Türkiye, plastik atıkların kullanımını azaltmak ve doğaya karışmasını önlemek için ‘sıfır atık' projesi başlattı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın da desteklediği proje kapsamında market poşetleri paralı hale getirildi.
Ulusal basında yer alan haberlerde sokak Atıkları Toplayıcılar Derneği (SATDER) Başkanı Recep Karaman'ın demeci" 8-10 ithalatçı firmayı mutlu etmek için atık toplayan 500 bin kişinin işsizlikle karşı karşıya kaldığını, aileleriyle birlikte 2 milyon kişinin adeta açlığa sürüklendiğini söyledi. Tehlikeli atıklar da getirildiği için ithal kağıt ve plastiğin ülkeye ucuza girdiğini belirten Karaman, “Ülkenin her yeri ithal çöp dolunca bizim topladığımız yerli atığın değerini düşürdüler. Önceden bir işçi akşama kadar 100 kilo atık toplayıp karşılığında 100 lira kazanıyordu. Şimdi aynı atığa 30-35 lira veriyorlar. Bu 2 milyon ailenin aç kalması demek...
Ancak yurt dışından ithal çöp yüzünden Emine Erdoğan'ın ‘sıfır atık' projesinin çöktüğünü, poşetin paralı olmasının anlamı kalmadığını ifade ederken, “Nasıl ki Ankara'nın çöpü Mamak'ta toplanıyorsa, Avrupa'nın çöpü de Türkiye'de toplanıyor. İçinde el değmemesi gereken zehirli tarım ilaç kutuları dahil her türlü zehir var” uyarısında bulundu.
***
Dünya genelinde Türkiye'nin ödüllendirdiği Sıfır Atık Projesi, çocuk sokak toplayıcıları gerçeği ile yüzleşmeli ve bu çocukların proje kapsamında eğitime ve hayata geri kazandırılması konusunda da çaba harcamalıdır.
Medyada yer alan haberlerde Geri dönüşüm Sokak Toplayıcıları Dernekleri ( SATDER) Çevre Ve Şehircilik Bakanlığının sorunlarımızı dinleyip çözüm önerileri getirmelerini bekliyoruz. Kent merkezinde hemen hemen herkesin gördüğü geri dönüşüm malzemesi toplayıcıların atıkları toplaması hem Sıfır atık Yönetim Sisteminin kurulması ve Sıfır Atık Belgesi verilmesine ilişkin usul ve esasların bir an önce uygulanmasını bekliyorlar.
" Belediyelerden neredeyse hiç destek yok. Bizler aslında onların iş yükünü azaltıyoruz ve tüm gün boyunca şehrin her noktasını geziyoruz. Topladığımız malzemeleri Belediyelerin geri dönüşüm merkezleri alırsa eğer emeğimizin karşılığını almış oluruz. "diyorlar
Çalışmanın sonuçları, çöp toplama işçilerinin (sokak toplayıcılarının) sağlık risklerine ilişkin farkındalıklarını arttıracak eğitimler gerektiğini, çalışma ortamlarıyla ilgili alınacak önlemlerle (belediyeler veya bu çalışmada olduğu gibi şirketler, kooperatifler ve STK vs.) desteklenmelerinin önemini ortaya koymaktır.
- Kâğıt toplayıcılara maske, eldiven, kıyafet ve çekçek verilmesi için de çalışmalar yapılması.
- Pandemi sürecinde sokağa çıkma yasakları nedeniyle işlerini yapamadıkları için ekonomik zorluklar yaşadıklarını anlatıyorlar.
- Atık sektörünün bel kemiğini oluşturan yüz binlerce kağıt toplayıcısının talebi iş güvenliği ve sigorta.
- Her çek çek alan sokağa çıkamamalı bu işin bir kriteri bir eğitimi ve biçimi olmalı.”
- Göç öncesi dönemde Türkiye vatandaşları kendileri toplama yaparken, artık toplama işlemlerini yabancı uyruklu göçmenlerde yapıyor.
- Sokak toplayıcıları içerisinde Türklerin yanı sıra yabancı uyruklu (Suriyeli) ve çocuk çalışanların çok sık görülmektedir.
- Sokak toplayıcılarının en büyük sorununun iş güvenliği ve sigorta
- Kâğıt toplamak için kullanılan aracın belediye armalı olmasının ciddiye alınmasını sağlayacaktır.
- Kâğıt toplayıcılarının evleri, depolar, çöp bidonları ve konteynerlerin Belediyelerce ilaçlanması.>>DEVAM EDECEK