Terkedilmiş eski sağlık evinin arkasında Uluköy muhtarın evine gittik.
Evin önünde arabadan iner inmez, sol yanımızda yere uzanmış beyaz bir köpekle karşılaşıyoruz.
Kendi aramızda Kangal mı, değil mi diye konuşurken, muhtar olmadığını söylüyor ve aynı zamanda elini öteki tarafa uzatıp “şurada yatan Kangal”, diye ekliyor.
Gözlerimiz onun işaret ettiği tarafa dönüyor, Evin önüne uzanmış beyaz Kangal’ı görüyoruz.
İlgi odağımız olduğunu fark edince başını söyle bir kaldırıp izliyor, sonra da gayet rahat şekilde öteki tarafa çeviriyor.
Tehlikeli bir durum olmadığını anlamış olmalı.
Ayak üstü muhtarın eşi ve çocukları ile sohbet ettik.
Kapıda ikram ettikleri ayranı içtik, Arabamızın arkasında kendi bahçemizden topladığım Trabzon hurmasından bir poşet ikram ettim
Sincik yolu boyunca, buz gibi pınarından ismini alan Beypınarı ve onun adeta bir doğal klima gibi insanın içini serinleten Beypınarında salkım söğütleri, kavakları ve sürülerin peşinde çobanları ve sonbaharda tabloları aratmayan manzaralar gördük.
Dağların yamaçlarında arı kovanları dikkatimiz çekmişti.
Arka planda yaprak dökmeyen çam ağaçlarının yanı sıra sararmış yaprakları olan diğer ağaçları da görüyoruz.
Sonbaharın renkleri bölgeye ayrı bir güzellik katıyor.
İnanılmaz atmosfer var.
yol boyunca her yerde meşe, alıç , az da olsa çam ağaçları göze çarpıyor.
Dağların yamacında kurulan köyler, dereler sonbaharda sarı, yeşil, kırmızı başta olmak üzere renk cümbüşünün güzelliğe bürünmüştü.
Kışın ilk kar'ını bu yörenin en büyük Türk dağında görme zevkini yaşadık.
Yol üzerinde dağların başında rüzgar güllerini gördük.
İnternet'e edindiğim bilgide
"Adıyaman'da bulunan Sincik Rüzgar Enerji Santrali (RES); 25 MWe kurulu gücü ile ortalama 15.463 kişiye düşen tüm elektrik enerjisi ihtiyacını karşılar." yazıyordu.
Yol boyu güzel manzaralar sunsa da, çok dayanıklı değilseniz midenizi de bulandıran gördüğüm en virajlı rotaydı.
Virajları aşarak ilerlerken, Fotoğrafçı arkadaşımın korkusunu gözlerinden okumak zor olmuyor.
Arkadaşımla doğayı manzaranın sesiz tadını alarak, kaynaklardan buz gibi sular içerek, fotoğraflar çektik.
İşte Malatya ,Sincik yolu arasında olan güzergah haritada 70 km ama sürekli dönülen virajlı dağ yolu .
Tecrübeli bir sürücü değilseniz en az 2.5 - 3 saatte alırsınız.
Bal ve Çiğ köfte diyarı Adıyaman Sincik ilçesine geldik.
Sincik'in meşhur acılı çiğköftesinden yiyip buz gibi ayran içtik.
Câmide ezanın, sesi minarenin şerefesine takılmış dört hoparlörlerden okunan ikindi ezanı Sincik semâlarında yayılırken Malatya'ya dönüş yaptık.
O halde kendinizi bir kere daha sarı sonbaharın serinliğinde doğaya bırakmaya ne dersiniz?
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.