Türkiye’de 20 yıldır değişmeyen, her seçimi ezici çoğunlukla kazanan, en yakın rakibine bile iki kat fark atan bir iktidar olduğu gibi, 20 yıldır hiç değişmeyen ama her kaybettiği seçime rağmen yeniden seçim isteyen, bu sefer olacak kazanacağız diyen, yenilen pehlivan gibi güreşe doymayan ama iktidarın aldığı oyun yarası kadar alabilen bir muhalefet var...
Her seçimde ben neden kaybettim demeyip, oylarımız arttı ama iktidar olamadık, kısa zamanda yeniden erken seçim istiyoruz diyen bu muhalefet, bu çıkmış yeniden erken seçim istiyoruz diyerek iktidarı sıkıştırmaya çalışıyor. Yanına da almış yaverlerini biz erken seçim isteriz diyor...
Her seferinden kaybediyor ama yine isteriz diyor. İktidar partisinin yarısı kadar bile oy almıyor ama ben yine de seçim isterim diyor. 20 yıldır yüzde 25’i geçememiş ama yine de ben bu seçimi illaki istiyorum diyor...
Kendi istediği olmadığı için şimdi de referandum yapalım, halk isterse seçim yapalım diyor. Bir seçimi ikiye çıkardı şimdi. Ama her seçimin maliyetini düşünmüyor boyuna seçim isterim diyor. Yahu adam (adam olduğu için adam demiyorum, laf olsun diye diyorum) sen hiç düşünmez misin? 20 yıldır neden kaybediyoruz. İktidarın aldığı oyun yüzde 25’ini bile alamıyoruz. 15 seçimdir kaybediyoruz. Halk neden bunları seçiyor, bizi neden seçmiyor. Hiç düşündünüz mü?
Biz neden bir halta yaramıyoruz, iktidarın istediği potansiyel ve irade neden biz de de yok diye düşünmüyorsunuz. Bu iktidar ne yapıyor da her seferin Türkiye’nin yüzde 50 oyunu alıyor ve an yakın rakibine bile oyunu ikiye katlıyor, ezici çoğunlukla her seferinde iktidar oluyor diye düşünmüyorsunuz?
Her seçimde bu sefer olacak, be sefer iktidar olacağız, bu sefer iktidarı yeneceğiniz diyerek, seçim ve halkı hesaba katmayarak seçim isteriz diye hükümeti sıkıştırıyorsunuz. Muhalefet yakın bir anketçi vardı hani, o bile artık yeter demişti muhalefete. Sabah kalkıyorsunuz 25, akşam yatıyorsunuz 25, olmuyor kardeşim olmuyor, sen bu iktidarı yenemezsin, bu kafayla olmaz demişti...
Aslında iktidarın değişmesini o da istiyor ama onun da elinde bir şey yok. Şimdilerde İktidarı değil, artık kendi desteklediği muhalefeti eleştirmeye başladı. Muhalefet cephesi de sen de satılıksın, bizi sattın, iktidarın maşası oldun diye adamı ezmeye dışlamaya başladı...
Aslında onları eleştiren en yakınlarını bile bıçak keser gibi yanlarından sürdüler, dışladılar. Kendilerini iktidar olacaklarına o kadar inandırmışlar ki, 15 seçimdir iktidarın yarısı kadar bile oy alamadılar. Bu yerel seçimlerde başardık diyerek, bu sefer seçimleri alırız heyecanı ile yeniden seçim istediler...
Aslında aldıkları belediyeleri bile kendi oyları ile değil, daha önce milletvekillerini bile meclise sokmadıkları bir partiden aldılar. Kastettiğim HDP oylarıdır. HDP olmasaydı, bunlar büyükşehirlerdeki oyları ve belediyeleri asla alamazlardı. Kendi aralarında gizli ve açık olmayan bir anlaşmaları var elbette ama bunu açıklamaktan çekiniyor, imajlarını zedelenir. Ancak halk biliyor bunların ne halt yediğini...
Bir kez olsun düşünmediler, iktidar nasıl bizden iki kat alıyor, halk neden bize itimat etmiyor, biz neden iktidar olamıyoruz diye. Ben sadece bir sebebini söylemek isterim. Hem iç meselelerde hem dış meselelerde muhalefet, iktidarı ne olursa olsun, haklı da olsa haksız da olsa, halkı düşünmeden muhalefet ediyor. Özellikle halk için manevi, dini ve ahlaki değeri olan şeylerde bile düşünmeden iktidarı eleştiriyor, hatta yerden yere vuruyor. Bu yüzden her seferinde kaybediyor ve kaybetmeye de devam edecektir...