MALATYA'YA AĞIT

Bir zamanlar adına şiiriler yazılıp besteler yapılan, türküler yakılan Malatyam;

Sana şimdi kim nazar etti?!

Ya da hangi günahkârların günahına sessiz kaldık da hep birlikte 6 Şubat depremleriyle helak olduk…

Kimimiz helak olurken geride kalan kimimiz de helak olmaktan beter olduk…

“Ah Malatyam…”

“Vah Malatya…”

Bu saatten sonra Selahattin Alpay-eskisi gibi-Kernek’e çağırır mı bilmem…

“Kerneğe gelmeye yeminli misin”  ve “gel ey gönül” der mi, ‘gel, gel…’ eder mi gönlüne biraz zor.

Şu bir gerçek ki; Abdullah Yüce’nin plağı çalınmıyor artık bu şehirde…

Eskisi gibi Dernek’te bir bahçede düğün de yok ve o düğünlerde Malatyalı Fahri’nin “Sarı kurdelem sarı/Dağlara saldım yâri/Dağlar kurban olayım/Tez gönder nazlı yârı” gibi türküleri kimse bilmiyor artık.

Şairin, “Bir Malatya ki Hititlerden beri anlı-şanlıdır/Yüreğiyle, bileğiyle Uygarlık savaşında bir delikanlıdır./Rüzgârı var, Battalgazi kılıcı/Gülleri var, her dem gönül alıcı/Güzelleri sanki yürek delici/Ünlüdür kayısısı, şekerparesi...” dediklerinin hepsi doğru lakin şimdi o şehir bu şehir miydi acaba?

Şairin bahsettiği “Bir kutsal beldedir yeşil Malatya” yok şimdi…

“Niyazi-î Mısriburda doğmuştur” doğru,

Darende’de Somuncubaba hala yatıyor” o da doğru,

Şeyh Hamid-i Veli ve Osman Hulusi Ateş Efendileri… gibi nice ilim ve irfan insanı bu topraklardan yetişip geçtiler ancak şimdi meth-u senalarla anacağımız kimse kalmadı, hepsi göçüp gittiler bu şehirden…

Şair derdi ki; “Kışla caddesinde gidiyoruz/Hamit Fendoğlu geliyor karşıdan/Al bir ata binmiş sektiriyor/Çizmeleri pırıl pırıl/Kasketi rüzgârı kesiyor/Sağına- soluna selam veriyor/At cilveleniyor…”

Vallahi şimdi ne Kışla Caddesi, ne de cilvelenecek at kaldı…

Öyle yerle yeksan olmuş ki şehr-i Malatya gezerken hangi cadde, hangi cadde olduğunu bilmiyoruz; bir şantiye alanına dönmüş her yer…

HâsılıMalatya’da gündüzün rengi artık yeşil, değil,

Geceleri ise leylâki özelliğini kaybetmiş…

Toprağın kanı eskiden esmerdi şimdi ise enkazın tozuna dönmüş…

Hani şair övgüyle bahsederdi ya;

Yeşilyurt’da git, Yazıhan’a git/Beydağı’nın gönlünü alıp/Öteki dağları da ziyaret et/Bir yurt köşesi ki Cennet mi Cennet/Bahar der, koyunlar- kuzular meleşir/Bülbülleri bahçe bahçe dolaşır/Bulutları yağmur taşır-kar taşır/Bir Cennet ki ancak bize yaraşır.”

Benim de hayıflandığım bu…

Şairin “Cennet” diye tarif ettiği o şehir şimdi Cehennemden bir enkaz…

İnan ki en kestirmeden Aslantepe’ye gittim, az ötesinde/Gelinciktepesi’nde Toki,depremzedelere evler yapıyor. Artık kazmayı toprağa vururken fosil çıksın diye değil,ve bu zaman tünelinde dolaşırken Hitit, Roma, Bizans ve Selçuklulardan miras kalan kültürün de peşinde değilim…

Ben dünkü Malatya’mın peşindeyim, dünkü Malatya’mı arıyorum.

Yıkılmış, yerle yeksan olmuş bu şehir bir daha ayağa kalkar mı dersiniz.

Bir mimar ya da vicdan sahibi bir başkan çıkar da tekrar bu şehri eskisi haline getirir mi, dersiniz.

Eski, eskidir, hiçbir eski yeni olmamış ki Malatya yeniden eskisi gibi olsun.

Ve ey asrın felaketi depremlerinden arta kalan/enkazın altından çıkıp yeniden hayata tutunmaya çalışan şehrin mukimleri…

Eskisinin hiçbir eskisi geri gelmeyeceğine göre, eskiyi unut ve tüm eskilerin üzerine bir çizgi çekip yeniden yeni bir şeyler yap…

 

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Şevket Başıbüyük -


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Malatya Markaları

Sonsöz Gazetesi, Malatya ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.

+90 (422) 323 52 92
Reklam bilgi

Anket Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı İçin Kime Oy Vereceksiniz?