Girişte konukları bekçi ve x ray cihazından geçtikten sonra Karaca Ahmet Sultan'ın yatırı karşılıyor. Solda derviş mezarları onların bitişiğinde geç işte akıl hastalarının tedavi edildiği küçük bir oda yer alıyor. Bu oda bugün danışma odası olarak kullanılıyor.
Uzun koridorun sonunda 500 metrelik bir salon çıkıyor. Bu salonda oturma grupları var. Bunlar canlar sohbet ediyor. Getirdikleri lokmaları dağıtıyor. Duvarda boydan boya Hz. Hüseyin ve 12 imamın resimleri asılı.
Salonun solundaki kapı mutfağa ve kesimhaneye gitmek isteyenleri ulaştırıyor.
Kurbanlar ve mutfak hijyenik şartlarda hizmet veriliyor. Mutfakta pişen yemekler asansörle üçüncü kattaki yemekhaneye çıkartılıyor. Lokmalar self servis ile gelen canlara görevli aşçılar ve yardımcıları tarafından pay ediliyor. Yemekhanede aynı anda yaklaşık 2 bin kişi yemek yiyebiliyor. Duvarlarda Atatürk ,Hacı Bektaşi Veli, Karacahmet'in bez üzerine yapılmış büyük portreleri asılı .
Giriş kattta; çay oçağı, büfe, ve kitap ve hediyelik eşye satış yeri var. Kitaplık çok zengin Genel kültür ,tarih Alevilik konusunda araştırma- inceleme , ozanların şiir kitapları,dergiler ve cd' ler satılmaktadır.
Dergâhın ikinci katına çıkıp Cemevinde yapılan dedenin yürüttüğü Ceme katılabilirsiniz.
"Aleviler ibadetlerini cem olarak yürütürler, Cem’de kadın erkek yok can vardır ve kadın ile erkek iç içe oturur. Her can’ın başı açık, yalınayaktır.
Cemden sonra dileyen 3. katta aşevindeki etli bulgur pilavına canlarla birlikte " Bismişah" deyip kaşık sallayabilirsiniz.
Cemden sonra salonda düzenlenen çeşitli yazarların, araştırmacıların konuşmacı olarak katıldığı konferans ve panele izleyici olarak katılabilirsiniz.
İnternet salonunda perdede yansıtılan Alevilik ile ilgili filimler, belgeselleri izlenebilir.
Dergahta bağlama, semah, bilgisayar, ingilizce ve benzeri kurslarına katılabilirsiniz.
Bunları dışında dergâh tarafından organize edilen Alevi inanç merkezlerine yapılan gezilere gidebilirsiniz.
Karaca Ahmet Sultan'ın yatırına yaklaşık 700 yıldır Anadolu'nun dört bir yanından derdine derman arayanlar , sayanları ziyarete gelirler.
Karaca Ahmet Sultan''n diğer Anadolu ve Rum Erenleri''den bir farklı yanı ise;
ermişliğinin, dervişliğinin yanında bir de hekim-evliya olması, akıl hastalıklarını tedavi etmesidir.
Bugün Karacaahmet Sultan Dergah, olarak bilinen yer, yıllarca sinir ve ruh hastalıkları tedavi merkezi olarak hastalara "şifa ocağı"olmuştur.
Anlatılanlara ve inanılanlara göre ; Karaca Ahmet Sultan'ın tedavisi şöyle olurmuş : Dergaha gelen akıl hastası tomruğa urgan ile sıkıca bağlanarak geceyi dergah avlusunda geçirirmiş. Sabah hasta iplerinden çözülüp mürşide götürülürmüş. Hasta ilk gece iyi olmamış ise, bir veya birkaç gece daha bu yöntem denenirmiş. Mürşitten başkası ile görüştürülmez, tuzsuz ekmek ve sebze çorbası dışında yemek verilmez. Düzelme görülürse önce ayak ipleri çözülür, mürşit gözetiminde dergah avlusunda gezdirilirmiş.
Karacaahmet Sultan'ın oturduğu taşın dövülmesinden yapılan toz , su ile karıştırılıp hastaya içirilirmiş. ( Bu toza cevher denir ) Soğuk su ile duş yaptırılır. ( şok etkisi )
Duvardaki camekanda ise Karacaahmet Sultan’ın hırkası, tesbihleri ve takkesi muhafaza edilmektedir.
Tedavi sırasında hafif olarak müzik dinletilirmiş. Dinletilen müziğin nefes ve semah olduğu tahmin edilmektedir. Hasta biraz düzelirse toprak ile uğraşması için bağ, bahçe tarımında çalıştırılırmış. Hafif işler yaptırılır. Tedavi tam 40 gün sürer. Daha fazla konuk edilmezmiş. Hastalardan asla ücret alınmaz. Kadın hastalara ailenin kadınları tarafından tedavi kuralları uygulanırmış.