19 Temmuz 2023 tarihinde Hicri Yılbaşıyla başlayan Muharrem ayının 10.gününde idrak edilecek olan Aşure günü için tarih yaklaşmakta. Milletimizin ortak değerlerinden biri olan dayanışmanın bereketin bolluğun birlikteliğin daha da berraklaştığı bu önemli günde yine pek çok evde aşureler pişecek tanıdık tanımadık herkes davet edilecek komşulara dağıtılacak.
Muharrem ayının 10.gününde idrak edilecek olan Aşure etkinlikleri 28 Temmuz 2023 tarihine denk geliyor. Muharrem ayı aynı zamanda Hz.Peygamber (sav)’in torunu Hz.Hüseyin’in ve çoğunluğu Ehl-i Beyt mensubu 70’den fazla insanın Kerbela’da şehit edilmesiyle Müslümanların ortak zihnindeki silinmez acının da tarihidir.
Peygamber efendimiz Aşure Gününde öncesi ve sonrasında oruç tutmuş ve ümmetine tavsiye etmiştir. Toplumuzun alevi inancına mensup kesimi muharrem ayının başlangıcıyla Kerbela şehitlerini anmak yas ve hüznü daha bir kesif yaşamak için yörelere göre değişmekle birlikte 10-15 gün arasında oruç tutarlar. Muharrem orucu Ramazan ayında tutulan oruç gibi imsakla başlayıp akşam namazı ile oruçlar açılır.
Kültür mozaiği içerisinde farklı olarak da idrak edilen bu günde birçok uğurlu olayların gerçekleştiğine de inanılır. Hz Âdem’in duasının kabul olduğu, İbrahim peygamberin Nemrut ateşinden kurtulduğu, Hz Musa’nın firavunun zulmünden kurtulduğu, Eyüp Peygamberin şifa bulduğu, Nuh peygamberin inşa ettiği geminin karaya oturduğu ve deposunda kalan her şeyi karıştırıp çorba haline getirdiği gün bugündür.
Hz. Peygamberin (s.a.s.) bu günde oruç tutulmasını teşvik eden hadisleri de vardır.
Bir hadiste, “Âşûrâ günü orucunun önceki yılın günahlarına keffâret olacağını zannederim.” (Tirmizî, Savm, 48) buyurmuştur. Başka bir hadiste de âşûrâ orucuna işaret ederek “Ramazan orucundan sonra en fazîletli oruç Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur.” (Tirmizî, Savm, 40) buyurmuştur.
Hz. Peygamberin (s.a.s.) yahudilere muhalefet için ertesi sene âşûrâ orucunu Muharrem’in dokuzuncu günü de tutacağını söylemesi (Ebû Dâvûd, Savm, 66); bu orucun Muharrem ayının dokuzuncu ve onuncu veya onuncu ve on birinci günlerinde tutulmasının daha doğru olacağına işaret etmektedir (Bkz. Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, IV, 52; Abdürrezzâk, el-Musannef, IV, 287).