Dünyada birçok ülke işgale, yıkıma ve sömürüye maruz kalmıştı. Ama hiçbiri bu kadar itibar ve tepki toplamamıştı...
Özellikle ABD’nin Orta Doğu’da kendince sebep gördüğü ülkeleri işgal etmesi çok da büyük tepkiye yol açmamıştı. Hatta kimi ülkeler ABD’nin bu işgaline alkış tutuyordu...
Başta Afganistan, Irak, Vietnam, Suriye gibi ülkelere yıkıma neden olan ABD, bugün demokrasi edebiyatı yaparak Rusya’nın Ukrayna işgalini kınıyor...
Bir işgalin kınanması doğru ama kınayan kişinin geçmişine bakmak gerekir. Zamanında kendi işgal ettiği ülkeleri ve geride bıraktığı yıkımı görmezden gelmek, işgal ettiği o ülkelerin tüm zenginliklerini, kaynaklarını çalmak nasıl bir namussuzluk ise, aynı işgali yapan devleti kınamak da ikiyüzlülüktür...
Rusya’nın Ukrayna işgalini kimse doğru gösteremez, kimse Moskova yönetiminin saldırılarını hoş göremez ve kabullenemez. Ukrayna’yı işgal ederek milyonlarca insanın göç etmesine, açlık ve yokluk görmesine neden oldu. Kimse bunu göz ardı edemez...
Ama asıl mesele şu. ABD ve ona işgaller konusunda destek veren ülkelerin bugün Ukrayna işgaline sert çıkması ve mesele Rusya olunca, Ukraynalı Hristiyanlar olunca ses yükseltmeleri onların ikiyüzlülüğünü açıkça ortaya koymaktadır...
Bu kimse Afganistan, Irak, Suriye, Yemen, Lübnan gibi Müslüman ülkelerde yaşanan yıkımı, işgali, krizi görmezden gelemez. Ukrayna’ya gösterilen tepki kadar bir tepki görmedik bu ülkelerde. Neden çünkü bu ülkelerde insanlar Müslüman, neden çünkü Ukraynalılar Hristiyanlar ve aynı dinin mensupları, onları korumak, destek çıkmak birinci öncelik...
Müslümanlar ise, ne kadar ölürlerse o kadar iyi, Müslüman nüfusu ne kadar azalırsa, güçleri ne kadar düşerse o kadar iyi. Söz konusu Müslüman ülkeler oldu mu, göç edenleri insan yerine bile koymazlar, bir kuru ekmeği bile çok görürler. Ama söz konusu Hristiyanlar oldu mu, her bir ülke kendi gücüne göre bu mültecilere bakıyor, hatta bu sığınmacılara iş aş ve kalacak yer dahi sağlanıyor...
Müslüman ülkeler olunca, sınırda tellerin ötesinde bekleyin, orada gerekirse ölün ama bu sınırı geçmeyin, hatta bu sınırı geçmemek için biz Türkiye’ye para bile verelim, onlara Türkiye baksın, bizim sınırımıza dahi gelmesinler anlayışı var...
Bugün Avrupalı birçok ülke ülkesine ne kadar mülteci alabileceğini, ne kadar bütçe ayıracaklarını, hatta ne kadar silah desteği vereceğini açıklıyor, her gün Rusya’ya kınama açıklaması yapıyor...
Ama Afganistan ve Irak işgalinde kimse bir kınama açıklaması bile yapmadı, sadece Irak’ta 500 bin çocuk öldürüldü, bir tekine bile kimse gözyaşı dökmedi. Sadece öldürdükleri ile övündüler. Neymiş bu ülkeye demokrasi lazımmış, demokrasi için 500 bin çocuk ölmeliydi, 1,5 milyon sivil öldürülmeliydi...
Bu onlar için haklı bir gerekçe. Ama bizim için bu ikiyüzlülükten başka bir şey değil. Gerçi biz ABD ve Avrupa’nın bu ikiyüzlülüğüne çok alışığız. Bir yandan onları anlayabiliyorum, kendi soydaşlarını, dindaşlarını korumaları gayet doğal. Ama asıl önemli hususun insan ve insanlık olduğunu idrak etmiyorlar...
Vicdan ve merhametten bir haberler. Ahlak ve tutarlılık yok. İsrail halkının kendi ırklarını ve milletini diğer insanlardan üstün görmeleri gibi Avrupalılar da Hristiyan olanlar ikinci sınıf insan olarak görülür...
Halbuki Türkiye’nin esas düsturu hangi dinden hangi ırktan, hangi milletten olmasına bakılmaksızın sığınabiliyor, aynı haklara sahip olabiliyor. Kimse hor görülmüyor, dışlanmıyor...
Sadece buradan bile bakarak bizim kendimizden başka dostumuzun olmadığını, batıya güven duyulamayacağını, sırtımızı yaslayamayacağımızı açıkça gösteriyor. Bize batıdan hayır yok, onlardan dostluk ve muhabbet bekleyemeyiz...