu işi kökünden halletmek. Eğer hala bizi ve evlerimizi yok etmeyi bekleyen depremler var ise buna karşı önlem almak da hem devlete hem vatandaşa düşer...
Madem bazı sorular yanıtsız kaldı. O halde aynı acıların tekrarlanmaması için mücadele etmeliyiz...
Gerekiyor ise katı, sık ve adil bir anayasa daha yapılmalı. Kim bir yerde bir bina inşa ediyor ise, herşey kuralına göre, kanuna göre ve denetlenerek yapılmalı...
Gerekirse bunun için bir bakanlık veya bu konuya dair bir birim kurulmalı. Her şey sadece nizama ve kanuna göre değil, aynı zamanda vatandaş tarafından da bir denetime ve araştırmaya tabi tutulmalı. Sorumluluğu vatandaş da yüklenmeli...
Bu geçtiğimiz yıl, bizim hüzün ve keder yılımız oldu. Ve artık bir canımız daha gitmemeli...
Öte yandan mevcut olan konutların da büyük bir denetimden geçmesi ve kanunla yıkılması gerekir...
Kentsel dönüşüme girmesi gereken evlerin bazıları sahipleri tarafından yıkılmasına izin verilmiyor ise gerekirse o evler kanun zoruyla yıkılmalı...
Bu konuda kimsenin gözünün yaşına bakılmamalı. Aksi halde aynı acıları bir kez daha yaşarız ki, bu daha da yıkıcı olabilir, toparlanmamız yıllar alır...
Geleceğini, çocuklarını düşünen her vatandaş, sorumluluk bilinci ile hareket etmeli. Kaçak inşaat, eksik malzeme, kuralsız inşaat, kanun tanımazlık, rüşvet, iltimas gibi suçlara, müteahhitlere, mimarlara ağır sorumluluklar ve cezalar getirilmeli...
Muhtemel yaşanacak bir olayda acı kayıpların önüne geçilemiyor ve aynı acılar tekrarlanıyor ise sorumlu sadece yapıların sahipleri değil herkes olur. Kimse bu vebalin altından kalkamaz. Vesselam...
Makale Yazısı-
Deprem ve Cevaplanmamış Sorular!!!
Yazar Muhammed Ali Günaydın -
Malatya Markaları
Sonsöz Gazetesi, Malatya ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.