Batı'nın Çifte Standardı... İnsan Hakları Gerçekten Kimin İçin?

Son yıllarda insan hakları, kadın hakları, hayvan hakları gibi söylemlerle dünya sahnesinde sıkça karşılaşıyoruz. BM, Kızılhaç ve diğer uluslararası kuruluşlar bu konularda aktif rol almayı hedeflese de, dünya genelinde yaşanan katliamlar, soykırımlar ve zulümler bu söylemlerin gerçeğe ne kadar uzak olduğunu gözler önüne seriyor. Doğu Türkistan, Gazze, Sudan, Yemen, Myanmar gibi yerlerde her gün kan ve gözyaşı akarken, insan haklarından nasıl bahsedebiliriz?

Sarı saçlı, mavi gözlü olmadıkları için mi dünya bu zulümlere sessiz kalıyor? Ukrayna’da savaş başladığında Batı, anında harekete geçti. Yaptırımlar uygulandı, Rusya’ya karşı ekonomik ve politik ambargolar devreye sokuldu. Ancak Doğu Türkistan’daki Uygur Müslümanları yıllardır Çin tarafından zulüm görürken, Gazze’de Filistinliler bombalar altında yaşam mücadelesi verirken, Sudan ve Yemen’de binlerce insan açlık, hastalık ve savaşın ortasında hayatta kalmaya çalışırken, Batı bu zulümlere neden sessiz?

Gerçek şu ki, Batı'nın savunduğu insan hakları söylemleri, sadece kendi çıkarlarına hizmet ettiği zaman geçerli oluyor. İki yüzlülüklerinin en büyük kanıtı, dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan zulümlere göz yummalarıdır. Mesele insan hakları olduğunda, bu hakların kimler için savunulduğu sorusu karşımıza çıkıyor. Batı, sadece kendi politik ve ekonomik çıkarlarına uygun gördüğü yerlerde harekete geçiyor, geri kalan yerlerse adeta unutuluyor.

Bu iki yüzlülük, dünyanın pek çok yerinde kanayan yaraların iyileşmesini engelliyor. İnsan hakları, tüm insanlar için eşit olarak savunulması gereken evrensel bir kavramdır. Ancak Batı'nın yaklaşımı, bu hakların sadece belli bir kesim için geçerli olduğunu gösteriyor. Dünya, bu çifte standartla adaletin sağlanabileceğini düşünüyorsa yanılıyor.

Bugün Doğu Türkistan’da, Gazze’de, Sudan’da, Yemen’de ve Myanmar’da yaşanan acılar, Batı'nın iki yüzlülüğünün en acı örnekleridir. İnsan hakları gerçekten herkes için mi, yoksa sadece belirli bir kesim için mi? Dünya bu soruyu dürüstçe cevaplamadıkça, zulüm ve acılar devam edecek.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Suzan Varlıklıöz Er -


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

01

Hamit Göktürk - Muhtereme yazar Suzan Varlıklı Er Hanımefendi ,Selammünaleykum Batının İki Yüzyüyüğü başlııklı yazınızı de odum.Size gerçekleri diile getirdiğiniz için teşekkür ederim.Buu çifte standart ve iiyüzlülük sadece batı ülkelerinde değil, Türk islam ülkelerinde de fazlası ile var. Mesela Çin'in Uygur soykırımını Çin'in iç ve güvenlik meseli sözleri öven Filistin'in zalim Başkanı Abbas TBMM'de konuşturuldu ve ayakta alkışlandı.Elbette bu alkışlar ve teveccüh sadece kendisine değil.mazlum Filistinli dindaşlarımıdır elbette.Ama Filiistin'den hakça hukukça ve zulümce hiç de farklı olmayan Doğu Türkistan Türklerinin Liderleri Dünya Uygur Kurultayı Başkanları Rabia Kadir ve Dolkun İsa Türkiye'ye soklmuyor.Bu ikiyüzlülük değil de nedir ? Mazlum Filistin'e evet Soykırımla yok olma tehdidindeki Doğu Türkistan'a hayır demektir ! Siz de bu yanlış ve hataya düşmeyin ve yazılaarınızda adil ve hakça davranın ve müslümanların haklarını eşit şekilde suvununuz.Dua,selam ve saygı ile

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 20 Ağustos 12:06


Malatya Markaları

Sonsöz Gazetesi, Malatya ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.

+90 (422) 323 52 92
Reklam bilgi

Anket Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı İçin Kime Oy Vereceksiniz?