Karadeniz’de sular bulandı, ipler gerildi, kopar ha kopar. NATO ve ABD öncülüğünde Karadeniz’e haddinden fazla savaş gemisi girip çıkıyor. Önüne gelen gemisini İstanbul Boğazı’ndan geçirip Karadeniz’e demirliyor...
Rusya ile Ukrayna arasında Donbass krizi giderek alevleniyor. Ukrayna, Rusya’ya karşı koyacak güçte olmadığını biliyor ve NATO ile ABD’ye daha çok yakınlık kuruyor...
Rusya ise hem Kırım’ı işgal ederek, hem Donbass bölgesinde Ukrayna ile ters düşerek büyük bir ateşi Karadeniz’e taşıdı. ABD Karadeniz’e daha yakın olmak için Yunanistan’daki Dedeağaç’ın tamamını neredeyse üs haline getirdi...
Öyle birkaç tane küçük askeri üsten bahsedilmiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Dedeağaç Amerikan üssü haline geldi” ifadesi yabana atılacak bir şey değil. Çember daralmakta. ABD ve NATO öncülüğündeki ülkeler Karadeniz’de sürekli askeri tatbikatlar düzenliyor...
Daha bu sorunlar bitmezken, bir de Avrupa’da Belarus ve Polonya sınırında göç ve mülteci krizi patlak verdi. AB ülkeleri Belarus’a ağır yaptırımlar uygulamaya hazırlanırken, Rusya, yaptırımlara karşı Belarus yönetimine omuz vereceğini bildirdi...
Göçmenler Avrupa sınırlarına Belarus üzerinden yığılmaya başladı. Polonya ise neredeyse Belarus’la olan tüm sınırlarını dikenli tellerle örüp, ordunun büyük bir kısmını bu noktalara yerleştirdi. Olası bir göç krizinde Avrupa içinden çıkılmaz büyük bir sorunla boğuşmak zorunda kalacak...
Belki bir parça Türkiye’yi anlarlar. Birleşmiş Milletler ise hem Karadeniz’de hem Avrupa sınırındaki göç krizine aval aval bakıyor, kılı kıpırdamıyor...
Avrupalıların ve Amerikalıların başı ağrısa Genel Kurulu toplayan Birleşmiş Milletler, kapısında bekleyen bu sorunlara sessiz kalıyor. Tek yapabildiği üye ülkeleri adına bölge ülkelerine tehditler savurmak...
Karadeniz’de bir tufan kopmaz ise, Belarus sınırında bir boran kopacağı kesin. ABD’nin üs olarak kullandığı Dedeağaç ise bu iki bölgeye de yakın. Her hangi bir sorun olması halinde müdahale edecek zamana ve imkana sahip...
Olası bir müdahalede de Rusya altta kalmaz, hem Karadeniz’de hem Belarus sınırlarında Rus askerlerini görmeye başlarız. Zaten bu Rus gemileri neredeyse Karadeniz’in tamamını kuşatmış vaziyette. Öte yandan Rus savaş bombardıman uçakları Belarus hava sahasına girdi bile...
Reis-i Cumhur, boşu boşuna Dedeağaç’ı dillendirmez. Buradan da bir hamle gelecektir. ABD hem Karadeniz’de hem Polonya sınırlarında harekete geçmek için hazırda bekliyor. Sadece o da değil, Almanya bulunan 10 bin ABD askeri de hazır...
Avrupa Birliği, NATO haricinde AB kontrolünde bir askeri ordunun kurulmasını belki de bu yüzden istiyordu. Hem kuzey doğuda Rusya’dan gelebilecek tehditlere karşı koymak, hem de ABD gibi emperyal bir devlete muhtaç olmamak için NATO’dan bağımsız, kendilerine bağlı bir ordu kurmak istiyordu. NATO, AB'ye göre işlevsiz ve pasif. Bu yüzden bağımsız bir güç istiyor...
Tüm bunlar yaşanırken Avrupa’daki en büyük ve en güçlü konumundaki Fransa, İngiltere ve Almanya’dan hiç ses çıkmıyor. AB içerisindeki çatlaklık bir tarafa İngiltere ile Fransa arasında büyük bir balıkçı krizi var, kafaları meşgul. Almanya’da ise Merkel şimdilik vekaleten hükümeti yönetse de hala bir koalisyon hükümeti kurulamadı...
Bu aralar hem Avrupa hem Karadeniz çok karışık. Hava puslu, kurtlar sabırsız ve dişlerinden salya akıyor...
Türkiye eğer sınır kapılarını tamamen açsaydı, Avrupa çok daha büyük sorunlarla muhatap olacaktı. Belki de Belarus gibi kapıları açma vaktidir. Biraz da Avrupa’nın başı ağrısın ne var...
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.