İFLAH OLMAYACAK MİLLETİZ!

Aziz kardeşler, kıymetli okurlar!

Sizleri en kalbi duygularım ile selamlıyorum.

Allah’ın selamı üzerinize olsun.

Aziz millet!

Ülkemizin ağırlıklı bir kısmı Müslüman kesim.

Pardon, sözde Müslüman kesim.

Neden “sözde” dediğimi anlamış olmak çok da mühim bir iş değildir.

Başımızdan birçok iş geçti.

Salgın hastalık atlattık, defalarca büyük depremler yaşadık ona rağmen iflah olmuyoruz da olmuyoruz.

Nedir bu insan gibi insan olmayışımızdaki çaba?

Hâlâ terazi hilelerine devam ediyoruz.

Pazarda çürük meyveyi - sebzeyi aralara sıkıştırmaktan utanmıyoruz.

Deprem anında dahi 10 lira, 20 lira pahasındaki battaniyeleri 150’şer liradan vermekten, 10 liralık gofreti 300 liraya vermekten utanmadık, arlanmadık.

İnsan yaratılmış en önemli varlıktır, ama bir o kadar da değersiz varlık haline geldik kendi içimizde.

Sokakta gördüğümüz bir hayvan dahi verdiğimiz bir tas suyun hürmetine sempati gösterirken, kendi ırkımıza yaptığımız iyiliklerin karşılığı hainlik, ihanet oldu.

Sonra zamanla insanlar arasında güvensizlik baş gösterdi.

Bu kadar gayri insanlığa güven mi kalır tabii.

Güven, insan ilişkilerindeki en önemli yapı unsurudur ve biz onu da canavarlığımızla yok ettik.

Güven olmayınca sabırda kalmadı hali ile.

İnsanlar birbirlerine sabredemiyor.

Bunun en büyük örneğine ise trafikte defaatle denk gelebiliriz.

Kavgalar, kargaşalar, hengâmeler neden çıkılıyor sanılıyor ki?

Açlıktan gözü dönmüş yaratık misali, iyi olan şeylerde dâhil olmak üzere, her şeyi, her duyguyu, her nesneyi, her işi, her eylemi yaktık, yıktık, mahvettik.

İnsanın düşünen bir hayvan olduğu gerçeğini bir kez daha istifade etmedik değil.

İnsanlığa dair hiç bir şeyden nasibimizi almadık.

Nefsimize o kadar çok düştük ki, yaptığımız işte Allah’ı dahi gözetmiyoruz.

Günahlar utanılmayacak işler haline geldi.

Kimse işlediği günahtan utanmıyor.

Allah’tan uzaklaştıkça, insanlıktan da uzaklaştık.

Halbuki İslam’ın emrettiği, Kur-an’ı Kerim’in emrettiği huylar ne güzel huylardı.

Huyalar(dı) diyorum, çünkü artık o müthiş huylara sahip varlıklar değiliz.

İnsan, İslam’ı, Allah’ı ile insandır.

Biz sadece “Allah var” demekle Müslümanız. Rabbim bize nasip etmiyor.

İnanılmaz bir mal rekabeti var.

Gözümüzü mal hırsı öyle bir bürümüş ki, karşımıza çıkan her engeli aşmanın meşru olduğunu sanıyoruz.

Ama unutulmamalıdır ki, deprem günü tek kuruş para geçmiyordu (millet sonradan toparlanıncaya dek…).

Ama bilinmelidir ki, 10 tane dairesi, bilmem kaç tane arabası olan ile aynı yemek kuyruğuna girdik…

Rabbim bizi nefsimizle baş başa bırakmasın…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Semih Ünal - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı İçin Kime Oy Vereceksiniz?
Tüm anketler