Literatürde para ikamesi olarak tanımlanmaktadır. Yüksek fiyat artışlarının ve enflasyonun yaşandığı üçüncü dünya ülkeleri ile uydu devletlerin mal ve hizmet fiyatlarını kabul edilebilir seviyeye getirmek amacıyla belirli bir zaman aralığında kendi ulusal para birimlerini bırakıp yüksek değere sahip ülkelerin paralarını geçici olarak ulusal para olarak kabul etmeleridir. Bu fikri hem akademik camia hem eski merkez bankası başkanları savunmuşlardır. Sebep ise dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik ve finansal krizlerdir. Arjantin, Meksika, Rusya, Nikaragua, Yunanistan, ve Türkiye. Ancak ülkemizin saygın iktisatçıları bu krizin yapay olduğunu saydığımız ülkeler gibi ekonomik kaynaklı olmadığını savunmaktadırlar. Gerçekten de 2001 krizini enine boyuna araştırdığımızda görülmektedir ki devalüasyonun yaşandığı günden önce birileri küçük mevduat hesapları şeklinde bankalara yüksek miktarda takip edilemeyecek tarzda milyonlarca doları mevduat olarak yatırmışlar ve sonrasında birbirini takip eden günlerde bu parayı bozdurmaya kalkmışlardı. Merkez bankası bu paraya TL olarak tutar ve miktar olarak karşılık veremeyince tl kendi piyasasında miktar ve tutar olarak azınlık durumuna düşmüş ve sonrasında mal ve hizmet fiyatları bu para birimine göre güncellenmiş ve para devalüe yani dolarize olmuştur. Ülkemiz ekonomisine sürekli olarak yapılan bu saldırılar paramızın değer kaybetmesine bin bir türlü zorlukla ürettiğimiz mal ve hizmetlerin kolayca dışarıdan ucuza alınıp götürülmesiyle sonuçlanmıştır. Ancak belli tepkiler sonucu dolar dizginlenmeye çalışılmışsa da istenilen sonuçlar elde edilememiştir. Kur korumalı mevduat uygulaması bunlardan bir tanesi olmuş dolardaki hızlı yükseliş sert bir düşüşe dizginlemiş Ancak yine de paramız dolarize olmaya devam etmektedir. Kendi ulusal paramızı bırakmamız asla söz konusu bile olamaz. Ancak finansal terörü önlemenin bir yolu da bulunmalı. Başka bir para birimini resmi para kabul etmemiz ne bu ülkenin kuruluş felsefesine nede bu coğrafyaya insanın kültür ve inancına yakışır ancak emeğimizi korumak bu kirli hesapları yapanların kural ve silahları ile ekonomimizi savunmak durumundayız. Bunun için ülkemiz için en uygun yol Euro'yu TL'nin yanında ikinci para birimi olarak kabul etmek. Bu Avrupa Birliği üyelik adayı ülkemiz için kuruluş felsefimiz ve aynı zamanda coğrafyamız için optimal bir yol olarak karşımızda. Böylelikle dolarizasyonla hedeflenen mal ve hizmet fiyatları ortalamada durağan hale kısmen getirilmiş olacaktır. Böylelikle ülke insanının emeği korunmuş alın teri hak ettiğini aramaya devam edecektir.
Makale Yazısı-
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.