Dünyadaki sömürülen tüm ülke ve milletlerde batının dayatmacı, sömürücü ve emperyalist kalıntıları mevcuttur. Sömürüye maruz kalan topraklar asırlarca batının egemenliğinde bulunuyordu. Başta ABD ve Avrupa devletleri olmak üzere birçok ülke mazlum topraklarda zulüm, baskı, sömürü ve kendi politikalarını dayatmıştı...
Medeniyetten, uygarlıktan ve hukuktan bahseden İngiltere ve Fransa gibi ülkeler asırlarca dünyanın neredeyse 3’te 2’sini kendi egemenliğinde sömürüyordu. Belki ABD’nin kurulması birkaç yüzyıl oldu ama ikinci dünya harbinin ardından kendi bulunduğu kıta olmak üzere dünyanın birçok ülkesini kimseden izin almadan işgal etti, yaktı yıktı...
Bugün Birleşmiş Milletlerde daimi temsilciliği bulunan 5 ülkeden 3’sü dünyadaki sömürgeciliğin ağa babalığını yaptı...
ABD, İngiltere ve Fransa’nın günümüzde hala sömürdüğü birçok ülke var. En çok hukuktan medeniyetten bahseden bu 3 ülke dünyanın sadece kendilerinden ibaret olduğunu, tüm dünyanın kendilerine hizmet için var olduğunu düşünüyor...
Fransa ve İngiltere asırlarca öncesinde Amerika kıtasında yüzlerce kolonisi bulunuyordu, Afrika’da ve Asya’da hala bile bu sömürü düzenin kalıntıları var. Daha geçtiğimiz gün Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Cezayir’in Fransız sömürgesinden önce olmadığını ifade etmiş, Cezayir’i aşağılamıştı...
Buna karşılık Cezayir ise, tüm Fransız uçaklarına hava sahasını kapatmış ve Paris Büyükelçisini geri çağırmıştı. Osmanlı’nın Cezayir’i sömürge olarak kullandığını ileri süren Macron, Cezayir’de Fransız askerleri tarafından on binlerce masum sivili nasıl katlettiğini, ülkenin değerli kaynaklarını nasıl sömürdüğünü, Fransızların kendi dil ve kültürlerini o masum insanlara nasıl dayattığını bilmiyor demek ki...
Osmanlı bunların hangisini yapmış acaba sormak lazım Macron’a. 500 yıl boyunca bir vali ile yönettiğimiz Yunanistan’da bile oradaki halkların kendi uygarlık ve inançlarını korumalarına müsaade edilmiş, hiçbir toprak parçasında Fransa ve İngiltere’nin yaptığı gibi bir sömürü politikası uygulanmamıştı...
Belli ki Macron’un tarihçesi zayıf veya kendi ülkesinin ayıplarını anlatmayacak kadar Fransız davranıyor. Eğer Osmanlı kendi egemenliğindeki topraklarda kendi inancını, kültürünü ve dilini dayatmış olsaydı, bugün Cezayir’de veya Afrika’nın birçok topraklarında Fransızca yerine Osmanlıca veya Türkçe konuşuluyor olurdu...
İngiltere’nin belki dünyada çok büyük bir gücü kalmadı ama Fransa hala Afrika’nın birçok ülkesini kendi üssüymüş gibi kullanmaya devam ediyor, hala kendi sömürgesiymiş gibi davranmaya çalışıyor...
Dünya değişiyor ve bu değişimin bedelini de en çok sömürgeci ülkeler ödüyor. Çünkü sömürdüğü topraklarda halk artık uyanıyor, kendi kendilerini idare etme içgüdüsünü kazanıyorlar. Bu da sömürgeci ülkelerin işine gelmiyor...
İngiltere’ye bakın, Hindistan’dan koşarak arkalarına bakmadan kaçmışlardı. Bugün ki ABD’nin Afganistan’dan nasıl topuklayarak kaçtığına şahit oluyoruz...
Ne İngiltere ne ABD ne Fransa gibi tarihi sömürü, işgal, katliam ve yıkımla dolu ülkeler Türkiye’yi ve tarihimizi sorgulayamazlar. Osmanlı Devleti, hiç şüphe yok ki, tüm dünyayı 600 yıl boyunca adalet, hoşgörü ve güzel ahlakla yönetti...
Daha önce Osmanlı egemenliğinde yaşamış bugün ki hiçbir devlette sömürü ve katliam izlerini bulamazsınız. Ama tarihimizi sorgulayanların bir tarihini sorgulayın bide. Nasıl kirli bir tarihe sahip olduklarını müşahede edeceksiniz...
Bugün bile hala Osmanlı egemenliğinde yaşamış devletlerle gönül bağımız var. Hala bile birçok ülke ile iyi ilişkiler içerisindeyiz. Ancak sömürgeci devletler, bugün bile onlarla olan gönül bağımızı koparmak için elinden geleni yapıyor. Ama başaramayacaklar. O ruh yeniden diriliyor Allah’ın izniyle...