MALATYA’DA HAFRİYAT KAMYONLAR

Depremin ardından Malatya için çalışmalar geç de olsa hızlı adımlarla başladı. Hızlı bir başlangıç, gayet yavaş bir ilerleme ile devam ediyor.

Bir bakımdan haksız değiller. Neticede 3 bin 670 enkazı kaldırmak ve bu rakama ek olarak 36 bin bina yıkmak ve yıkıntıyı kaldırmak, trafik akışını sağlamak hiç kolay değil. Her baba yiğidin harcı değil doğrusu.

Malatya’nın protokol, yönetim ve idare kadrosuna teşekkürü bir borç bilmek icap eder. CHP’nin yönettiği kentlerden ibret almamızı sağladılar. 

Allah’a hamd olsun ki, daha metro gönderemeyen liderlerin olduğu kentte, şuan ki kat edilen mesafeyi bile edemezdik.

Süreç şimdilik vukaatsız ilerliyor.

Tabii küçük ihmalsizlikler dışında. Gün içerisinde hemen hemen Malatya’nın her köşesindeyim. 

Hali ile Malatya’nın dört bucağında yıkımların olması neticesinde hafriyat kamyonları trafikte, çarşının merkezinde.

Şehir mezarlığının hemen yanıbaşına dökülüyor hafriyatlar. Dolayısı ile şehir mezarlığı yolu hafriyat kamyonlarından geçinilmiyor.

Alttan alınması ve katlanılmsı gereken bir nokta. Burada halkımız anlayışlı olmak mecburiyetindedir. Taa ki, hafriyat kamyonları yolda birbirleri ile yarışana kadar, hafriyatları yola savuruncaya kadar, iki şeritli yolun ikisini de kapatana kadar!

Millet olarak aceleci milletiz. Aceleci millet olmasak bile illa ki, acil bir durumumuz olması mecburiyetine nail oluyoruz. Varacağımız noktaya ilerleme çalışırken bir de ne görelim? Önündeki hafriyat kamyonunu geçmeye çalışan bir başka hafriyat kamyonu!

Bir şekilde bunu da sineye çekelim. Onunda atması gereken bir sefer daha var diyelim…

İhmalsizce sol şeridi kapatıp iki hafriyat kamyonunun yan yana sohbet eder gibi seyretmesi de neyin nesi? Gündüz vakti selektör görmez, korna duymazlar!

Geçtiğimiz günlerde boztepe yolunda iken yola bolca dökülmüş kırılmış kalıp beton parçaları ve yine “bolca” dökülmüş toprak…
O hafriyatın o şekilde dökülmesi için kamyonun adeta çalkalanması icap ederdi. (Nasıl bir hız ile gittiği konusunda şüpheye düşürüyor.)

Hadi asfalta bir şey olmaz. Yanında duran herhangi bir araca gelmiş olsa idi? 

Aracı da bir kenarıya bırakalım, orada bir “insan” olsaydı? Bunun hesabını kim verirdi bilemem.

Dikkat-i Nazar ile seyrettiğim vakit, belediyenin değil de, ihaleyi alan çeşitli özel şirketlerin araçları bu tür ihmalsizliklere yol açıyor.

Bir facia ancak önlem alınarak engellenir. Son saniye frene basarak değil!