İSTİKLAL ŞAİRİMİZİ RAHMETLE ANIYORUZ

27 Aralık 1936 tarihi Milli Şair Unvanı ile tanıdığımız Mehmet Akif Ersoy, İstiklal marşımızın yazarıdır.

Merhum, 20 Aralık 1873 doğumlu olup vefat tarihi 27 Aralık 1936’dır

Yine ansiklopedik bilgilere baktığımızda kendisinin "Vatan Şairi" ve "Millî Şair” unvanlarıyla anıldığını, Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ulusal marşı olan İstiklâl Marşı'nın yazarı olduğunu görüyoruz.

Dün merhum istiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy ölüm yıldönümüydü.

Geçmiş yıllarda çeşitli vesilelerle merhum şairimiz anılırdı. Başta Okullar olmak üzere bazı kurumlar ve STK’lar, Merhum Akif’in Hayatı, Fikirleri, eserleri ve yaşamını toplantı salonlarında anlatılırdı. Zaman zaman hayatını dile getiren tiyatrolar oyunlar sergilenirdi.

Bu etkinlikleri de, okullar başta olmak üzere, çeşitli dernekler ya birlikte yapar, ya yapanlara destek olunurdu.

Ancak son yıllarda bu tür etkinlikler yok denecek kadar azaldı. 80’li yılların o karmaşık, çatışmalı siyasi atmosferi içinde bile Halk eğitim salonlarında Mehmet Akif ile ilgili, İstiklal Marşı ile ilgili çeşitli programlar yapılıyordu..

Sergilenen tiyatrolarda başta Mehmet Akif’in hayatı, Tacettin dergâhı da canlandırılarak sahnelenirdi. Milli şairin yaşadığı ortam, o dönem içindeki milli ruh izleyicilere aktarılır, birlik ve beraberliğin, vatan, millet sevgisinin temelleri sağlamlaştırılırdı.

Günümüzde baktığımızda Milli Şair ile alakalı herhangi bir etkinlik haberi almadık.

Milli şairimizi unuttuk mu? Yoksa unutturulduk mu?

Buradan konuyla ilgili birimlere sesleniyorum. Başta Mehmet Akif Ersoy Olmak üzere, milli değerlerimize sahip çıkalım. Onlarındaki vatan millet sevgisini gençlerimize aktaralım. Dolayısıyla gelecek kuşaklara da aktarmaya gayret edelim.

Bu sadece şair yazar ve düşünürlerimizle kalmamalı.

Edebiyatımızda, Sanatımızda, Dini ve Milli Konularda, her türlü ilim alanında faaliyet göstermiş olan bütün aydınlarımızı da kapsamalıdır diye düşünüyorum.

Geçmişi olmayanın geleceği olmaz derler ya. Geçmişini bilmeyenin de geleceği olmaz. Geçmişinin ne yaptığını bileceksin ki, hata varsa da hataları gideresin. Örnek alacağın bir şey var ise örnek alasın.

Başa musibet gelmeden, nasihat almak evladır. Bu nedenle de geçmişten ders alıp geleceğe güvenli adımlarla yürümek için geçmişimizi bilmek, geleceğimizi ona göre diyazn etme zorundayız.

Son olarak da Milli ve Manevi değerlerimizin mimarlarına hak ettikleri değeri de vermeliyiz.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Abdulvahap Kaygusuz - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı İçin Kime Oy Vereceksiniz?
Tüm anketler