Bu çeşmenin hikayesi başka
Ülkemizde binlerce yıldan günümüze kadar temizlik ve içme suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılan çeşme ve sebillerin her biri, insanların su ihtiyacını karşılamasının yanında ait olduğu dönemin medeniyetlerin hat ve mimari sanatını üzerinde taşıyor. Anadolu'da tarihi çeşmeler, şehirleşmeye yenik düşerek, ayakta kalmak için zamana direniyor.
Yurdumuzda çok sayıda tarihi çeşme, günümüzde ise ilgisizlik ve bakımsızlık yüzünden unutulmaya yüz tutmuş bulunuyor. Çeşmeler insanlara ve dahi tüm canlılara hayat taşır. Her köyün, her mahallenin kendine özgü çeşmeleri (pınarları) vardır. Bazı çeşmelerin inşa hikâyeleri , öykülere, romanlara konu olur. Ne şiirlere, ne şarkılara, ne türkülere kaynaklık etmiştir .
Tıpkı birazdan arz edeceğimiz Topkapı Sarayı Cellat Çeşmesi ve Seng-i İbret (İbret Taşı) hikâyesi; daha doğrusu vakıası gibi.
"Osmanlı’da idam cezasını dilsiz ve sağırlardan oluşan cellatlar yerine getirirdi. ‘Vatan hainleri, hareme göz dikenler, casusluk yapanların infazı Topkapı Sarayının birinci kapısı olan Bab-ı Hümayunla , ikinci kapısı olan Bab-üs selam (Selam Kapısı) arasında bulunan cellat çeşmesinin önündeki taşın üzerine konularak, Bostancı Baş'ının da gözetiminde, Cellatcı Baş'ının güçlü kılıç darbesiyle infaz edilirdi. İnfaz gerçekleştirdikten sonra cellatlar kanlı palalarını, satırlarını, kılıçlarını bu çeşmede yıkadıkları için çeşmeye cellat çeşmesi denmiştir. İnfaz kişinin mevkiine, rütbesine ve işlediği suça göre değişirdi. Çeşmenin önünde yer alan ibret taşının üzerinde infaz sonrası hükümlünün kesilen başı halka ibret olsun diye 3 gün boyunca sergilenirdi. Çeşmenin bir adı da cellat çeşmesi veya siyaset çeşmesi idi, cellatların kaldığı yer ise çeşmenin bulunduğu duvarın arkasındaydı.
Yüzlerce yıl idamdan sonra Cellat çeşmesinin kürününden / yalağından oluk oluk kıpkızıl akan kan kanaldan denize dökülürdü. İstanbul halkı o zaman bilirdi ki cellat yeni bir idama kararını yerine getirdi...Topkapı surunu bitişiğindeki Cellat çeşmesinin dili olsa da şahit oldukları idamları konuşsa. Sağır, dilsiz Cellatların , katlettikleri insanlar arasındaki o ölüm anında yaşadıkları yalnız gözlerinde saklı. Anıları kendileri ile birlikte isimsiz mezar taşlarında gömülü...
Bugün müze bilet gişesinin yanında yer alan ‘Cellat çeşmesi’ de o günlerden kaldı.
Bu çeşme halen Topkapı Sarayı'nın ön bahçesinde bulunmakta, her gün önünden ne olduğunu bilmeden yüzlerce kişi geçmektedir."
Topkapı Sarayı Cellat çeşmesi, Sultan I I. Abdulhamit tarafından I I. Wilhelm 1898 yılında İstanbul ziyareti sırasında kaldırılmış yerine Hamidiye çeşmesi dikilmiştir.
II.Abdulhamid Han Çeşmesi ( Topkapı Sarayı ) Tamir Kitabesi / Yazıt
Osmanlıcadan çeviri : Fikri Demirtaş
"el Gazi es-Sulṭan Abdülḥamid Han-ı Sani efendimiz hazretlerinin müceddeden bina ve inşa buyurdukları Hamidiye çeşmesidir.
nemaḳahu ( yazan- Hattat) / Mısrîzâde ( Mısrîzâde Alî Rızâ)
fī ġurre-i Rebī’ü’l-evvel 1307
( sene Muharrem ayının ilk günü, bahar ayı 1890)"