BİR DÜĞÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

AK Parti Battalgazi İlçe Başkanı Basri Kahveci’nin oğlu Muhammed Kahveci’nin 18 Kasım 2023 Cumartesi günü saat: 18.00’de Malatya Havuzbaşı Düğün Sarayı’nda gerçekleşen düğüne ben de davetliydim.

İhtişamlı düğünün teferruatına girmeden önce, genç çiftlerimiz Sena ve Muhammed kardeşlerimi tebrik ederek, sevgi, saygı, sabır ve sadakatle bu muhteşem dünya birlikteliğini mutlu, mesrur ve muhabbetle sürdürmelerini Yüce Allah’tan niyaz ederken kadim dostum Basri Kahveci ve sevgili eşleri Asiye hanımefendiye de tekrar hayırlı olsun, diyorum…

Düğün Sarayı, devasa otoparklı ve gayet geniş alanlı bir ortama sahip olmasına rağmen, araç park etmekten zorlanan davetlilerle mahşeri bir kalabalık oldu ilk gözüme çarpan…

Yalnız başıma, kalabalıkları yara yara Saray’ın dış kapısından içeriye girdim. Asansörlerin önünden kuyruk oluşturan davetliler gibi asansör beklemedim merdivenlerden yürüyerek salona geçmeyi tercih ettim. Üç kat Saray’ın merdivenlerinden yukarı çıkarken duvara doğru dizilmiş lüks çelenkler de dikkatimi; bir kamyonun taşıyamayacağı kadar çok sayıda gelen bu çelenkler israf gibi geldi bana nedense…

Düğün Sarayının en üst kattaki büyük salon lebalep doluydu.

Başkan Kahveci, bir grup yakın akrabalısıyla salonun girişinde sırada durup gelen davetlilerini karşılıyordu.

Diğer davetliler gibi bana da sarılırken; “Şevketim gelmekle ne iyi ettin!” dedi. Bu söz hoşuma gitti, biraz özgüven geldi bana, biraz önceki yürüme pozisyonum bile değişti…

Altı-yedi kişilik yuvarlak masalardan hangisine oturayım diye düşünürken ilk gözüme çarpan ve beni görünce ayağa kalkıp “hoş geldiniz” diyerek karşılayan gazetemiz imtiyaz sahibi Ali Er oldu.

Başta Ali bey olmak üzere masada oturan davetlilerin elini tutup oturdum boş olan sandalyeye.

Ali beyle kısa bir hasbihalden sonra gözlerim gayrı ihtiyari salondaki diğer davetlileri süzmeye başladı…

 Ne çok davetliler var, dedim kendi kendime…

Siyasiler, bürokratlar, iş insanları, eski ve yeni vekiller, belediye başkanları, belediye başkanlığına hazırlık yapan başkan aday adayları, muhtarlar ve her meslekten esnaf ve vatandaşlar derken o akşam bütün Malatya’nın ekâbir takımı hep bir araya toplanmış sanki…

Ne çok tanıdık yüz var…

Meğer ne kadar çok insan tanıyormuşum…

Uzun süredir topluma çıkmayalı gördüğüm simaların çoğunun öldüğünü ya da depremden sonra Malatya’dan ayrıldıklarını düşünüyordum…

Oturduğum yerden salondaki davetlileri dikkatle incelerken bazı yüzler bana güneş gibi parlarken bazı yüzler de zift gibi kapkara geldi nedense…

Meğer sevdiğim çok sayıda simalar burada mevcut olduğu gibi, geçmişte bana acı verdikleri için sevmediğim simalar da varmış.

O arada ben hala sıradan bekleyerek gelen davetlilerini tek tek musafaha ederek karşılayan başkan Kahveci’yi düşündüm…

Adam o kadar insana nasıl tek tek sarılır.

Suratını onların suratına değdire değdire insanın suratı tahriş olur.

Sonra gözlerim sahnede mikrofonu alan zata kaydı…

Malatya’nın tüm etkinliklerde, sanki başka kimse yokmuş gibi hep bu adam konuşuyor ve konuşturuluyor…

Adamın sesi gür lakin dağdan inen bir insanın bağırması gibi konuşuyor, anonslar ediyor...

Salonun kalabalığı onun da dikkatini çekmiş olacak ki; “… bir aşiretin mensubu olunca insanın bu kadar kalabalığı oluyor” deyiverdi.

Bu cümle benim de hoşuma gitti. Cümle üzerinden kendi kendime yorumlar ve eleştiriler yaptım. Basri Kahveci sadece bir aşiret mensubu mu?

Değil tabii ki, Başkan Kahveci hem bir siyaset adamı hem de sevenleri olan bir kişilik. Bence bu kalabalık sevildiğinden dolayıdır…

Ve grup grup fert fertsalona giriş yapan insanlar var. Öyle ki davetlilerin bazıları yer bulamadığı için geri dönüyor…

Salona giriş yapan bazı siyasetçiler geldiğini hissettirircesine sağa sola el- kol hareketiyle selam verip geçiyor…

Ve salona o girdi, beyaz bir başörtüsü ve onunla uyumlu beyaz bir kürk giymiş ki şavkı salonun ışıklarını gölgeledi. Yüksek sesle selamlayınca salonu herkesin dikkatini üzerine topladı, kimileri kendisine el sallarken kimileri de ayağa kalktı.

Bir ona bir ayağa kalkanlara baktım.

Koca koca aksakalı insanlar…

Hayır, “ yalaka takımı” demiyorum, saygılı insanlar…

O da bundan gurur duyarak yürüyüşünü daha da değiştirdi ve kendisine ayrılan özel masada yerini aldı…

 Bir de nikâh şahitleri dikkatimi çekti.

Bir değil, iki değil, üç değil onlarca siyasi kimlik, bağıran adamın isimlerini anons etmesi üzerine sahnedeki yerini aldı ve genç çiftlerimize şahitlik ettiler.

Ben hala kendi kendimle konuşur gibi bir şeyler mırıldıyorum…

Demek zenginlik böyle bir şey…

Hazreti Ali boşuna dememiş ki;“fakirlik insan olsaydı vurur öldürürdüm”

Vallah ne yalan söyleyeyim; fakirlik insan olsaydı be de vurur öldürürdüm…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Şevket Başıbüyük -


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

03

Sonsuz - İslami hareketten siyasi harekete evrilirken müslümanların haline de şaşırmamak elde değil.

Yanıtla . 1Beğen . 0Beğenme 20 Kasım 14:40
02

Anonim - Bir düğün ancak bu kadar yazıyla resmedilebilir

Doğrusu o düğünde ben de olmak isterdim

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 20 Kasım 14:08
01

Nur - Keşke bir kare fotoğraf koysaydınız merak ettik açıkçası herkesi:)

Yanıtla . 1Beğen . 0Beğenme 20 Kasım 03:36


Malatya Markaları

Sonsöz Gazetesi, Malatya ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.

+90 (422) 323 52 92
Reklam bilgi

Anket Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı İçin Kime Oy Vereceksiniz?