Boşanma meselesinde “Doğru ve yerinde karar almak” önemli.
Keyfi ve yersiz boşanmalar, kişiye trajedi getireceği gibi varsa çocuklara da zarar verebilir.
Ortada çocuk dahi yoksa insanları maddi ve manevi olarak çökertecek bir durumdur bu.
Kimse farkında ya değil ya da dikkat etmiyor.
Yuvalar nedenli nedensiz dağılıyor.
Kimse müdahale etmiyor.
Tutturmuşlar ben seninle gelecek düşünmüyorum, gitmiyor, evlilik bana göre değil, belki de sen benden daha iyilerine layıksındırlar …
Evlilikten önce aklın neredeydi demezler mi insana..
Öte taraftan, boşanmanın gerektiği durumda, evlilik baskıyla devam ettirilir ise, kişinin emniyeti sorunu da olabilir.
Görüyoruz her gün haberlerde boşanma aşamasında ki eşini öldürdü, öldürmeye çalıştı vb. haberler ..
Bunlar ne insanlıkla alakalı ne de sevgi ya da adına her ne derseniz ..
Herkesi bağlayacak ve mutlak doğru kabul edilebilecek boşanma ilkelerinden bahsedilemezse de, boşanma veya evlilikte kalma kararlarına yol göstericilik yapacak rehber metinlere ihtiyacımız var.
Bu gibi durumlarda her zaman ‘HAKEM’ belirlenmesi en iyisidir.
Dinen uygun olanı da bu değil midir ?
Depresyona girmiş bir eş bu dönemde boşanma kararı almamalıdır.
Çünkü depresyon döneminde olağan karar alma kişinin doğru karar almasını engeller.
Bunun için bir yol göstericinin tarafları bir araya getirip ya yolu bulması ya da yoldan ayırması gerekir.
En başta da dediğim gibi sağlıklı olanı da budur.