DOĞRU YARGILAMAK, DOĞRUYU ARAMAK

Suç şahsidir fakat suçu işleyene bağlı yahut suçun kime isnat edildiğine!

Ülkemizde bir İslâmî vakıfta yahut bir tarikatta bir kişiye bir suç isnat edildi mi derhal İslam’a saldırmaya başlar malum medya.

Saldırılar öyle boyuta gelir ki İslam’a bile söverler, haddi aşarak.

Ortaya sadece bir haber bırakılması kâfi. Derhal topyekun saldırıya geçer İslam düşmanları.

Ancak kendilerine yakın olan kişilere böyle bir şey isnat edildi mi sus pus olur, kafayı kuma gömerler. Yani hassasiyetleri falan hikaye olur gider.

Senelerdir süregelen bir durumdur bu. 28 Şubat’ın zemini de böyle hazırlanmamış mıydı?

O dönemde de bir takım olaylar, bir takım kişiler bahane edilerek bütün Müslümanlara zulmedilmiş, yaptıkları şeylere kılıflar bulmuşlardı. Bir de şimdi internetteki trolleri var.

7/24 mesai yapan bu trollerin klavyeleri bir silah gibi daima tetikte beklemektedir...

Müslümanların bir haber karşısındaki tutumu Hucurat Suresi’nde anlatılmıştır.

Fasıktan gelen haber detaylı araştırılmadan inanılmamalı, Müslüman dilini daima muhafaza edebilmelidir. Aksi halde ortada iftira varsa buna ortak olmak, Allah muhafaza kişiyi felakete sürükler.

Kaldı ki bizleri bozuk zihniyetlilerden ayıran tavrımız olmalıdır.

Bir cemaatte, bir vakıfta bir hata yapan olsa bile onların tamamını suçlama insafsızlığından kaçınmalı, bir topluluğu zan altında bırakma gafletine düşmemeliyiz.

Biz Müslümanız. Dilinin ayarı olmayan, ölçüsüz, iz’ansız, herkesi suçlayan, kimsenin şahsiyetini düşünmeyen insanlardan olmamak zorundayız.

Bizim ölçümüze göre esas olan kadının beyanı değil, adalettir.

Hiçbir insanın beyanı araştırılmadan, tahkik edilmeden kabul edilmemelidir. Çünkü İslam adaleti emreder.

Öyle bir adalet ki laik, feminist sistemler gibi kadının beyanını esas alıp mağdur üretmez.

Kadı önünde padişah ile halkı eşit kabul eder hatta bir gayrimüslimi bir padişaha karşı haklı çıkarabilir.

Suçlu varsa, suç işleyenindir. Bunu bahane ederek Müslüman vakıflara, tarikatlara karşı harekete geçmek ancak Stalin’e, Lenin’e mahsus bir despotizmdir.

Çamur at izi kalsın anlayışı da ancak çamurda yaşayanlara yaraşır. Tarikatların bu ülkedeki varlığı bir takım çevreler tarafından 1 asırdır hazmedilmemektedir.

Bu yüzden çeşitli ithamlar, iftiralar ile karalamalar devam etmektedir. İlk dönemlerde ucuz romanlarla din adamları, şeyhler hedef alınmış; daha sonra Yeşilçam vasıtasıyla bu karalama ekranlara taşınarak bilinçaltına işlenmiştir insanımızın.

Bir dönem Arapları bile siyahî olarak göstermiyor muydu bu cehalet?

Anadolu’ya tarikatlar Pir Ahmet Yesevî ile gelmiş, asırlarca hoşgörü tohumları ekilmiştir diyar diyar. Tarikatların mensupları 15 Temmuz da dahil her milli meselede bu ülkenin varlığı, birliği için gayret göstermiş, canını vermekten kaçınmamışlardır.

Buna rağmen üç beş hadiseyi bahane edip hepsini itham etmek adil midir?

Bu insafa sığar mı?

Vakıfların, derneklerin sayısı binleri aşmaktadır.

Atatürkçü, komünist, aşırı sol dernekler de çatır çatır faaliyetlerini yürütmektedir.

Ancak Müslüman derneklere aynı rahatlık verilmemekte, özellikle insaf bilmez sol tarafından daima hedef haline getirilmektedirler.

Sol görüşlü bir dernekte yaşanan hadiseler haber dahi olmazken dindar dernekler, vakıflar daima ithamlara uğramaktadır.

Müslümanlar iftira atmazlar.

Zekâlarını insanların haysiyetlerine saldırmakla heba etmezler.

Etmemelidirler de.

Çünkü iftira atanındır, hakaret edenindir, suç işleyenindir.

Sahi misyoner derneklerin bile faaliyetine hoşgörü ile bakan bazı Müslümanların tarikatlara, dini derneklere karşı düşmanlıkları da sosyolojik bir araştırma konusu olabilir.

Çocuklara, kadınlara karşı hassasiyet elbette güzeldir.

Fakat bu hassasiyeti ABD askerleri Irak’ta, Afganistan’da Müslüman kadınlara tecavüz ederken, mülteci çocuklar kıyılara vururken maalesef hiç göremedik!

Yine de biz daima doğruluğu, adaleti, hakikati savunacağız.

Suçlu kimse cezasını almalı, iftira atan da suçlu sayılmalı.

Kimse ispat olmadan iddialara kurban edilmemeli…

Selam ve dua ile…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Tahir Sağır - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Malatya Markaları

Sonsöz Gazetesi, Malatya ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.

+90 (422) 323 52 92
Reklam bilgi

Anket Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı İçin Kime Oy Vereceksiniz?
Tüm anketler