Siyasetçileri de Sanatçıları da Aynı!

Sırf kendisine oy vermedi diye kırsal bölgede yaşayan insanları ötekileştirmek, aşağılamak veya cahil göstermek ne kadar aşağılık bir durum ise, deprem bölgesindeki insanların yine sırf oy vermediği için yapılan yardımları başlarına kalmak da o kadar aşağılık bir durumdur...

Kentlerde yaşayan insanlar demokrat, saygın ve bilgili olarak tanımlayan bu zat, acaba “Köylü milletin efendisidir” sözünü söyleyen liderleri bugün yaşamış olsaydı ne cevap verirdi...

Seçimde bin bir türlü kirli ittifakları rağmen, batının ve egemen güçlerin desteğine rağmen büyük bir hezimet yaşayan ve kendisine kaybettiğini söyleyen yandaşlarını bile bir kalemde silip atan, koltuğuna yapışık kalmış bu herif, utanmadan milletin iradesi ile yeniden seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a diktatör diyecek kadar alçaldı...

Seçimi sözde demokrasi olarak gören bu zat, seçimi kaybettikten sonra milletin iradesini tanımıyor, Cumhurbaşkanına saygı duymuyor, hakaret ediyor ve kendi kitlesini aydın çağdaş ulusalcı ve bilgin olarak tanımlıyor...

Daha önceki seçimde de depremzedeler için ağza alınmadım sözler sarf eden, yapılan yardımları haram eden bu zihniyet, seçimin hezimeti ile ne dediğini bilmeden bir de demokrasi dersi vermeye kalkıyor...

Bir kez daha anlaşılsın diye söylemekte fayda var.

Sizin döneminiz bir daha açılmamak üzere kapandı...

Türkiye bu zihniyetin bunca engel ve zorbalıklarına rağmen bu şanlı ve saygın günlerine vardı. Bu başarı da milletin iradesi ile 17 seçim kazanan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve arkadaşlarınındır...

Muhalefet kanadı hala bu seçimi kaybettiklerini ve seçim sürecinin bittiğinin farkında değil. Şimdilerde kendi içinde bir savaş veriyor. Koltuk savaşı. Bir tarafta 12 seçim kaybeden ve hiç koltuğu bırakmak istemeyen bir diktatör var, diğer tarafta ise artık değişimin olması gerektiğini söyleyen bir muhalif kesim var...

Başlarındaki koltuk sevdalısı bu kişi, bunca seçim hezimetine rağmen hala koltuğunu bırakmak istemiyor, öte yandan yandaş olarak seçim sürecinde kendisini destekleyen siyasiler ve yazarlar, koltuğu bırakmak istemeyen bu kişiyi kapının önüne koymak için sıraya girdi...

Kendi içlerinde ne savaş veriyorlarsa versinler, yeter ki kirli ellerini ve emellerini bu halkın üstünden çeksinler.

Türkiye bu şartlara ve imkanlara kolay gelmedi. Bu zihniyet ile bu imkanlara da ulaşması mümkün değildi.

Şükür ki milletini ve ülkesini düşünen birileri var...

Türkiye’nin elde ettiği başarı ve kazanımlarda muhalefetin tek bir katkısı, faydası ve emeği olmadı.

Milletin çabaları ve sabrıyla bu sonuçlar elde edildi.

Eğer 20 yıl önceki Türkiye olsaydı, bugün depremin yıkıntılarını bile kaldıramazdık, hala o yıkıntılarda ceset arardık ve ekonomik zorlukların altında ezilirdik...

Ama ne muhalefet ne de onları destekleyen zihniyet bunu anlayamaz.

Çünkü milli ve vicdani duygulara sahip değiller.

Sadece siyasetçileri değil, onlar gibi düşünen sözde sanatçıları aydınları da depremzedeleri aşağılamaktan geri durmadı.

Madem bu millete ve onun iradesine karşı bir harp başlatıldı, buyursunlar hodri meydan...

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Muhammed Ali Günaydın - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı İçin Kime Oy Vereceksiniz?
Tüm anketler