Her mevsimin kendine has güzel bir yanı vardır.
Mesela ilkbahar; doğa canlanır, doğanın örtüsü çimenler yeşerir, bitkiler çiçek açar, arılar yaza hazırlık yapar çok soğuk yada çok sıcak değildir. Bir yandan tıpkı sonbahar gibi bir yandan yeşillikler bir yandan da kurumuş yapraklar bizi karşılar. Havalar her geçen gün daha fazla ısınır, güneş her geçen gün bu kapsamda daha fazla yakmaya başlar. Yazın habercisidir. Tam da yaşanılacak bir mevsimdir.
Sonbaharda da tıpkı ilkbahar gibi bir yandan yeşillik bir yandan da kurumuş bitkileri barındırır. Yalnız burada sonbahar ilkbahar gibi bize yazı müjdelemez bize kışı müjdeler. Bu yüzden çiçek açma nadir olur daha çok yaprak dökme zamanıdır. Havalar her geçen gün daha çok soğur ve her geçen gün yağışlar artar. Yağmurlu gün sayısının fazla olduğu mevsimdir bu sonbahar.
Yaz mevsimi mesela; meyve, sebze dönemidir. Yine bu dönemde açan çiçekler vardır. Hava sıcaktır meyvelerin olgunlaşması ve sofralara ikramlık diye servis edildiği zamanlardır. Kışın tüketmek için ürünlerin kurtulduğu, konserve edildiği dönemdir yaz mevsimi. Salçalar bu dönemde yapılır, bulgurlar, hedikler yani bu dönemde kaynatılır, reçeller bu dönemde yapılır. Çoğu meyve sebze hasadı bu dönemde yapılır.
Gelelim kış mevsimine evet kışın havalar en soğuk dönemlerini yaşar. Canlı varlıklar donma tehlikesiyle karşı karşıya kalır bu yüzden yakacakları yakma mevsimidir kış mevsimi. Etrafta çok fazla bir yeşillik görmek imkânsızdır. Toprak, bitkiler, doğa kendini kış uykusuna bırakır. Bu dönem kısa bir süreliğine ölüm gibi bir şeydir. Tüm bu uyku, ölüm yeniden tüm ihtişamıyla uyanabilmektir. Bir yandan da oyun zamanıdır kış kar yağar çocuklar, yetişkinler dışarı çıkar kartopu, kardan adam, kayak gibi oyunları oynar.
Velhasıl kelam her mevsimin kendine has güzellikleri vardır bize de bu içinde bulunduğumuz coğrafyanın verdiği bir nimet olan 4 mevsimi birden yaşamanın mutluluğu düşer.