Artık günlük hayattaki doyumlarımızı dizilerden ve filmlerden alıyoruz.
Kendimizi dizilerdeki karakterlerin yerine koyup keşke dediğimiz ya da iyi ki dediğimiz anlar oluyor.
Kendime bazen soruyorum.
Ben olsam nasıl olurdu diye.
Sonra kendime geliyorum ve o bir dizi hayali diyorum.
Peki bizi dizilere bu kadar bağlayan şey ne oldu?
Ben söyleyeyim . . .
Gerçek hayattan bir kaçış.
Bizler artık hayattan umduğumuzu bulamayınca dizilere yöneldik.
Çünkü orda bizim umduğumuzdan hatta beklediğimizden daha fazlası var.
Şu kişinin bindiği araba bende olsaydı, şu kişinin evi ya da özel hayatını keşke ben yaşasaydım.
Tüm bunlara ne gerek var ki..
sen bir tanesin .
Onlardan tonlarca var.
Her dizi birbirinin yansıması.
Ha bir de şu var :gerçek hayattan alıntı diziler.
dizi başlamadan önce dizinin başlangıcında ‘ dizi gerçek hayattan alınmıştır ’.
Gerçek hayat ve dizi kavramlarını hiçbir zaman bağdaştıramamıştım.
Hala da öyle..
O diziyi gerçek hayatın içinden çıkarıp tamamıyla hayal dünyasına çeviriyorlar.
Gerçek hayatın içinde olmayan şeyleri ekleyip değiştiriyorlar.
İşte diziler o zaman ‘bir hayal ürünüdür’ formatına dönüşüyor.