Malatya, 6 Şubat depremleri sonrasında yaralarını sarmaya çalışıyor. Depremin en çok etkilediği illerden biri olan bu şehirde, yeniden yapılanma süreci hızla ilerliyor. Ancak bu süreçte, halkın sesini duyurmaya çalıştığı ciddi bir mesele var: rezerv alanlar.
Geçtiğimiz günlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Malatya’ya yaptığı ziyarette bu konuyla ilgili yükselen şikayetlerle karşılaştı. Özellikle Göztepe Mahallesi Alpay Sokak sakinleri, rezerv alan uygulamasına karşı net bir duruş sergiliyor. Henüz ihalesi yapılmamış olan bu bölgede yaşayan vatandaşlar, evlerinin az hasarlı olduğunu belirterek rezerv alan istemediklerini açıkça ifade ediyorlar.
Mahalle sakinleri, Bakan Kurum’a seslenerek şunları söyledi: “Sayın Bakanım, siz bizi anladınız. 'Vatandaş istemiyorsa yapılmasın' dediniz. Ancak hâlâ bir sonuç çıkmadı. Biz rezerv alan istemiyoruz. Evlerimiz az hasarlı ve devletimize borçlanmak istemiyoruz.”
Bu sözler, aslında bir gerçeğin altını çiziyor: Deprem sonrası yeni projeler yapılırken, halkın taleplerine kulak verilmesi gerekiyor. Depremle sarsılan insanların bir de borç yükü altında ezilmesi, onların hayata tutunma çabalarını daha da zorlaştırabilir. Göztepe Mahallesi sakinleri bu noktada oldukça kararlı. Yıllarca emek verip inşa ettikleri evlerin ellerinden alınmasını istemiyorlar.
"Kış vakti nereye gideceğiz?" diye soran mahalle halkı, yükselen kira fiyatlarından da şikayetçi. "50 sene çalıştım, bu evimi yaptım. Bir 50 sene daha çalışmaya ömrüm yeter mi bilmiyorum" diyen bir mahalleli, durumu özetliyor. Yılların emeği olan evlerinden vazgeçmek istemiyorlar ve bu duruma karşı yetkililerden bir çözüm bekliyorlar.
Bu mesele, yalnızca Göztepe Mahallesi’nde değil, benzer durumda olan birçok bölgede halkın karşı karşıya olduğu bir sorun. Rezerv alan uygulamaları, deprem sonrası yeniden yapılandırma sürecinde önemli bir adım olabilir. Ancak bu uygulamaların, vatandaşı mağdur etmeden, onların talepleri doğrultusunda yapılması gerektiği de bir gerçek.
Bakan Kurum, Malatya ziyaretinde “Vatandaş istemiyorsa yapılmasın” demişti. Şimdi gözler bu sözlerin gerçeğe dönüşmesini bekleyen mahalle sakinlerinde. Umarım bu ses duyulur, talepler dikkate alınır ve vatandaşın mağduriyeti önlenir. Aksi takdirde, yaraları sarmak yerine yeni yaralar açılabilir.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.