Ben Şeyh Bedrettin’in mezarının İstanbul Çemberlitaş’taki II. Mahmud türbesinin hazresi (bahçesinde ) , ünlüler mezarlığında olduğunu okumuştum. Bir kaç yıl önce İstanbul’da üniversitede okuyan oğlum Oğuzhan'la birlikte bu türbeye gidince Şeyh Bedreddin'in mezarınıda görmüş oldum.
Şeyh Bedreddin'in hikayesinin ne olduğunu Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Belleteni kısa makalesi sayesinde öğrendim. Okumaya üşenenler için özetlemeyeceğim yazıyı. Bence okuyun!
İSTANBUL'DA BİR ÜNLÜLER MEZARLIĞI
Sultanahmet'e inen Divanyolu üzerindeki
Türk Ocağı Derneği'nin bahçesindeki
türbede Osmanlı sultanları II. Mahmut, Abdulaziz ve II. Abdülhamit'in mezarları var. Haziresinde ise paşalar, sadrazamlar, kaptan-ı deryalar ve Osmanlı hanedanı mensuplarına ait yaklaşık 150 mezar yer alıyor.
Türbe aynı zamanda açık bir hat müzesidir. Mezarlar önemli şahsiyetlerin şanına layık olsun diye en mâhir ustalara yaptırılmış
kitabeler, devrin en meşhur hattatlarına yazdırılmıştır.
Osmanlı taş işçiliğini yansıtan, hat ve tarih yönünden önemli mermer lahit ve mezar taşı bulunmaktadır.
Mezar taşları ve türbeler gerçek birer sanat eserleridir. Burada dünya görüşleri birbirinden çok farklı, muhalif, hayatta bir araya gelemeyen isimler de yatıyor.İttihat ve Terakki'nin ünlü sadrazamı Said Halim Paşa ve ideoloğu Ziya Gökalp'ın,ilk basın şehidi, devletin katlettiği ilk gazeteci Hasan Fehmi'nin mezarları da buradadır.
Ünlüler mezarlığının asıl ilginç yanı,
Simavne Kadısı'nın oğlunu padişahların yanına gömmek fikri, 27 Mayıs'tan sonra doğuyor.
23.10.1961 tarih ve 5/1840 sa yılı Bakanlar Kurulu kararı ile, Bedreddin’in kemiklerinin Sultan Mahmud Türbesi’ne gömülmesi kararlaştırılır.
Yetkililerden oluşan bir heyet eşliğin de, 29.11.1961 günü defin işlemi gerçekleştirilir.
Sanki padişahlara ‘‘atanıza ve iktidarınıza isyan etmiş olan şeyhle yanyana yatın bakalım!’’ diye nispet yaparcasına...
Topraktan bir karışık yükseklikte gelişigüzel sıralanmış eni bir karışık mermer bantla çevrilmiş. mezara yığılan birkaç kürek toprak! Kırmızı açmış canlı bir çiçek. Mütavazi bir mezar.
Mezar taşının başına dikdörtgen bir mermer kesilmiş üzerine Simavna Kadısıoğlu, Şeyh Bedreddin ( K.S) Doğum H:760 ( 1359)İdamı H.820 (1418) Ruhuna Fatiha. Bu mekana nakli 29.11.1961
Ama ne yazık ki Osmanlı Padişahların, paşaların, bürokratların hepsi birer sanat eserleri mermer mezarlar içinde Şeyh Bedreddin'in mezarı 60 yıldır sahipsiz bakımsız kalmış . Şimdiye kadar bir mezar yapılması ve yazıt dikilmesi lazımdı.(...)
Hakkında yurtdışında yurt içinde onlarca araştırma yapılan, sanat eserleri yazılan bu önemli tarihi kimlik, şaşalı mezarlar içinde neden belirsiz bir “mezarda” gömülü? Tarihe meraklı insanlarımız yabancı ziyaretçiler, Bedreddin’in mezarını görmek isterlerse nereyi göstereceğiz? Bunlar ve benzeri soruların cevabı yok. Veya bu cevabı sadece yetkililer biliyor..."
Bedreddin’in anısını onun üzerine araştırma yapan düşün ve bilim adamlarının, sanatçıların yüzyıllar öncesindeki sosyal isyanın hikâyesini bugünlere taşıyan, sadece bu eserler değil. Halk da unutmuyor. Yüzyılların ötesinden bugünlere gelen “ben dehalümce Bedreddinem” atalar deyimi, halkın da unutmadığının kanıtı...">>DEVAM EDECEK