Ortadoğu’da Kan ve Sessizlik HAKİM..!

Ortadoğu, 7 Ekim 2023'ten bu yana bir kez daha kanla anılır hale geldi. İsrail, Gazze’ye yönelik başlattığı ve giderek yoğunlaşan askeri harekâtıyla sadece Filistin’i değil, bölgeyi de bir yangın yerine çevirdi. Bu süreçte İsrail’in Gazze'ye uyguladığı acımasız saldırılar, soykırım olarak nitelendirilecek boyutlara ulaştı. Şimdi ise savaş, Gazze'nin sınırlarını aşıp Lübnan’a kadar genişledi. Kara harekâtı neredeyse kapıda ve bölge, daha büyük bir çatışma ile karşı karşıya.

Ortadoğu’nun bu kanlı tablosu, sadece bölgesel bir çatışma değil, aynı zamanda küresel bir vicdan sınavı haline gelmiştir. İsrail’in uyguladığı bu saldırılar, masum sivilleri hedef alırken, insan hakları ihlalleri göz ardı edilmekte, çocuklar ve kadınlar bu şiddetin en büyük kurbanları olmaktadır. Yüzlerce yıllık bir coğrafyanın mirası olan Gazze, bugün adeta küresel güçlerin sessiz izleyiciliği altında yok edilmektedir.

Daha endişe verici olan ise, uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmasıdır. Birleşmiş Milletler ve diğer küresel kurumlar, bu korkunç tablo karşısında bir adım atmaktan kaçınmakta, “üç maymunu” oynamaktadır. Ne görüp müdahale ediyorlar, ne duyup ses çıkarıyorlar, ne de konuşup çözüm arıyorlar. Bu sessizlik, insanlığın ortak vicdanını sorgulatmakta ve büyük bir adaletsizlik duygusu yaratmaktadır.

İsrail’in bu politikası sadece Gazze'yi değil, tüm Ortadoğu'yu istikrarsızlığa sürüklemektedir. Lübnan'a genişlemesi an meselesi olan kara harekâtı, bölgesel savaşın sınırlarını daha da genişletecek, hem halkları hem de ülkeleri derin bir kaosa sürükleyecektir. İsrail’in saldırgan tutumları, diplomasiye sırt çevirip çatışmayı tek çözüm olarak gören bir anlayışla şekilleniyor. Bu anlayış, sadece daha fazla kan dökülmesine ve daha fazla acıya yol açacaktır.

Dünya, bu yangını söndürmek için adım atmazsa, sadece Ortadoğu değil, insanlık tarihine kara bir leke daha eklenecek. Ancak şu an görünen, küresel güçlerin bu lekeyi görmezden geldiğidir. Ne zaman ki bu sessizlik kırılır ve insanlık onuru için gerçek adımlar atılır, işte o zaman bu savaşın en büyük kurbanları olan masumlar için bir umut ışığı doğacaktır.

Unutulmamalıdır ki, her bombanın altında bir insanlık dramı saklıdır. Bu dramın sona ermesi için ses çıkarmak, insanlık onurunun bir gereğidir. Gazze’den Lübnan’a uzanan bu acı dolu yolculukta sessiz kalmak, insanlığın geleceğine sırt çevirmek demektir.