Sabah kahvaltısını bahçedeki piknik masasına kahvaltı sepetinden çıkardığımız sofra bezini serip yaptık. Köyün kahvesinden bize çay ikram ettiler. Okuma oranı yüksek, okumaya meraklı, meslek sahibi, kariyerli insanı bol olan aydınlık bir Türk Alevi köyü.
Daracık sokakta yürüyoruz . Kadın erkek herkes hoş geldiniz, diyor. Sohbet esnasında Makıt hanı görmeye geldiğimizi gezgin öğretmen olarak gazeteye bir gezi yazısı daha yazacağımı, üç yıl önce yine geldiğimi Makıt Han yazısını medyada dile getirdiğimiz söyledim. Köylüler daha çok yakınlık gösterdiler. Misafirlere karşı olağanüstü konukseverler. Çay içermeden, yemek yedirmeden" misafir" göndermek ayıp sayıyorlar.
Köylülerin ortak görüşü" yıllardır muhtarlık olarak da, sosyal medyada bu tarihi hanın restorasyon çalışmasını yapılmasını istiyoruz ama sesimizi duyan olmadı. Göz göre göre kervansaray harabeye dönüyor" dediler .
Köyde kanalizasyon sistemi var. Evlerde su, elektrik, banyo, tuvalet, televizyon, telefon, İnternet bağlantısı var. Evlerin çoğu tek katlı betondan, çatılı bahçeli. Köyün iklimi, karasal iklimi etki alanı içerisindedir. Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı bağlı bahçeli güzel bir köymüş. Hayvancılık bitmiş. 17 bin dönüm susuz arazilerinde arpa, buğday ekilmekte. Üzüm ve badem yetiştirilmektedir. Keban barajı 7 km. olmasına rağmen sulama suyu yoktur, hatta içme suyu sıkıntısı çekmektedirler.
Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak yeterli öğrenci olmadığından köylerde taşımalı eğitimle öğrenciler ilçeye veya uygun olan bölgeye gönderiliyor. Okullar harabe halde, bayrak direğinde gönderde bayrağımız dalgalanmıyor
Yanlış politikalar yüzünden ülkemizde köyler boşaldı. Tarım hayvancılık bitti. Köylerde bir kaç yaşlıdan başka kimse kalmadı. Köyümüzden İstanbul’a, batıda kentlere göç edildi. Köylerimize yazlık oldu.
Alevi - Türk yerleşimi bu köy de yanındaki Bayındır köyü gibi Bayındır boyundan gelmiştir. İki köyde 1240'ta buraya yerleşmiş Oğuz Türkleri tarafından kurulmuştur ve yazılı secereleri vardır. Köyde tam 780 yıldır ''ot kurbanı'' kesilir. Ot kurbanı, köylünün her ilkbaharın son haftası ot ve yağmur için kurban kesmesidir. >>DEVAM EDECEK