Siyasi Liderlerin Çapları ve Sınırları!

Türkiye’deki siyasi partilerin fikir ve planları sadece Türkiye üzerine kuruludur.

Tüm hedefleri ve amaçları Türkiye’yi kapsar. Çapları ve sınırları sadece 780 KM kareyi kapsar. Bunun dışında ne çok fazla fikirleri ne uygulamaya koydukları projeleri olur...

Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fikirleri, planları, hedefleri, amaçları, sınırları ve çapları sadece Türkiye değil, tüm dünyaya uzanır.

Türkiye’deki çalışmaları ve temasları dışında tüm dünya ile tek bir merkezmiş gibi hareket eder...

Diğer siyasi partiler gibi, Filistin’den, Suriye’den, Yemen’den, Irak’tan, Myanmar’dan, Doğu Türkiye’dan, Afrika’dan, Asya’dan bana ne demez. Elini ve gücünü her yerde hissettirir. Hatta en büyük güç olarak kabul edilen ABD’de bile Erdoğan’ın sesi ve görüntüsü büyük bir etki oluşturur.

Sadece ABD sokaklarından geçen Amerikalılar değil, tüm dünya onu tanıyor, benimsiyor, gurur duyuyor ve bir dünya lideri olarak kabul ediyor...

Aynı liderliği Şhangay İşbirliği Örgütü’nün düzenlediği Özbekistan’da bile göstermiş ve sadece bir kare ile tüm dünyanın gündemine oturmuştu.

Dünya liderlerinin nasıl etrafından fır döndüğünü, onunla tanışmak ve işbirliği yapmak, aynı zamanda dostluk kurmak için nasıl yarıştığına şahit olduk...

Tüm dünya onu kabullenip benimserken, Türkiye halkının yarısı hala Erdoğan’ın kim olduğunu, amacının ve derdinin ne olduğunu bilmiyor veyahut bilmek istemiyor...

Erdoğan’ın sadece Türkiye ile sınırlı bir liderliği ve etkisi yok, tüm dünya ile tek bir ülkeymiş gibi hareket ediyor.

Ne dünyadan kopuyor, ne Türkiye’den vazgeçiyor...

Herkes anladı ama bizim muhalefet anlamadı. Belki de anlamak istemedi. Veya biliyor ama bilmiyormuş gibi davranıyor.

Belki de Erdoğan’ı vazgeçilmez kılan şey de budur. Bu adamın bir derdi olduğunu, derdinin ise Alem-i İslam’a ve Türkiye’ye huzur getirmek, özünde ise amacı İttihad-ı İslam ve insanlığı, zulme ve haksızlığa karşı bir ve güçlü kılmaktır...

Allah bileğine güç ve kuvvet versin.

Çapları ve amaçları kendi nefsi ve midesi olan birbirine bağlı müşterek akıllar, küresel güçler ve daha nicesi, Erdoğan’ın hayal ettiği, inşa ettiği, yaptığı eserlere su dökemez.

Onun yaptıklarını milyonda birini dahi gerçekleştiremez...

Bir de siyasi liderlere bakın, tüm gayretlerini ve hedeflerini tek bir şey üzerine kurmuşlar, Erdoğan’ı devirmek.

Bu ülkeye şunu kazandırayım, şunu yapayım, şu eksik bunu tamamlıyayım gibi dertleri yok...

Bir araya gelmiş şu partileri bir analiz edin.

Her biri başka bir amaç için kurulmuş ama hedefleri tek. Her birinin terörle, dış güçlerle irtibatı var ve bir noktadan yönetiliyor.

Hatta iktidar olmaya o kadar yakınlar ki, bunu kaybetmemek için terörle de dış güçlerle de masaya oturur, bunlardan destek beklerler...

Derdi millet, İslam ve mazlum halklar olmayan bu siyasi partiler, asla muvaffak olamazlar.

Çünkü fikirleri, amaçları ve söylemleri ortada. Bir LGBT sapıklığına bile söz edemeyen bir partiden ne beklenir.

Kendi tarihine ve geçmişine küfür eden siyasetçilerden ne beklenir.

Terörle arasına mesafe koyamayan bir parti ile ittifak yapan bir partiden ne beklenir.

Dış güçlerin güdümünde hareket eden siyasi partilerin bu ülkeye ve bu nesle nasıl bir faydası dokunabilir...

Kim ne söylerse söylesin, ne düşünürse düşünsün, ister kabul etsin, ister etmesin, Cumhurbaşkanı Erdoğan hem Türkiye’nin hem Dünyanın gerçek ve tek lideridir.

Daha gidecek çok yolu var. Bu yolda ona yardımcı olmak, Türkiye’yi ileriye taşımak her vatandaşın görevidir.

Bırakın siz muhalefeti ve destekçilerini, onlar hakikate gözlerini, kulaklarını, dillerini ve hatta kalplerini ve akıllarını kapatmışlar.

Siz yolunuza bakın ve yeni Türkiye’yi inşa etmeye devam edin...