Dünya var olduğu sürece hak ile batılın savaşı hiçbir zaman bitmeyecektir. Bir taraf hak ve hakikat için, yeryüzüne adalet için mücadele verirken, diğer taraf kin, adavet, nifak tohumlarını aramıza sokmak, hakkın üstünü örtmek için mücadele ediyor...
Yerel seçimlerde HDP’nin de desteklediği İstanbul şeysi, vefa borcunu göstermek için yeniden Diyarbakır gitti. Yasin Börü’yü insafsızca zalimce katleden ekiple muhabbet pozları vermekten çekinmedi...
Üstelik daha önce öldürülen PKK’lı maskeli isimlerin olduğu bir panonun önünde HDP’lilerle güleç pozlar verdi. Eren Bülbül’leri katleden teröristlerin maskeleri önünde poz veren İstanbul şeysi, hiç şüphe yok ki, vefa borcunu ödemek için Diyarbakır’a geldi. İstanbul dışında her şeyle ilgilenen, İstanbul dışından her yeri gezen ve hiçbir işi neticelendirmeyen İstanbul şeysi, bir de kamuoyuna alttan mesajlar vermekten de çekinmiyor...
Amacının ne olduğu açık değil mi. CHP yönetimine ve İYİ Parti’ye göz kırpan İBB şeysi, Cumhurbaşkanlığı adayıyım mesajı verdi. Yani daha önce bu iki parti ile ittifak etmeyeceğini duyuran HDP, bu ziyaret ile kimi aday göstereceğini ve hangi aday üzerinden ittifak edeceklerinin mesajını vermiş oldu...
CHP ve İYİ Parti istese de istemese de HDP’nin destekleyeceği bir isim üzerinde ittifak etmek zorunda kalacaktır. Öyle ki sadece bu iki partinin göstereceği bir adayın Cumhurbaşkanı seçilme ihtimalinin hiç olmadığını kendi adları gibi iyi biliyorlar...
Bu ziyaret sıradan bir ziyaret değil, kapalı kapılar ardında nice müzakereler anlaşma yapılacaktır. Hiç kimse bu ziyaretin sadece bir vefa borcu olduğunu düşünmesin. Bu ziyarette hem Millet İttifakı’na hem muhalefeti destekleyen seçmenlere mesaj verilmiş oldu...
HDP ile asla bir ittifak içerisinde olmadığını defalarca açıklayan İYİ Parti asla HDP olmadan da seçimi kazanamayacağını bilecek kadar siyasi düşünür...
Açıktan değil ama gizliden bir ittifakın yakın zamanda patlak vermesi mümkün. Saflar iyice sıkışıyor. Herkes tarafını iyice belledi...
Milliyetçi ve ulusalcı geçinen Millet İttifakı, terörle arasına hiçbir zaman mesafe koymayan, hatta Kandil’den gelen talimatlar dışına çıkmayan bu parti ile ittifak yapacaktır. Bunu aşikar yapamaz. Veya bu ittifakı gizli yapmasa bile bu partiyi ve yaptıklarını meşru göstermek için kamuoyunun aklını bulandıracaktır...
İBB’nin başındaki zatın, PKK’lı teröristlerin bulunduğu panonun önünde poz vermesi, yerel seçimde yapılan ittifakta olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de aynı ittifakla hareket edeceğini açıkça gösteriyor...
Aklı sıra HDP’yi ve onun yaptıklarını kendi ittifakındaki seçmenlerine meşru göstermeye çalışıyor. 3 yıla yakın bir süredir bu görevi sürdüren zatın, henüz bir tane elle tutulur gözle görülür bir hizmetinin olmaması bir tarafa, kendini çok başarılıymış gibi kamuoyuna pazarlaması da çok acınası bir durum...
Karadan otobüsleri bile yürütemeyen bu zatı, gemileri karadan yürüten kutlu bir sultana benzetilmesi ise bambaşka bir ironi...
Millet ittifakı o kadar acınası bir halde ki. Sanki bilerek ve isteyerek İBB Başkanı’nı Diyarbakır’a yolladılar. Yani şöyle, “ey İmamoğlu, biz HDP ile bir ittifak gerçekleştiremedik ve HDP olmadan da bu seçimi kazanmamız imkansız. Ama sen Diyarbakır’a gidersen bu ittifakı gerçekleştirebilirsin” diye düşünmüş de olabilirler...
İttifak olursa da olsun. Zillet ittifakı kiminle ittifak kurmak isterse kursun. Bekleyip görelim. Bakalım halk kimden yana. Görelim seçim sonuçları kimi haklı gösteriyor. Acaba 2023 yılında da halk Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan’ı seçerse, Millet İttifakı yine Reis-i Cumhur’a diktatör demeye devam mı edecek. Milletin iradesi ile seçilen kişiye yine hakaretler etmeye devam mı edecekler. Çok merak ediyorum...