Türkiye tarihinde ilk kez bu kadar geniş bir alanda ve bu kadar büyük yangınlar meydana geldi. Türkiye’deki analistler, uzmanlar ve bazı siyaset bilimci insanların öngörülerine göre bu yangınların bir kısmı bilinçli ve isteyerek, terör örgütlerinin eliyle çıkarıldı.
Bir kısmı istenmeden bazı vatandaşların ihmalkarlığı ve tedbirsizliği nedeniyle meydana geldi. Bir kısmı ise dünyadaki aşırı sıcaklar ve iklim değişikliği nedeniyle bu yangınların yaşandığı ileri sürüldü...
Şuana kadar Türkiye’nin 44 ilinde, 200’e yakın farklı noktalarda çıkan yangınlarda 185’inin söndürüldüğü açıklanırken, tüm başarı ve çabalar şüphesiz devletin tüm imkanlarını ortaya koyması, yerel halk ve bölgeye intikal eden gönüllü insanların yüksek gayretleri ile gerçekleşti...
Elbette milletimizin büyük bir kısmı, hatta tanınmış birçok sanatçı ve hayırseverler, ateşe ve orman yangınlarına karşı mükemmel bir çaba ve gayret gösterirken, bu durumu Türkiye aleyhine bir propaganda aracı olarak kullanmaya, sosyal medyada linç kampanyaları ve ülkeyi aciz gösteren paylaşımlarda bulunanlar da elinden geleni yapmaktan geri durmadı...
Sosyal medya platformlarında Türkiye’yi ve devleti yetersiz görüp hiçbir şey yapmıyormuş aciz gösterenler ve bu durumu kendi çıkarları için provoke eden siyasetçiler, her zaman olduğu gibi yine bizleri şaşırtmadı...
Devlet tüm imkanları ile yangınları söndürmede başarı gösterirken, bu başarıyı dışarda acizlik olarak gösteren alçak ve aşağılık siyasetçiler, her şeyden evvel sadece devletini değil, ülkesini, vatanını ve milletini de dış güçlerin kontrol ve müdahale etmesine kapı aralıyor. Bu ise tümüyle ihanet ve acizlikten başka bir şey değildir...
Dünyanın ilk 10 güçlü devleti arasında bulunan ABD, Kanada, Rusya ve İtalya gibi ülkeler, haftalardır devam eden yangınlara karşı yeterli müdahaleyi yapmakta aciz kalırken, ilk haftada 200’e yakın farklı noktalarda 185 yangını tamamen söndürmeyi başaran Türkiye’yi aciz göstermek hangi insafa, hangi vicdana, hangi akla sığar.
Şüphesiz bu başarıyı provokatörler, kirlenmiş siyasetçiler görmez, görmek istemez. Kim bilir Türkiye’nin ateşler içinde yanıp yok olmasına bile sevinecek siyasetçiler vardır. Allah bizi bu zihniyetin şerrinden bizi muhafaza eylesin...
Tüm bu çabalar elbette yerli halk ile dışardan gelen insanların desteği ve mücadelesi ile sonuç verdi. Ne devletimiz, ne de milletimiz bu konuda aciz değildir, devletimiz güçlüdür ve hiçbir gücün müdahalesine ihtiyacı yoktur...
Dışardan bazı güçlerin ülkeye müdahalesini isteyenler, bir gün elbet bu ihanetleri içinde boğulup yok olacaktır, onları tarih bile hatırlamayacaktır, unutulup gideceklerdir...
Çok az sayıda bölgede hala yangınlar sürmekte ve Türkiye’nin ciğerleri yok olmaya devam etmekte. Elbette bu işin ehli ve uzmanları daha iyi bilirler ve böyle durumlarda işbirliği ve koordine halinde yürütülmesi gerektiğinin de farkındalar...
Yarın bu yangınlar sönecektir elbet ve hiç beklenmeksizin bu topraklara yeni fidanları ekmeliyiz, Türkiye’ye yeni ciğer nakillerini gerçekleştirmeliyiz...
Bunu da başaracağız elbette. Tüm bunları milletimizin yüksek gayreti ve karşılıksız mücadelesi ile başaracağız. Zoru görünce kaçanlardan değil, ateş dahi olsa ölümüne mücadele eden bir milletin nesliyiz...
Türkiye bugüne kadar birçok kez böyle zor günleri atlattı. Türkiye’nin bir tarafı yangın, bir tarafı sel, bir tarafı deprem, bir tarafı salgınla mücadele ediyor.
Bu zor günler de elbet geçecektir. Allah’ın izni, devletimizin gayreti ve milletimizin iradesi ile her şeyin üstesinde geleceğiz...
Bunları yaparken ayağımıza çelme takan, köstek olan ve bizi uçuruma sürükleyen köhne zihniyetler de olacaktır.
Onlara rağmen bu ülkeyi ayakta tutmaya, daha güçlü hale getirmeye, zorluklara karşı birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Şüphesiz Türkiye’nin bunu başaracak irade ve güç var...