VALİ BEY NE OLURSUN KASAP-BALIK-SEBZE PAZARIMIZA DOKUNMA!

Vali Hulusi Şahin’in dün medyaya yansıyan cümleleri üzerine yazmak zorunda kaldım.

Çünkü önemli.

Çünkü geçmişimizi ve geleceğimizi ilgilendiriyor.

Çünkü başka Malatya yok.

Şahin, eski şehir merkezinin yeniden ihyası ile ilgili görüşlerini belirtirken diyor ki; “Bana kalsa Kasap-Balık-Sebze Pazarını Adliye Binasının yerine inşa ederim.”

Bu görüş doğru değil.

Zira dünyanın her yerinde eski şehir merkezleri, eski oldukları için korunurlar. Eski şehir merkezlerine mümkünse çivi bile çakılmaz. Çakılacaksa da aslına uygun, şehir mimarisine uyumlu çakılır.

Turistler, yeni şehir merkezlerine uğramaz. ‘Old City’ tabelalarını takip ederek eski şehir merkezlerine uğrar ve o şehri tarihi, mimari ve kültürel dokusuyla orada tanımak ister.

Ben bedenen Konya, ruhen Malatya’da yaşayan ve şehrimi yakından takip eden biriyim. Şehri biraz dışarıda yaşayanların fikrine de başvurulmasının bu süreçte doğru bir yöntem olduğunu düşünüyorum. El Hak bu böyledir. Şehrin içindekiler çoğu zaman ne şehrin güzelliklerini görebilir, ne de yanlışlarını…

Her Malatya’ya geldiğimde, ailemle veya eski arkadaşlarımla kısa bir Malatya turu yaparım. Her gelişimde mutlaka… Şehre özlemimi, sıla hasretimi böyle dindiririm. Nereleri gezerim bilir misiniz? Kanal Boyunu, Kernek’i, Fuzuli Caddesini, Kışla Caddesini, Kapalı Çarşı’yı, PTT’ye kadarki İnönü Caddesini, Yeni Cami ile Söğütlü Cami çevresini, Akpınar’ı, Kuyumcular-Kitapçılar Çarşısını, Mısır Çarşısını, Ayakkabıcılar ve Manifaturacılar Çarşısını, Balık-Sebze-Kasap Pazarını ve Şire Pazarını… Buraları gezmediğimde kendime Malatya’ya geldiğime inandıramam.

Ne Bostanbaşı Caddesi, ne Fahri Kayhan ne de diğer yeni kurulan cadde ve mahalleler… Hiçbiri benim için Malatya değildir. Çünkü bunların diğer şehirlerdeki cadde ve mahallelerden farkı yok. Onlar her yerde var.

Çok yalvardım Allah’a, inşallah şehir yeniden eski yerinde kurulur diye… Şimdi madem depremsellik açısından şehrin yeniden eski yerinde kurulmasında sakınca yok, o zaman mümkün olduğunca şehrin simge eserlerini eski yerlerine inşa etmek gerekir. Aksi halde büyük hata yapılmış olur.

Dönemin belediye başkanı Bakırcılar Çarşısı’nı taşıyacağından bahsedince, bunun yanlış olacağını söyledim. Benimle aynı fikirde olanların da baskıları ile çarşıyı yerinde tutmayı başardık. Kötü mü yaptık, iyi mi yaptık şimdikiler karar versinler. Kesinlikle doğru yaptık. Şimdi ısrarla rica ediyorum, Sebze-Balık-Kasap Pazarını yine eski  yerine yapın. Ve mümkünse eskisinin aynısı olsun. Çünkü o proje çok güzel ve kullanışlı idi…. Aynı ısrarımı Şire Pazarı ve diğer sembol eserler için de tekrarlıyorum. Aksi halde biz Malatya’yı kaybederiz. Yapılan Malatya olmaz. Yapılan Yeni Malatya olur.

Konya’da 2000’lerin başında merkezde yer alan Kayalı Park’ın tam ortasında yer alan kayayı (şelale kayası) dönemin belediye başkanı Mustafa Özkafa kaldırttı. Konyalılar park açıldığında bu kayayı görmeyince ayağa kalktılar. O kadar büyük tepki gösterildi ki, belediye başkanı benzerini oraya koymak zorunda kaldı.

Şehrin aşıkları olarak tüm ilgililerden, mümkün olduğunca Malatya’yı eski kimliği ile yeniden inşaa etmeye davet ediyoruz.O şehirde hepimizin anıları var ve çocuklarımızın da o anıları yaşadığımız yerde büyütmek-gezdirmek istiyoruz.

Ayrıca mutlaka taşınması gerekiyorsa da gideceği yer asla Adliye Binasının yeri değildir. Minibüs duraklarının da taşınacağı yer orası olmamalı. Orası, Çevre Yolunun bitmesi ile birlikte iç cadde haline gelecek. Sebze-Balık Pazarı ile Minibüs duraklarının ne işi var orada? Malatya büyüyor, büyüyecek.

Zamanında Buğday Pazarı (Arasa)  kaldırılarak orası Minübüs Son Durağı haline getirildi. Çarşının ortasında minibüs durakları… Hiç kimse de neden böyle bir yanlışı yapıyorsunuz demedi. Olacak iş değil. Minibüsleri  eski şehrin merkezinin kalbine sapladılar adeta.  Yeni yapılanmada minibüsler çevre yolunda rink yaparak daha uygun bir yerde park edebilirler.

Vali beye şehre yaptığı tüm hizmetler için teşekkür ediyorum, onun da kalbinin Malatya için attığını biliyorum ama bu düşüncesi doğru değil.

İyi düşünüp doğru karar vermek gerekir. Bu şehir hepimizin…