ÜMMET OLMAK...

"Onlar bir zuime ve saktaya uğradıklarında yardımla Srior ( Suora Suresi 39 Ayet ) Alemlere rahmet " olarak gönderilen Allah'ın ( c.c. ) elçisi Yüce Peygamberimiz ( s.a.v. ) , " Sizden biri zulmü gördüğü zaman onu eliyle düzeltsin, bunu yapamıyorsa diliyle düzeltsin. Buna da gücü yetmezse buğzetsin ki bu imanın en zayıf derecesidir " buyuruyor. Ümmetimin zalim bir kimseye , " Sen zalimsin " demek ten çekindiğini gördüğün zaman onlara veda edilmiş demektir. Emir ve yasaklarına uymadığımız halde hangi yüzle Rabbimin yardımını bekleyeceğiz? Son kitap, son peygamberdir, O halde Allah'in ( c.c. ) yolundan sapmadan iman üzere yaşayarak yardım isteyeceğiz. Bugün dünyanın dört bir yanında Müslümanlara zulüm ve işkence yaptıranlar, eş zamanlı olarak terör örgütleri kur durup, dinimizin adını kullanarak dünyaya , " Müslümanlar terörist " mesajı verdiriyorsa tek suçlu bunu yapanlar mıdır? Yoksa bunun zeminine " duyarsız ve amelsiz yaşayarak destek veren " Müslümanlar mıdır? Hangi din öğretisinde şiddet, zulüm veya işkence vardır?

Bugünkü haliyle baktığımızda ne İncil, ne Tevrat ve ne de insan eliyle hazırlanmış din öğretilerinde hiçbir canlıya zulüm kabul edilemez, Zalim insan, nefsine ve şeytana hizmet edendir. Bu tür insanlık dışı mezalimleri sıradan bir şey gibi gösterendir. Materyalist düşünce yapısının her türlü zulmü yapmak arzusunu özgürlük adı altında uygulamaktadırlar. Kendi menfaatlerine katkısı olmayacağını düşündükleri her şeyi yok etmek emeli ile hareket ederler. Zulme destek verenler, menfaatine hizmet eden bir kesim ile birlikte siyasi ve ticari geleceğine yatırım yapmaktadırlar.

Sözde insan hakları savunucuları, batılı kurum ve toplulukların zulüm yaptığı ülkelerde bir kesimi ayrı tutarlar. Tarafsızlık ve adalet söylemlerine taraftar bulmak ve ti cari karlılık amacı taşırlar. Birkaç batılı öldüğünde dünyayı ayağa kaldırırlar. Ama söz konusu Müslümanlar olduğunda sessizce ve sevinerek izlerler. Onların adına, Müslümanların içinden devşirdikleri menfaatperest ve materyalist düşüncenin neferleri de meşruiyet göstergesi olarak sunulur. Küresel gücün temsilcileri tarafından evvelce de beyan edildiği gibi " Batı Avrupa ve ABD var olsun, gerisi önem siz! " zihniyeti, hiçbir din olgusu ile bağdaşmaz. Şeytani bir düşüncedir. " Kim haksız yere bir cana kıyarsa, bütün insanlığı öl dürmüş gibidir ve kim bir canı kurtarırsa tüm insanlı gi kurtarmış gibidir. " ( Maide Suresi 32. Ayet ) İnsanların can emniyetleri konusundaki eşitlik ve adalet Allah'ın ( c.c. ) yüce kitabında böylece anlatılır. İnsanlığını dünyevi kazançlara tahvil edenler, elbette ki insan olarak karşılanmazlar. Yaktıkları ateş tersine de döne bilir. Bu, rüzgârın nereden estiğine bağlıdır. Müslümanlar sustukça, peygamberimizin ( s.a.v. ) bildirdiği " dilsiz şeytan " oldukça bu zulümler bitmeyecektir. Ümmet olmayı kitabımıza göre başaramazsak dünyada söz hakkımız olmayacaktır. Batı uydurması insan hakları ve eşitlik söylemleri ancak onların menfaatlerine hizmet ettiğiniz sürece sizlere uygulanır. Materyalist felsefenin uyguladığı zulüm ve devamlılık, onların ekonomik güçleriyle doğru orantılıdır. Düşmanının ekmeğine katkı sağlayan, ekonomik gücüne güç katan Müslümanın şikâyet hakkı yoktur.

İslam teslimiyettir. Allah'a ( c.c. ) itaattir. Dışında kalanların, hizmet etmeyenlerin Allah'tan yardım göremeyeceğini bilmesi gerekir. " Müşriklerin putlarına dahi küfretmeyin. Yoksa onlar da kalkar, sizin taptığınıza, Rabbinize söverler " ( En'am Suresi 108 ) " Siz insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah'a inanırsınız. " ( Al - i İmran Suresi 110 ) Kısas hakkınız elbet var. Ama canınızı yakanların canı, ticari kayıplarıyla daha çok yanacaktır. Onların ticari gücüne olan katkımızı durdurmak farzdır. Mesele Doğu Türkistan’la, Arakan’la, Suriye’yle, Filistin ve Batı Trakya ile sınırlı değildir. Biz kalabalık nüfusumuza rağmen ümmet olamadığımızdan bu zulümleri çekiyoruz.

" Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah'i ( c.c. ) tesbih eder. O mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibidir. Ey inananlar! Ne diye yapmayacağınız şeyi söylersiniz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah ( c.c. ) katında büyük gazaba sebep olur. İyi bilin ki Allah ( c.c. ) kendi yolunda kenetlenmiş, bir duvar gibi saf bağlayarak savaşanları sever. " ( Saff Suresi 1-2-3-4 ayetler ) O halde saf tutalım ki, Allah’tan ( c.c. ) bir yardımı talep edecek sebebimiz olsun. Allah ( c.c. ) zalimlerden Ümmet - i Muhammed'i korusun ve zalimlere katından en güzel cevabı versin. Âmin.

Ey Ümmet - i Muhammed! Ey mazlumların sesi milletim! Türk Milleti! Bölünmeyelim. Birlik güçtür. Mazlumların ümidini kırmayalım. Allah ( c.c. ) yardımcımız olacaktır.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Nasuh BOZTEPE - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı İçin Kime Oy Vereceksiniz?
Tüm anketler