Bir ilin tanınmasında, bir ülkenin tanınmasında en önemli etken il veya ülke için yapılan etkinliklerdir.
Bu yüzden etkinliklere de tıpkı sosyal belediyecilik anlayışına sahip çıktığımız gibi sahip çıkmalıyız.
Gerek içeriği bakımından gerekse de tanıtımı bakımından kusursuz olan etkinliler her daim müşteriyi kendine çeker. Gerek il içi gerekse de il dışı gerekse de ülke dışında yaşayan insanlara bu şekilde hitap edilirse merak duyguları onları yapılan etkinliğe gitmeye zorlar bu da ile maddi ve manevi kazanım getirir. Hem etkinlik hem de il bir şekilde övülür ve insanlar sıradaki etkinliği iple çeker aynı duygu ve düşünceleri birebir yakalayabilmek adına, sadece anlatılanla yetinmemek adına. Etkinlik süresince konaklamadan alışverişe kadar her şey sıcak para akışını sağladığı için ilin ekonomisi de canlanır. Bir yandan da sosyal faaliyetlerle toplumun sosyalleşme ihtiyacı giderilir, mutluluğu artar, faaliyet alanı genişler. Çünkü bakıldığında özellikle gençler başta olmak üzere toplumun geneli etkinliklerde aktif rol almak istiyor. Yapılan etkinlikler ayrıca kültür etkileşimini doğurur, geliştir.
Zaten bakıldığında geçmişten günümüze kadar tanınan, tanınmayan, varlığını hala devam ettiren, ettiremeyen uygarlıklar, milletler hep bir şekilde kendilerini tanıtma çabası içerisine girmiştir.
Onu geçtim gündelik hayatta bile sürekli kendimizi tanıtma eğilimindeyiz, gerek tarzımızla gerek söylemlerimizle gerekse de düşüncelerimizle vs.
Yerel baza geçecek olursak tıpkı diğer iller gibi Malatya’nın tanıtımına yönelik yapılan etkinlikler de bir hayli fazla. Fuarlar, festivaller vs. almış başını gidiyor.
Hatta bazısı dünya arenasında ilimizi ve ülkemizi bile temsil ediyor.
Bazen gereksiz olarak görülse de il için yapılan büyük- küçük tüm etkinlikler Malatya’ya ve ülkeye değer kazandırıyor kanaatindeyim. Bu yüzden de en başta da dediğim gibi etkinliklere de tıpkı sosyal belediyecilik anlayışı gibi sahip çıkmalıyız.